21 Ağustos 2016 Pazar

Yeni trend: Karındaki yağlarla kalça şekillendirme

kalca-sekillendirme
Karın ve kalçaların ideal bir şekilde biçimlenmesi için diyet ve egzersiz yapan çok fazla insan var. Fakat uygulanan bu program çoğu zaman istikrarlı bir şekilde devam ettirilemediği için ve özellikle bu bölgelerdeki yağların oldukça inatçı bir yapıda olması, çoğu insanın estetik cerrahiden yardım almasıyla sonuçlanıyor. Yağ transferi ile bu ideal görüntüyü verebildiklerini söyleyen Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur: " Burada yapılan işlem, hem düz bir karına, hem de ince bir belle orantılandırılmış yuvarlak kalçalara sahip olmanızı sağlıyor. Çoğu zaman egzersiz ve uygulanan diyet programından bıkanlar ve hatta ne kadar spor yaparsa yapsın, vücut anatomisinden ötürü istediği beden formuna kavuşamayanlar, estetik cerrahiden faydalanabilirler” dedi.

Sadece yağların yeri değişiyor ve şekilleniyor


"Beden şekillendirme uygulamasının içinde 2 farklı operasyonu bir arada yapıyoruz. Öncelikle liposcupture tekniği ile bel ve karın bölgesinden fazlalık yağları alıyoruz. Fakat bu yağ alımını kendi geliştirdiğim Cihantimur Yağ Transfer sistemi ile yapılıyor. Amaç yağları hava almadan, daha fazla, yaşayan ve sağlıklı kök hücre ile transferini sağlamak. Çünkü transfer edeceğimiz yağın içindeki kök hücreleri canlı bir şekilde transfer edersek, bunlar nakledildikleri yerde yaşamaya devam edereler. Ardından bu toparlanan yağ, popo bölgesine transfer edilir. Popo şekillendirilir ve operasyon tamamlanır” ifadesinde bulunan Cihantimur, kök hücrenin ayrıca transfer edildiği bölgenin cilt dokusunu da pürüzsüz hale getirdiğini ve zaman içinde erimeden hayatına devam ettiğini de açıkladı.

Karın bölgesinde çok fazla yağ varsa


"Eğer hastanın karın bölgesinde çok fazla yağ varsa, yapacağımız liposcupture operasyonu sonrasında deride gevşeme yaşanabilir. Bu tarz durumlarda izlediğimiz yol ise, aldığımız yağ ile popo büyütme yaptıktan sonra, en son olarak içi boşalan deri fazlalığını uzaklaştırmak olacaktır. Bunun için hastaya karın germe de yapıyoruz. Tüm bu uygulamalar sonrasında hastanın yıllarca spor ve diyetle başaramadığı, muazzam gergin bir karın, orantılı, ince bir bel bölgesi ve kıvrımlı kalçalara sahip olması sağlanıyor” diyen Cihantimur, tüm bu uygulamaların tek seans altında yapılabildiğini de belirtti.

20 Ağustos 2016 Cumartesi

Volümetrik yüz germe ile daha genç görünüm

volumetrik-yuz-germe
Akıp giden yıllar, yer çekimi, güneş ışığı ve menopoz, bir zamanlar Yunan heykellerine benzeyen en güzel yüzleri bile yaşlandırıyor! Yıllara yenik düşmek istemeyenler için ise doğru yöntemle yapılan yüz germe ameliyatları kurtarıcı oluyor. Volümetrik yüz germe ameliyatlarıyla 'germe' ve 'dolgu' birlikte yapılarak, yüzün gençleşmesi sağlanıyor.

Yaşlanan yüzleri gençleştirmede temel hedefin, yüzün dolgunluğunu dengeli bir şekilde yeniden restore etmek olduğunu vurgulayan Türkiye İş Bankası iştiraklerinden Bayındır Sağlık Grubu bünyesinde hizmet veren Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi, Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Erçöçen, yüz yaşlanmasının nedenlerini ve çözüm yollarını anlattı:

· Yer çekiminin oyunu: Yüz yaşlanması; üstteki derinin kırışıklıkları ve alttaki destekleyici yumuşak dokular (yağ, kas ve fasya) ile iskelet yapısının (kemikler ve dişler) üç boyutlu değişiklikleri sonucunda kendini gösterir. Yüz yaşlanmasında etkili olan en önemli faktörler; yer çekimi, iskelet değişiklikleri, cilt altındaki yağ dokusunun yer değiştirmesi ve kaybı, hormonal düzensizlikler(menopoz), kronik güneş ışığına maruz kalma ve sigara gibi alışkanlıklar. Diğer etkili olan faktörler ise; stres, beslenme bozuklukları, iş alışkanlıkları, ilaç alışkanlıkları ve kronik süreğen hastalıklar.

· Akıp giden yılların izi: Yüz yaşlanmasıyla birlikte ortaya birtakım görünüm değişiklikleri çıkıyor. Yüzün dolgunluğunun azalması, ilerleyici kemik hacmi kaybı, doku elastikiyetinin kaybı ve yer çekiminin etkisiyle yüzde yaşlı yüz görünümü kendini belli etmeye başlıyor. Her ne kadar yüz bir bütün olarak ele alınsa da, ortaya çıkan yapısal değişiklikler ve uygulanacak girişimlerdeki farklılıklar dolayısıyla yüzü üç bölümde değerlendirmek gerekiyor:

· Şakaklara kar yağmasın: 1. Üst Yüz: Alın, kaş, şakak ve üst göz kapaklarında cilt altı dolgunluğun kaybı, üst yüzdeki yaşlanmanın ilk belirleyicisi. Özellikle göz çukurlarının üst ve alt kemik kenarlarının belirginleşmesiyle ve uzun süreli kaş çatmaya bağlı dikey ve yatay alın çizgilenmeleri, kırışıklıkları artıyor. Şakaklarda ve kaşların dış kenarlarındaki destek dokusu kaybıyla kaşlarda düşüklük meydana geliyor. Üst göz kapağı destek dokularının incelmesi ve cilt elastikiyetinin azalmasıyla üst göz kapağı kırışıklıkları, katlantıları ve torbalanmaları belirginleşiyor.

· Gözer yaşın aynasıdır: 2. Orta Yüz: Yanakların çıkıntılığının kaybı, yanaklardaki dolgunluğun azalması, alt göz kapaklarındaki yumuşak doku desteğinin zayıflaması, kas dinamiğinin artmasıyla kazayağı 'crow's feet' deformitesi belirginleşiyor. Alt göz kapağındaki hacim kaybı, gözyaşı oluğunun 'tear-through' derinleşmesine, alt göz kapağında torbalanmaya ve göz çevresi cildinde koyulaşmaya yol açıyor. Burunda kıkırdaklar arasındaki bağ dokusu desteğinin azalmasıyla, burun uzunluğunda artış görünümü ve burun ucunda basıklık gelişiyor. Böylece alın ile burun kökü arasındaki dolgunluğun kaybı çok belirginleşiyor.

· Kuğu gibi boyun mazi olmasın: 3. Alt Yüz: Alt yüzde derinin gevşekliğinin artışı, ağız çevresi ve yanaklardaki yağ dokularının azalması, alt çene kemiğinde hacim kaybının etkisiyle alt çene konturunun bozulmasına yol açıyor. Yanak yağ yastıkçıklarının destek dokusunu kaybetmesiyle ve alt çene kenarlarına kadar inmesiyle yanak torbaları 'jowl' oluşuyor. Çene altı tükürük bezlerinin sarkıklığı da bu deformitenin belirginleşmesine yol açıyor. Ayrıca çene altı yağ yastığının artışı ve sarkıklığı ile boyun platizma kasının alt yüz dokularını aşağı çekmesiyle 'hindi boynu' görünümü belirgin hale geliyor. Gırtlak yapılarının sarkıklığı buna eşlik ettiğinde çene-boyun açısı düzleşiyor.

Dengeli yüz germe ile yıllara meydan okuyun


· Doğru yöntemle gerdirin: Yüz gençleştirmede temel hedef, yüzün dolgunluğunun dengeli bir şekilde yeniden restore edilmesi. Geleneksel yüz germe ameliyatları; genellikle cildin elastikiyet kaybı ile ortaya çıkan cilt sarkıklığı ve torbalanmalarına odaklanırken, yüzde yaşlanmayla ortaya çıkan yumuşak doku kaybı, kontur düzensizlikleri ve dolgunluk kaybının giderilmesi mümkün olmuyor. Güncel yaklaşımlar, cildi germek ve fazla deriyi çıkarmaktan ziyade, derin yumuşak dokulara müdahale ederek, yer değiştiren yapıların anatomik olarak restorasyonu, hacim kayıplarının giderilmesi, kas dinamiğine modifikasyonlar uygulamak şeklinde gerçekleşiyor.

· Germe ve dolgu birlikte: Yüzde yaşlanmanın etkilerinin giderilmesinde güncel ve en akılcı yaklaşım, yüzün üst, orta ve alt bölgelerine aynı anda bölgesel farklılıkları gözeterek uygulanan, germe 'lifting' ve dolgu 'filling' şeklindeki Volümetrik Yüz Germe ameliyatı.

· Yağ fazlalığı da işe yarar: Volümetrik yüz germe ameliyatlarında, derin SMAS lift ile yer değiştiren anatomik yapıların eski yerlerine taşınması ve buna bağlı oluşan deformitelerin kalıcı olarak giderilmesi hedefleniyor. Ayrıca, vücudun yağ fazlası olan bölgelerinden elde edilen yağ greftleriyle hacim kaybı olan bölgelerin restorasyonu ve kontur düzensizliklerinin giderilmesi ile üst ve alt göz kapaklarına yönelik girişimler de eş zamanlı gerçekleştiriliyor.

· Yağ yoksa dolgu var: Yağ grefti alınması mümkün olmayan olgularda, geçici/kalıcı dolgu maddeleri ile hacim kayıpları giderilebiliyor. Özellikle iskelet yetersizliği belirgin olan durumlarda, yanak-elmacık bölgesi ile üst ve alt çeneye protezlerle kontur düzeltme girişimleri eş zamanlı uygulanabiliyor.

· Torbalarla vedalaşın: Yüz germe ameliyatı ile birlikte özellikle çene altındaki, yanaklardaki aşırı yağlanma veya torbalanmayı gidermek mümkün. Aynı zamanda yüz bölgesinde anormal yağ dağılımını düzeltmek amacıyla çok ince kanüller yardımıyla yağ alma (microliposuction) işlemi yapılarak yüze üç boyutlu yeni bir görünüm de kazandırılabiliyor.

· Hindi boynundan kurtulun: Boyundaki yaşlanmayı gidermek için çene altında platizma kasına yönelik girişimler, ilerlemiş olgularda ise boyun germe ameliyatı girişime dahil edilebiliyor.

Yüz yaşlanmasına karşı neler yapabilirsiniz


· Yeryüzünde hiçbir şey yer çekiminin etkisinden bağımsız değil, dolayısıyla yüz ve boyunda sarkıklığa yol açabilecek aşırı kilo alma ve yağlanmadan korunmak için dengeli beslenme ve egzersiz çok önemli.

· Yaşla beraber, çenelerde diş kayıpları, menopoz ve andropoz etkisiyle yüz iskeletinde ortaya çıkabilecek hacim kayıplarını önlemek için dişlerin korunması ve erken implant/prostetik restorasyonu, hormon, vitamin ve eser elementlerin replesmanı da önem taşıyor.

· Yüz cildinde en önemli değişiklik ve hasara yol açan güneş ışığından UVA-UVB koruyucu (tercihen SPF 30+) kremlerle korunmanın hayat boyu uygulanması ve alışkanlık haline getirilmesi, cildin kurumasına karşın (pahalı kozmetiklerden kaçınarak) sadece nemlendirici kremler yeterli oluyor.

Ayrıca yüz mimik kaslarının dinamizmini etkileyen stressten uzak durmak gerekiyor. (yılda 6 ay aralıklarla 1-2 defa Botulinum toksin uygulamaları bunda oldukça etkili), sigara ve alkol gibi alışkanlıkların terk edilmesi ve varsa kronik süreğen hastalıkların da tedavi edilmesi gerekiyor.

17 Ağustos 2016 Çarşamba

Hindistan cevizli ve naneli dudak balmı yapılışı

evde-dudak-bakimi-nasil-yapilir
Dudaklarınızın çok kuruduğundan mı şikayetçisiniz?
İşte size evde yapabileceğiniz doğal dudak balmı yapılışı...

Malzemeler
2 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı
1 yemek kaşığı rendelenmiş balmumu
1 çay kaşığı E vitamini
Birkaç damla nane yağı

Nasıl hazırlanır
Hepsini eritin ve karıştığından emin olduğunuzda küçük kaplara koyun. Doğal dudak bakım kreminiz kullanıma hazır.

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Cilt güzelliğiniz için en iyi 25 öneri


cilt-beyazlatma
Cildinizi bir tabloyu saklar gibi muhafaza etmek kolay bir iş değil. Kırışıklıklar, güneşin zararlı ışınları, kuruluk, tahriş ve istenmeyen tüylere karşı sürekli savaşmalısınız. İyi haber, hayatınız boyunca 1000 kere yeni cilt katmanı üretiyor olmanız. Böylece cildinizin pürüzsüz ve parlak olabilmesi için elinize birçok şans geçmiş oluyor.

12 Ağustos 2016 Cuma

Siyah noktaları üzümle yok edin

siyah-nokta
Yüzünüzün herhangi bir yerinde ısrarla çıkan siyah noktalar sizi rahatsız ediyorsa Bitki Bilim ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya'nın bu formülünü deneyebilirsiniz.

Hazırlanışı: 1'er tatlı kaşığı taze sıkılmış ananas suyu, üzüm suyu, okaliptüs yağı, kabak çekirdeği yağı, havuç yağı ve 1.5 çorba kaşığı kili iyice karıştırın. Bu karışımı yüzünüze sürün ve yaklaşık 15 dakika kadar bekletin. Karışımı ovarak çıkardıktan sonra yüzünüzü yıkayın. Bu etkili formülü haftada 3 kez uyguladığınız takdirde o inatçı siyah noktalardan kurtulduğunuzu göreceksiniz.

8 Ağustos 2016 Pazartesi

Diş gıcırdatmanın nedenleri ve tedavisi


dis-eti-iltihabi
Cıvıl cıvıl bir yaz mevsimi daha geride kaldı. Yaz aylarının enerjisine alışan kişiler sonbahar mevsiminin getirdiği kasvetli havaların rehavetine alışmaya çalışıyor. Bu duruma bir de yeniden başlayan yoğun iş temposu, yaz saati uygulamasının sabitlenmesi ve uzunca bir süre tatil yapamayacak olmanın psikolojisi de eklendiğinde diş sıkma ya da gıcırdatma problemi (bruksizm) gibi sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Gün içerisinde yaşanan yoğun stres veya depresyonun neden olduğu bu problem, fark edilmediğinde ise kronik bir hal alabiliyor.

5 Ağustos 2016 Cuma

Hangi ten rengine hangi saç rengi yakışır?

Sac-Modelleri

En iyi saç rengini nasıl bulabilirsiniz?


Saçlarınızı boyuyorsanız, doğru rengi bulmanın ne kadar aldatıcı olduğunu biliyorsunuzdur. Ne sarı yalnızca sarıdır, ne de kahverengi yalnızca kahverengi – her birinin çok sayıda farklı tonu vardır ve saçınız için en iyi olanı seçmek, son derece bunaltıcı olabilir. Saçlarınızı boyuyor ya da boyama niyetindeyseniz eğer, kesinlikle duymanız gereken şeyler var.

İşte size ünlülerin stilistliğini yapan Matrix StyleLink’ten George Papanikolas’tan, doğal duran ve ten renginize uyan en iyi rengi saç rengini nasıl seçebileceğinize dair öneriler:

Saç renginizi seçerken beden renginize bakın


Yalnızca ten renginize değil; bedeninizin tümüne hâkim olan renklere bakmanız gerekiyor. Doğal saç renginiz, ten renginiz ve göz renginiz, saç rengi seçmede önemli faktörlerdir. Doğal saç renginizin birkaç tonu ile sınırlı kalın.

Saç renginizi çok fazla açmayın


Saç rengini açmanın bir sınırı vardır; doğal saç renginize bağlıdır.  Saçınızı açmak istiyorsanız, iki tondan fazlası olmamalı; aksi takdirde pirinç sarısına merhaba dersiniz.

Röfle yaparken dikkatli olun


Saçınıza röfle yapmaktaki amacınız, elbette ki aydınlanmak; ancak ne kadar açığa gittiğinize dikkat edin. Röfle yaparken, doğal saç renginizden maksimum 4 ton uzaklaşın; aksi takdirde görünümünüz sertleşir.

Asla zorlamayın


Her insan, bireysel ve özgündür. Bir ünlünün, sarının belirli bir tonu ile harika görünmesi, bu rengin sizin için de doğru olduğu anlamına gelmiyor. Doğuştan gelen özelliklerinizi sevin ve bunları zenginleştirmeye çalışın – tamamen değiştirmeye değil. Saç ve ten rengi koyu olan birini sarışın yapmak adına yoğun bir şekilde röfle yapabilirim; ancak sonuç, çok da hayranlık uyandırıcı olmayacaktır ve tabii ki saçlar da zarar görecektir. İnsanlar, kendilerininkinden son derece farklı bir renk için saçlarını zorluyorlar; ancak kuaförünüz ne kadar iyi olursa olsun, gerçekçi olmanızı isteyecektir.

Danışmak, önemlidir


Büyük bir değişime gitmeden önce, kuaförünüze danışmakla başlayın. Böylelikle yanlış anlaşılma riskini minimuma indirebilir; tam olarak ne olacağını bilir ve değişimi yapmadan önce düşünecek zamanınız olur.

Esmerler saçlarını hangi renge boyamalı?


Esmerseniz koyu saç renklerini tercih etmelisiniz. Kahverengi, siyah, mavi siyah, koyu kızıl tonları sizin için en uygun olanlar. Açık renkler, sarı tonları istiyorsanız, kontrası yüksek platin sarı, dore renkler deneyebilirsiniz.

Buğday ten rengine hangi renk saç gider?


Koyu kahve ve çikolata tonları, kızıla çalan kahverengi tonları ve kirli sarı buğday tenliler için idealdir.

Beyaz tenlilerin seçenekleri hangi saç renkleri?


Beyaz ten bütün renklerle kontras oluşturacağı için istediğiniz rengi seçebilirsiniz. Ancak makyaj yapmıyorsanız, sıhhatsiz bir görünüme sahip olmamak için koyu siyah yerine mavi siyahta karar kılmanızda fayda var.

Ten rengi pembeyse…


Pembe tenliler tereddütsüz kızıl tonları ile kontras sağlayacak koyu siyah ve kızıl tonlarını kullanabilir. Sarı tonlarında ısrarlıysanız kirli sarıdan uzak durun.

Soluk tenliler hangi saç renklerini tercih etmeli?


Teninizi daha canlı göstermenize de yardımcı olacak seçim bakır ve kızıl tonları ile yumuşak kahve ve çikolata tonlarıdır. Açık sarı tercih ederseniz teninizin solgunluğuna dikkat çekeceğiniz için sürekli makyaj yapmak durumunda kalırsınız.