cilt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cilt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ocak 2017 Çarşamba

Balla Cilt Sıkılaştırıcı Maske


Balla cilt sıkılaştırıcı maske yapmak aslında çok basit. Evimizde olan malzemelerin dışında tek ihtiyacımız kil. Öncelikli olarak malzemelerimiz:

bal
yoğurt (ya da yoğurt suyu)
kil

İlk olarak ufak bir kaseye bir tatlı kaşığı bal ekliyoruz. Ardından bir tatlı kaşığı yoğurt ya da yoğurt suyunu kasemize ekliyoruz ve yine bir tatlı kaşığı kili ekleyip iyice karıştırıyoruz. Boynumuzdan alnımıza kadar uyguladıktan sonra maskemiz de çatlaklar oluşana kadar (10-15 dk) bekliyoruz. Daha sonra bol soğuk suyla yıkıyoruz. Bu maskeyi hafta da bir düzenli uygularsak daha parlak, daha canlı, daha dinç bir cildimiz olacaktır.

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Havuç ve kakao yağıyla ilgili önemli uyarılar

Cilt-Bakim-Onerileri
Güneş yanıklardan cilt kanserine kadar pek çok probleme yol açan güneşin zararlı ışınları, bronzlaştırıcı yağlar ile birleşince kısa sürede etkisini gösteren ve kalıcı izler bırakabilen deri hasarlarına yol açıyor. Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ahu Birol, güneşin cilt sağlığına zararları ve korunmanın yolları hakkında bilgi verdi.

Kıyafet ile korunmak güneş kremlerinden daha etkili
Kıyafet ve şapka güneş ışınlarına karşı %25 oranında koruma sağlamaktadır. Markası ve fiyatı ne olursa olsun hiçbir krem kıyafet ile korumadan daha etkili değildir. Açık renkli, pamuklu kıyafetler ve şapka ideal koruma için yeterlidir. Yazın havanın bulutlu olduğu zamanlarda bile korumaya ara verilmemesi gerekir. Güneş ışınlarının buluttan da geçebildiği unutulmamalıdır.

Yakıcı yağlar güneş yanığı riskini katlar
Vücuda temas eden güneş ışınları deri tarafından emilir, bir kısmı deriden yansır, bir kısmı ise parçalanır. Kum, beton, deniz ve kar güneş ışınlarını yansıtmaktadır. Şemsiye altında durulsa bile yansıyan güneş ışınlarından etkilenilmektedir. Havuç ve kakao yağı deriden emilen güneş ışığı miktarını artırarak güneş yanığı riskini yükseltmektedir. Bu şekilde yağ sürüp ardından güneşlenen kişilerde ışık erupsiyonu (kaşıntılı, kırmızı döküntü) gelişme riski de vardır.

Güneş yanıkları 1 haftalık bir eziyete dönüşebilir
Günesin zararlı etkisi akut ve kronik olabilir. Akut güneş hasarı “güneş yanığı” olarak bilinmektedir. Kızarıklık, su toplama, soyulma aşamalarından oluşur. Kızarıklık oluşması 3 güne kadar uzayabilir. Şiddetli kaşıntı ve yanma yakınması vardır. Tedavide ıslak pansuman, aspirin, bazı nemlendiriciler, antibiyotik içeren kremler ve kaşıntıya yönelik bazı uygulamalar önerilmektedir. Şikayetin geçmesi 7 güne kadar uzayabilir. Güneş yanığı gelişen bölgenin çok iyi korunması gerekmektedir. İleriki dönemde bu bölgede deri kanseri gelişebilir.

Güzel görünme telaşı ile güneşe makyajlı çıkmayın
Tedavi amacı ile önerilen antibiyotikler ve doğum kontrol hapları güneşe karsı hassasiyeti artırır. Parfüm, kolonya ya da makyaj ürünü kullanarak güneşlenmek de güneş lekelerine neden olabilir.

Güneş kremi ile de olsa bronzlaşmak uzun dönemde kansere neden olabilir
Bronzlaşmak derinin gösterdiği bir savunma mekanizmasıdır. Güneş koruma kremi ile bronzlaşmak sadece güneş yanığı oluşması olasılığını azaltmaktadır. Ancak kronik dönemde ortaya çıkacak deri yaşlanması, deri kanseri, güneş hasarı, güneş lekelerinin oluşma riskini ise artırmaktadır. Amaç güneş kremi kullanarak bronzlaşmamayı sağlamak olmalıdır.

Güneş kreminin koruyuculuğu cilt tipine göre değişiyor
Güneş kremi sürülmeden vücutta 30 dakika içinde kızarıklık ortaya çıkıyorsa, 15 faktörlü krem kullanıldığında bu süre 30*15 dakika olmaktadır. Güneş kreminin koruyuculuğu; kişinin deri tipine, uygulanan miktara (min 2.2 mg/cm2 olmalı), uygulanan aktiviteye (sık yüzmek, fazla terlemek) bağlı olarak değişiklik göstermektedir. 8 güneş koruma faktörlü bir krem deriden D vitamini sentezini %95 oranında azaltmaktadır. 15 faktörlü bir krem ise bu oranı % 98 olarak artırmaktadır. Haftada iki kez güneş koruma faktörü olmadan 10 dakika el, yüz veya gövdeye alınacak güneş ışığı D vitaminini sentezlemek acısından yeterli olmaktadır.

12 Mayıs 2014 Pazartesi

İçinde bulunduğunuz cilt

cilt-sikilastirma
Cildinizin üç ayrı katmanı vardır: epidermis, dermiş ve alt tabaka ya da yağ tabakası (zaman zaman hipodermis de denir).
Aynaya baktığımızda gördüğümüz epidermistir, yani ince ve dış tabaka. Siz ve çevreniz arasındaki ilk bariyerdir. Sizi UV ışınları, sıcak ve soğuk, kirlilik, su kaybı, zehirli atıklar ve bulaşıcı organizmalar gibi çevresel tehditlere karşı koruyan bir savaşçı gibidir. Bu aynı zamanda kendini yenileyebilen katmandır -dış katman ölürken sürekli olarak yeni hücreler üretilmektedir. Epidermisinizin durumu aslında cildinizin ne kadar “taze” göründüğünü ve nemi nasıl emdiğini göstermektedir.

Epidermisiniz kendi içinde dört ince katmandan oluşur. En alt katman, hücrelerinizin her gün bölünüp milyonlarca deri hücresi yarattığı katmandır. Bu hücreler yağ asitlerinden, amino asitlerden ve kanınızda bulunan bazı yaşamsal maddelerden oluşmaktadır. O nedenle bunlar üzüm salkımı gibi bir görünüme sahiptir. Cildin üst katmanlarına doğru çıkmaya başladıklarında da düzleşip ölürler ve bu halleriyle de kuru üzüme benzemektedirler. Burası epidermisinizin en üst tabakası, yani stratum corneum’dur ve ölü deri hücreleri burada toplanır. Epidermal katmanınıza kan akışı yoktur, ama bu oraya yeni hücrelerin oluşumu için besin desteği gelmediği anlamına gelmez. Bir mühendislik harikası gibi, alt katman dermişin hemen üzerinde yer alır ve böylelikle bu katmandaki besin ve oksijen desteğinden faydalanır.

Çoğu cilt bakım ürünü, ölü hücrelerden oluşan stratum corneum’a etki eder. Siz bu üst tabakadan kurtulduğunuzda daha pürüzsüz, daha ışıltılı bir görünüm kazanacaksınız. Ama cildinizin durumunu gerçekten de iyileştirmek, kolajen ve elastininize etki etmek için bir ürünün aktif içeriği epidermisinize nüfuz edebilmeli ve oradan da dermişe geçebilmeli -ki bu hiç de kolay değil. San Francisco California Üniversitesi klinik dermatoloji profesörü Dr. Richard Glogau’ya göre, bir ürünün aktif içeriğinin dermişe ulaşması çok zor. “Epidermis pek çok şeyin dışarıdan içeri girmesini engelliyor,” diyor Glogau. “Test tüpünde pek çok kremi inceledim, ama sözünü ettiğimiz etkiyi bu tür ürünlerin yüzeyden de yaratabildiğini söylemek mantık dışı olur, çünkü içindeki maddelerin hiçbiri epidermisi geçecek nitelikte değil.”
Bir alttaki katman dermiştir ve bu katman, cildinizin sağlıklı kalması için en çok çalışan katmandır. Dermişiniz cildinizin yapısal bütünlüğünden, esnekliğinden sorumludur ve epidermisinize yardımcı görevi görür. Dermiş, sürekli hareket halinde olan dinamik bir katmandır.

Burası aynı zamanda her şeyin gerçekleştiği katmandır: kırışıklıkların oluştuğu ve büyüdüğü, hyaluronic asit gibi cildinizi sıkı, nemli ve genç tutmaya yarayan üç faktör olan kolajen, elastin ve nem tutucu moleküllerin bulunduğu katmandır. Dermişteki deri hücreleri eski kolajenler yok olurken yenilerini üretir. Bu sürekli gerçekleşen bir olaydır, ancak yaşla, güneşe maruz kalmayla, sigara içmeyle, stresle ve yanlış beslenmeyle bu süreç yavaşlar.
Dermişiniz, hücrelerinizin cildinizi formunda tutmak için çalıştığı yerdir. Epidermisinizin aksine, burası canlı hücrelerden oluşmaktadır. Dermişiniz kendisini besin ve oksijen anlamında besleyen kılcal damarlar bakımından da zengindir. Bu besinler dermişten geçerek, cildinizi sağlıklı tutan epidermise ulaşırlar. Kılcal damarlar aynı zamanda deri hücrelerinizden karbondioksit ve diğer metabolik atıkları da uzaklaştırır. Bir de, bu dermal katmanda kan ve lenf damarları, sebaceous ve ter bezleri bulunuyor.

Cildinizin son ve en alt katmanı “yağ tabaka” diye bilinen kısımdır. Burası cildiniz için “şok emici” olarak görev yapar. İç organlarınız bir yastık gibi korur, vücut sıcaklığınızı dengeler ve cildinize ana hatlarını verir. Bu katmanda çok sayıda kan damarı, lenf kanalları ve sinir bulunmaktadır. Yağ hücreleri, kolajen ve elastin de bu katmanda yer almaktadır. Siz yaşlandıkça, bu alt tabaka incelir ve cildinizin yuvarlak hatları kaybolmaya başlar.
Cildinizin yüzeyinin (epidermis) durumu, cildiniziz altında neler olup bittiğinin göstergesidir. Temizlediğiniz ve nemlendirdiğiniz bu katmanın -epidermal katman- doğrudan kanla beslenmediğini unutmayın. Çoğu dermatolog, nemlendiricilerin cilde anında nem ve yumuşaklık kazandırdığı konusunda hemfikir. Ama nemlendirici cilt tarafından emildiği anda etkisi uçup gidiyor.

Ne yazık ki nemlendiriciler fiyatlarının yüksek olduğu oranda etkili değiller. Birleşik Devletler Boston University of Medicine’da görevli dermatolog Dr. Tom Roher’e göre, “Bunun sebebi, güçlü içeriklerine rağmen hepsinin aynı şekilde işlemesi: Cildin içinde zaten bulunan suyu hapsediyorlar ve üzerinden biraz daha nem veriyorlar. Nemlendiriciler cildin üzerini bir mühür gibi kaplıyor ve ciltten daha az nemin yok olmasını sağlıyor.”

Üzücü olan şu ki, kırışık giderici ve yaşlanmayı geciktirici kremlerin durumu da bunlardan pek farklı değil. Yaşlanmayı geciktirici kremlerle ilgili en büyük yanlış anlama “yaşlanmayı geciktirici” terimidir. Kırışıklıkları gidereceğini ya da gerçek yaşınızı göstermeyeceğini iddia eden nemlendiricilerin tek yaptığı cildinize anlık bir nem bombardımanı yapmak. Bu, o kadar anlık bir değişimdir ki, bunu “önce” ve “sonra” fotoğraflarıyla görebilirsiniz. Nemlendiriciler bu açıdan işlerini gerçekten iyi yapıyorlar, ancak asıl neme ihtiyacı olan katmana hiçbiri ulaşamıyor.

Antioksidan kremlerin ya da yenileyici cosmeceutical* ürünlerin durumu da o kadar parlak değil. Bunlar çarpıcı sonuçlar vaat eden ve reçetesiz satılan kremler, jeller ve losyonlardır, içlerinde pek çok antioksidan ve antiinflamatuar bitki bulunmaktadır. Ancak bunlar, cosmeceutical ürünlerin etkili olup olmadıklarını kanıtlayan klinik testler yapan TGA tarafından denetlenmemektedir. Aksine, Japonya’da bu cosmeceutical’lerin aktif içerikleri “ilaç benzeri” şeklinde adlandırılmıştır ve güvenli olduklarının kanıtlanmaları istenmektedir. Genel olarak, cosmeceutical madde üreticileri, ürünlerinin yaşlanmayı geciktirdiğini iddia etmez, bu iddiada bulunanlar onların pazarlama stratejilerini yaratanlardır.

Yapılan çok sayıda araştırma antioksidanların, cilde uygulandığında UV ışınlarına karşı yüzeysel bir koruma sağladığını göstermiştir. Ama cildinizi gerçekten de yaşlanmaya karşı koruyup korumadıkları sorusu cevapsız kalıyor. Birleşik Devletler Tufts Üniversitesi’ndeki Antioksidan Araştırmaları Şefi Dr. Jeffrey Blumberg’e göre, “içeriğinde antioksidan bulunan cilt bakım ürünlerinin sayısının çoğalması, antioksidanların kırışık giderici özelliğe sahip olduğu anlamına gelmiyor. Ayrıca, bir ürünün içinde bulunan antioksidanların cilde ne kadar iyi geldiği ya da hangi antioksidanın etkili olduğuyla ilgili de hiçbir bilgiye sahip değiliz.” “Cosmeceutical” terimini ortaya atan ve yirmi yıldan fazla bir süre önce yüzeysel tretinoin’in (retionik asit) faydalarını keşfeden Prof. Dr. Albert M. Kligman’a göre, “Bu ürünlerin %90′ı böyle bir etki yaratmıyor.” Gerçek şu ki, yaşlanmakla savaşan pek çok ürünün iddiaları bilimsel kanıtlara dayanmaktan çok uzak.

Kanıtların azlığına rağmen, moda dergileri ve kozmetik firmaları bu tür kremlerin gençlik çeşmesi gibi yaşlanmayı geciktirdiği haberini yaymaya devam ediyor ve biz de bu aldatmacanın peşinden sürüklenip gidiyoruz. Sürekli bir ışıltı ve zamanı geri çevireceğini vaat eden bir ürüne kim karşı koyabilir ki? Ancak gerçekten kırışıklıklara karşı olan ve bunu bilimsel olarak kanıtlamış olan sadece birkaç ürün var. RetinA ve ona çok yakın olan bazıları, bunlardan birkaçı. Güneş koruyucu kremlerin de yaşlanmaya karşı etkili oldukları söylenebilir, çünkü UV ışınlarının cilde zarar vermesini engelliyorlar. Geri kalanı ise kozmetik üreticilerinin büyük para yatırarak uyguladıkları pazarlama stratejilerinden öte bir şey değil.

Dünya çapındaki Body Shop mağaza zincirlerinin kurucusu Anita Roddick’e göre, kozmetik ürünlere verilen paranın %99′u ambalaja, pazarlamaya ve reklama gidiyor! Demek ki asıl aldatmaca, zeki pazarlama stratejileri! Yüz peeling’i ve antiselülit konusunda tanınmış biri olan Dr. Danne Montagu-King’e göre, “Güzellik endüstrisinin %95′i aldatmaca ve kimse bana ona meydan okumamamı söyleyemez.” Eğer bu sizi ikna etmeye yetmediyse, bir de bunu düşünün. Pazarda en azından on bin farklı yaşlanmayı geciktirici ürün var. Eğer bunlardan bir tanesi gerçek çözüm olsaydı, sadece onu satmaları gerekmez miydi ?

Aslında mucize nemlendiriciler, sihirli losyonlar ya da cildinizi yenileyici kremler de yok. Bunların hiçbiri zamanı geri çeviremez. Antiageing hücrelerinizde başlar, pek çok kozmetik firmasının dediği gibi cildinizin yüzeyinde değil. Estetik operasyona ramak kala, sonsuz gençlik sağlayan hiçbir iksir yok! 0 nedenle bir dahaki sefere, bir cilt bakımı ürünü alırken satış görevlisine o ürünün hücresel anlamda ne kadar etkili olduğunu sormayı ihmal etmeyin. Buna sizin anlayabileceğiniz mantıklı bir açıklama getiremezlerse arkanızı dönüp oradan çıkın. Ya da daha iyisi, o ürün hakkında bir araştırma raporu isteyin. Eğer size bunu sunamıyorlarsa bir dakika bile düşünmeyin.

C Vitamini burada bahsedilen başka bir yanlış koruyucu. Sallantılı medikal duruşuna rağmen, pek çok kadın C vitaminine tapıyor. Teorik olarak, C vitamini bir antioksidandır ve cildi, zarar verici maddelere karşı korur. Ancak bu, forrnülasyonu ne olursa olsun, içinde C vitamini bulunan bütün ürünlerin cilde faydalı olacağı anlamına gelmiyor. Dermatologlar, C vitamini moleküllerinin cildinize nüfuz etse dahi, işe yarayacağı anlamına gelmediğini söylüyor. Diğer bir büyük problem ise bunların kullanımı. Ürünler bir şişede sabit kalmalı ve cilde belli koşullar altında uygulanmalı -ki bu hiç de kolay bir şey değil.

14 Nisan 2014 Pazartesi

Hassas ve nemsiz ciltlere özel bakım serisi

ciltguzelligi
Crème Fraîche de Beauté serisi, cildinize muhteşem bir görünüm kazandırıyor.

İçeriğinde bulunan badem ve portakal ağacı çiçekleri, aloe vera ve alantoin kökleri sayesinde hassas ciltleri yumuşatan seri, ciltteki kırmızılık, sızlama, yanma, kaşınma ve gerginliğe karşı da 24 saat yatıştırıcı etki sağlıyor.

Susuz kalmış tüm hassas ciltler için nem kaynağı olan Sérum Crème Fraîche de Beauté kullanımın 8 saat sonrasında cildi %60 nemlendirirken, hassas ve karma ciltler için uygun olan Crème Fraîche de Beauté Light matlaştırma özelliğine sahip.

Hassas ve normal ciltler için Crème Fraîche de Beauté yumuşatma özelliği ile dikkat çekerken, kuru ciltler için besleyici özellik taşıyan Crème Fraîche de Beauté Enrichie, bakımına önem veren kadınların yardımcısı oluyor.

Tüm ciltleri yatıştıran ve güzelleştiren tamamlayıcı bakım maskesi Masque Crème Fraîche de Beauté ise rahatlatıcı ve tazeleyici etkiyi bir arada sunuyor.

13 Nisan 2014 Pazar

Parlaklık giderici kremlerle bakım yapın

cilt-tipleri
Fransız dermokozmetik markası NUXE'ün karma ve yağlı ciltlere özel bakım serisi Aroma Perfection, ciltteki parlamaya, geniş gözeneklere, pürüzlere ve kırmızılıklara karşı etkili bakım sağlıyor.

Serinin en sevilen ürünlerinden Aroma Perfection Fluide Prodigieux Matifiant Parlaklık Giderici Bakım Kremi karma ve yağlı ciltlerin gün boyu karşılaştıkları parlama veya kızarıklık problemlerine karşı savaşırken bir yandan da nemlendirici ve yatıştırıcı bakım sağlar.

Gündüz kullanım için uygun olan bakım kremi kaolin, marrow tohumu ve jojoba yağı, portakal ve mısır çiçeği suyu, alantoin, şeftali ve calendula çiçeği özü, imperata cylindrica yağı ve E Vitamini içeriyor.

Aroma Perfection bakım serisi arındırıcı temizleme jeli, pürüzlü ciltler için düzenleyici bakım kremi, parlaklık giderici bakım kremi, arındırıcı temizleme losyonu ve arındırıcı termoaktif maskeden oluşuyor.

22 Ocak 2014 Çarşamba

Parlak Bir Tene Nasıl Sahip Olunur?

Guzellik-Makyaj-02
Alkol ve sigara kullanmayın, mümkün olduğu kadar çok açık havaya çıkın. Beslenmede aşırıya kaçtınız, veya küçük bir grip geçirdiniz, veya sadece kış sonu, yeterince hava alamadınız. Bütün bu nedenlerden dolayı, teninizin bozulduğu, kirlendiği, kansız kaldığı, sağlığının kötü olduğu ve kanın deri düzeyinde dolaşım yapmadığı hissine kapılıyorsunuz.

Güneş çıkmaya başladıktan itibaren, aydınlık canlı renklerde elbiseler giyinmek istiyorsunuz, oysa deriniz içinde kendinizi hiç de rahat hissetmiyorsunuz. Şu halde yeniden güzel, aydınlık bir ten elde etmek için harekete geçmek gerektir: Her sabah kalkar kalkmaz, aç karnına bir büyük bardak maden suyu (sade veya limon eklenmiş olarak) içme alışkanlığı edinin. Bu temizler.

Gün boyunca daha birçok bardak su İçin. Yavaş yavaş, teninizin aydınlandığını ve derinizin eski parlaklığına kavuştuğunu göreceksiniz.

• En azından bir hafta boyunca bir havuç kürü yapın, (resim) Bu işlemi her ay tekrar­layabilirsiniz. Havuçları pişirin ve pişme sularını saklayın. Gün boyu zaman zaman bir bardak için.

Havuçları küçük bir parça taze tereyağı ve bol miktarda maydanoz ve sarımsakla süsleyerek yiyin. Şayet bir mikseriniz varsa suyunu da çkarabilirsiniz, veya bunları çiğ ya da rendelenmiş olarak ve limon suyu ve yağ ile lezzetlendirerek de yiyebilirsiniz. Bol bol sarmısak ve frenk maydanozu vb. ekleyin. Bunlar damağınıza olduğu kadar gözünüze de hoş görünür, bütün bu yiyecek maddeleri derinizin dostlarıdır. Havuçları soymayın yalnızca akan su altında kazıyın, çünkü başlıca aktif maddeler kabuklarında bulunur.

• Haşlanmış sebze kürü yapın. İşinizden döndüğünüzde bundan düzenli olarak bir bardak için; bu karışım cildiniz için çok yararlı olacaktır.

• Sigaralarınızın miktarını azaltın, veya, daha iyisi, hiç içmeme gibi iyi bir karar alın.

• Maksimum oksijen alabilecek şekilde, günde en azından yarım saat yürüyün ve hafta sonunda ormanlara gezmeye gidin.

• Yoga öğrenmeye çalışın. Yataktan kalkar kalkmaz güneşe, sizi gün için hemen iyi bir hale sokacak düşünsel ve fiziki şartlarla dolu olan bu eşsiz güzelliğe bir selam verin.

21 Ocak 2014 Salı

Hassas Ciltlerin Özellikleri

porselen-fondoten
Hassas Bir Cildin Belirgin Özellikleri
Dıştakilere olduğu kadar, içteki değişik­liklere de tepki gösterir; birden kızarabilir, kaşıntılar olabilir, vb. Hiç beklemediğiniz anda sizinle oyun oynayan dayanılmaz bir deridir.
Genel Öğütler
• Gevşemeyi, rahatlamayı öğrenin, müzik dinleyerek, üzüntülerinizden kurtulmayı, zihninizde boşluk yaratmayı deneyin.
• Mümkün olduğu kadar çok dinlenin.
• Yatağınızda, ayaklarınızı kaldırarak oku­yun.
• Çok su için.
• Uyarıcıları azaltın: kahve, çay, alkol, tü­tün gibi…
• Beslenmenizi kontrol edin: yeşil sebze­leri, salataları, haşlanmış sebzeleri, sütlü maddeleri tercih edin.
• Derinin bütün bakımları yumuşaklığı içindir: oğuşturmayın, çekiştirmeyin.

Deriniz İçin Özel Bakımlar
Akşam:
• Yağlı bir sıvı ile makyajınızı temizleyin
bu derinlemesine işler ve derindeki gözeneklerdeki kireçlenmeyi çözer. Çok yumuşak, hafif ve dairesel hareketlerle yukarı doğru çıkarak kremi iyice yayın. Makyaj temizleyici bîr kağıtla çıkarın.
hassas• Sözgelimi, ot ve bal kökenli, yumuşatıcı ve dinlendirici bir losyon uygulayın. Bir tazelik ve gevşeklik hissi uyandıracaktır. Üstelik, bu, derinizi kurumaktan ve bozul­maktan da koruyacaktır. İçinde maden suyu bulunan koruyucularla değiştirerek kullanın. Eğer kendi evinizde kalıyorsanız, bir yanıklık hissi duyduğunuz her zaman bu işlemi tekrarlayın.
Daha sonra gece için, örneğin kolajen veya elastin kökenli bir krem uygulayın.
Sabah:
• Aynı akşamki uygulamayı yaparak, deri­nizi temizleyin.
• Dinlendirici losyonla veya koruyucuyla yumuşatın.
• Yeniden nemlendirici ve canlandırıcı bir subye uygulayın.
• Daha sonra her zamanki makyajınıza geçin.