Cildi Nemlendirmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cildi Nemlendirmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2014 Pazartesi

Parlaklık ve Cildi Nemlendirmek İçin Merhem

cilt_su_guzel_banyo_dus
Bir avuç gelin çiçeği, yarımşar avuç sarı düğün çiçeği ve kır­mızı gül yaprağı, üç tutam böğürtlen yaprak ve sürgünü, bir tu­tam hatmi çiçeği ile birlikte yirmi dakika süre ile suda kaynatılır.

Süzülerek elde edilen posaya merhem kıvamına gelinceye kadar tereyağı ilâve edilerek pişmiş yumurta sarısı ile yoğrulur.

Hazırla­nan merhem süt ile yumuşatıldıktan sonra bir kavanoza doldu­rularak serin bir yerde saklanır. Cilde parlaklık vermede ve cildi nemlendirmede, güzellik kremi olarak kullanılır.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Cildi nemlendirmek için çok su içmek yeterli mi?

siyah-noktalar
Cildi kuru olan insanların su içmelerinin normal düzeyde olabildiği buna rağmen kuruluktan şikayet edebildiği sık rastlanan bir durumdur. Bu durumda içilen suyun cildin hücrelerince tutulamaması sorunu olabilir, altta bir tiroid hastalığı veya hormonal (premenapoz-menapoz) bir durum sözkonusu olabilir.

Bazen içilen suyun çok atılması da bir problemdir. Bir görüş de yenilen asitli gıdaların cildi hassaslaştırabileceğidir. Çünkü asitli içecekler ve yiyecekler kana karışmadan önce karaciğerde alkalize ya da nötralize hale getirilmektedirler, bu işlem sırasında daha fazla suyu kullanmakta, hücresel düzeyde karaciğerde yağlanma da ortaya çıkabilmektedir. Asitli gıdaları tüketen kişilerin bu nedenle ciltlerinin de sebum dengeleri, değişebilmektedir. Çoğu hastamın mide asidini arttıran gıdaları tükettiği zaman ciltlerinde akne, rozacea veya yağlanma gibi sıkıntıları da bu bilimsel görüşü bana ispatlamıştır.

Cilde derin nem kazandırmak aynı zamanda hücreleri de uyaran bir etkiye yol açmakta ve anti-aging etkisi olabilmektedir.

Tüm dünyada hidrorezerv tedavi veya dermis içi tedavi (intradermoterapi) isimleriyle uygulanmakta ve anti-agingde giderek vazgeçilmez tedaviler arasında yerini almaktadır. Derin dokunun su rezervi arttırıldığı zaman cildin üretken hücreleri de daha aktif olarak çalışmaya başlamaktadır. Bu hücrelerin temel görevi cildi serbest radikallere ve yaşlanmaya karşı korumaktır. Bu tedaviyle cildin nemi artmakta ve savunması güçlenmekte ve daha canlı hale gelebilmektedir. Cildin oksidanlara karşı antioksidasyon mekanizmaları daha fazla işlemektedir. Sonuçta cilt yaşlanma etkilerine de daha savunmalı hale gelmektedir.

Hidrorezerv tedavide mililitresinde 20 mg hyaluronik asit bulunan bir madde kullanılmaktadır. Bu madde cildimizde destek doku olarak zaten var olan jölemsi yapıdadır. Hayvansal kökenli olmadığı için allerji yan etkisi olmamakta ve bağışıklık sistemini zorlamamaktadır. Ayrıca hyaluronik asidin 500 kat su çekme kapasitesi olduğu için verildiği yerde ciltte sıkılaşma ve dirilik hissi oluşabilmektedir.

Hidrorezerv tedavi ince çizgilerin başladığı 25-30 yaşlarından itibaren, susuz ve kuru ciltlerde, güneşe veya solaryuma bağlı olarak yıpranmış ciltlerde, güneş öncesi ve sonrası nem kazandırmak amaçlı, peeling veya lazer-ışık tedavileri sonrasında kullanılabilmektedir. İlk 3 seansı 3-4 hafta aralarla ve 4.seansı 3-4 ay sonra olmak üzere uygulana yapılmaktadır. Daha sonraki seanslar 6-8 ay arayla koruma amaçlı olabilmektedir.