31 Temmuz 2014 Perşembe

Kaşları güçlendiren doğal formül

kas-kaldirma
Kıl köklerini besleyen sarımsağın kaşları güçlendirdiğini söyleyen Dermatolog Yasemin Fatih Amato, kaşların sıklaşması için evde uygulayabileceğiniz basit bir yöntemi bizlerle paylaştı.

Kaş seyrekliği bilhassa da bayanların en çok canını sıkan sorunlardan bir tanesi olmuştur ancak çözümü yok değildir. Günümüzde artık çoğu soruna karşı hem modern tıbbın hem de alternatif tıbbın çözümleri mevcuttur.
Sarımsak kaşları güçlendiriyor

Seyrek kaşların sıklaşması için pek çok yöntem vardır ancak bu yöntemler arasında en etkili olanı sarımsak uygulamasıdır. Sarımsak sürme yöntemi kötü kokuya sebep olduğundan pek tercih edilmez. Eğer kokuyu dert etmeyecekseniz sarımsağı ikiye bölerek iç kısmını kaşlarınıza sürebilirsiniz.

Sarımsak tedavisini uygulamak istemezseniz seyrek kaşlarınızı sıklaştırmak için besleyici özelliği bulunan tatlı badem yağı ve Hint yağından faydalanabilirsiniz. Bu karışımı pamuk yardımıyla kaşlarınıza sürüp bir saat sonra yıkamalısınız. Haftada 3 gün düzenli olarak uyguladığınızda mutlaka faydasını göreceksiniz.

Kaşları güçlendiren karışım tarifi
Malzemeler

1 çay kaşığı çam bal
1 diş sarımsak
1 çay kaşığı badem yağı

Nasıl yapılır
Sarımsağı çok ince kıyın. Sonra çam balını ve badem yağını ilave edin. Bu karışımı bir gün beklettikten sonra kulak çöpü yardımı ile kaşlarınıza sürün. Kirpiklerinize de çok az miktarda sürün. Gözlerinize kaçmamasına dikkat edin. Günde iki kere uygulayabilirsiniz.

29 Temmuz 2014 Salı

Güzellik İçin En Güzel Bitkisel Yağlar

bitkisel-cilt-bakim-onerileri
Doğa içerisinde şifa içeren mucizevi bitkileri içerisinde bulunduran doğal bir eczane gibidir. Her türlü sağlık sorununun dermanı doğadadır. En zoru hangi rahatsızlığa hangi bitkinin iyi geldiğini bilmektir.

Bir çok sitede parça parça bitkisel yağlardan bahsedilmiştir. Bizde tüm bu anlatılan bitkisel yağların bir arada olduğu güzel bir cilt bakım rehberi oluşturmak istedik. Alfabetik sıra ile hangi bitkinin ne işe yaradığını, nasıl kullanılacağından bahsetmeye çalıştık. Umarım faydalı oluruz ve makalemizi beğenirsiniz.

Acıbadem Yağı
Acıbadem yağı öksürüğün kesilmesinde, cilt üzerinde oluşan çatlaklık ve kuruluklarda etkilidir ve şeker düşürücü özelliği bulunmaktadır.Bir fincan suyun içerisine 3-4 damla eklenerek içilerek kullanılabilir. İçilmediği durumlarda cilde masaj yaparak da ugyulanabilir.

Adaçayı
İdrar söktürücü etkisi bulunmaktadır. Ayrıca yaraların iyileşmesinde antiseptik görevi de yapabilmektedir. Günde 3-5 damlasını bir fincan suyun içerisine koyulara içilebilir. Fazlaca içilmesi doğru değildir. Yaraların üzerinde doğrudan da sürülebilir.

Alabalık Yağı
Romatizmaya ve bel ağrılarına çok iyi geldiği bilinmektedir. Bel fıtığında başlıca alabalık kullanılmaktadır. Ayrıca kasları gevşetici, kireçlenme ağrılarını giderici etkisi vardır.

Anason Yağı

Tıpkı Alabalık gibi romatizma ve bel ağrılarına iyi gelmektedir.

Aspir Yağı

İnsanda cinsel isteği arttırıcı özelliği bulunmaktadır. İnsana zindelik ve dinçlik verir.

Bergamut Yağı
Bağışıklık sisteminin daha güçlü olmasını sağlar, stres ve yorgun giderir. Egzama tedavisinde de kullanılır. İştah arttırıcı ve safra söktürücü etkisi vardır. Ayrıca çayda lezzet ve koku verici olarak kullanılır. El ve cilt için kullanıldığında birebir Tatlı Badem Yağı ile karıştırılıp kullanılır. El ve cilt gibi güneş gören yerlerde kullanmayınız.

Biberiye Yağı Faydaları
İdrar söktürücü, iştah açıcı, mide ağrısı, boğaz iltihabı, saç dökülmesinde ve kandaki şeker miktarının düşürülmesinde, deri hastalıklarında, selülit tedavisinde, ayrıca romatizma ve kramplarda kullanılmaktadır. Egzama ve selülite yararlıdır. (Fazla miktarda sakıncalıdır. Böbrekleri tahriş eder.)

Kullanılışı
Dahilen; bir fincan suya iki-üç damla atılır, yada şekere damlatılarak günde üç kez kullanılabilir. Haricen; sinüzite, ağrılara ve sivilceler üstüne sürülerek, deri ve cilte canlılık verir.

Bitkisel Diş Yağı İçindekiler
Kekik yağı, Karanfil yağı, portakal yağı, acı elma yağı.

Kullanılışı
Ağrıyan dişin üstüne bir-iki damla pamuk ile konulur yada yarım çay bardağı suyun içine on-15 damla konulup gargara yapılıp içilirse ağrıyı durdurur. Günde üç-dört kez kullanılabilir. Diş ağrılarını durdurur.Apseleri giderir.

Buğday Yağı Faydaları
Hücre yenileyici, selülit için, yanık yara ve diğer cilt problemlerinde kırışıklarda etkili olarak kullanılır. Ayrıca hassas ve yıpranmış saçlar için yararlıdır. Cilt lekeleri, güneş lekeleri ve doğum lekelerini giderir.

Kullanılışı
Dahilen; günlük bir çay kaşığı kullanılır.Haricen saç için friksiyon,cilt için masaj halinde uygulanır.

Çam Terebentin Esansı Faydaları

saçları besler, dökülmeyi önler. Kepeğin giderilmesini sağlar ve saçları kuvvetlendirir. Saç diplerinde mikroorganizmaların oluşumunu engeller.

Kullanılışı

200 gram''lık şampuana 15-20 damla konur. Ayrıca saç diplerine masaj yaparak kullanılır.

Ceviz Yağı Faydaları

Kuru ciltlerde yumuşatıcı ve besleyici etkiye sahiptir. tabii nemlendiricidir. Saç diplerini ve saçları besler. Ayrıca romatizmaya iyi gelmektedir.

Kullanılışı
Haricen; cilde masaj halinde uygulanır.

Çin yağı Faydası

Nezle, öksürük, üst solunum yolları şikayetlerini azaltmada ağız kokuları ve gaz giderici, baş ve diş ağrılarında, migren, romatizmal rahatsızlıklarda tedaviye yardımcı olarak kullanılabilir.

Uyarı
Safra yolları tıkanıklığı, safra kesesi iltihabı, ağır karaciğer yıpranmalarında ve bağırsak düğümlenmesi hallerinde dahilen alınmaması tavsiye edilir. Göz ile temas edilmemesi gerekir.

Kullanışı
Dahilen: Nezle, öksürük ve üst solunum yolları şikayetlerinde yarım fincan sıcak suya bir-iki damla damlatılarak buğu halinde yada bir şeker parçasına bir-iki damla damlatıp ağızda eritilerek, diş ağrılarında bir-iki damla pamuk üstüne damlatılıp ağrıyan dişin üstüne konularak kullanılması tavsiye edilir.

Haricen: Romatizmal ağrılarda, baş ağrısında ve migren cinsi rahatsızlıklarda birkaç damla damlatılıp masajla uygulanması tavsiye edilmektedir.

Çörek Otu Yağı Faydaları
İdrar ve süt arttırıcıdır. İştah açıcı, adet söktürücü etkilere sahiptir. Ayrıca astım, şeker, romatizma tedavisinde ve grip döneminde bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun kuvvetli tutulmasını sağlar. Hemoroite yararlıdır. Saçları besler, dökülmesini önler. Kılcal damarları uyararak kan dolaşımını düzenler. Yemeklere lezzet verir.

Kullanılışı
Dahilen; günde üç kez bir fincan suya dört-beş damla damlatılarak içilir.

Haricen; egzama, kuru cilt ve saç masajı için kullanılır. Ayrıca saç dökülmesi ve kepeğe karşı saç diplerine friksiyon halinde kullanılır.

Sinüzit için sabay - akşam burna bir-iki damla damlatılır.
Hemoroite haricen kullanılır.

DEFNE YAĞI Faydaları
Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır. Gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında; soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelmektedir. Terletici ve antiseptik özelliklere de sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder. Ayrıca gaz giderici ve kas gevşeticidir. Şeker dengeleyicidir.

Kullanılışı
Dahilen; bir fincan suya dört-beş damla damlatılarak günde iki kez içilir. Haricen; parmak uçlarıyla friksiyon halinde kullanılır. (Gebelikte kullanılmamalıdır.) Kızdırıcı özelliği nedeniyle cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir.

Fındık Yağı Faydaları
Kuru ve yıpranmış ciltlerde rahatlıkla uygulanır. Varis ve Saçkıran hastalığı için yararlıdır. Doğum öncesi, doğum sonrası cildin esnekliğini sağlamak için cilt çatlağını önlemek amacıyla masaj olarak sürülür. Selülite ve doğumdan daha sonra karın bölgesini sıkılaştırıcı olarak kullanılır.

Kullanılışı
Haricen masaj halinde kullanılır. Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır.

Gliserin Yağı Faydaları
Cildi besler, yumuşatır. Ayaktaki, ciltteki ve eldeki çatlakları giderme özelliğine sahiptir. Romatizmal ağrılara iyi gelmektedir.

Kullanılışı
Haricen masaj halinde uygulanır.

Gül Yağı Faydaları
Cilde canlılık kazandırır ve gerginleştirir. Alerjik ciltler, egzamalı ciltler ve açık yaralara iyi gelmektedir. Makyaj temizler, ciltteki doğum lekelerini almaktadır. Esans olarak parfümeride kullanılır. El ve cilt için kullanıldığında birebir Tatlı Badem Yağı ile karıştırılıp kullanılır. El ve cilt gibi güneş gören yerlerde kullanmayınız.

Kullanılışı

Haricen cilde masaj halinde uygulanır.
NOT: Cilt temizlendikten daha sonra ıslatılmış nemli bir pamukla cilde masaj yapılarak uygulanır.

Haşhaş Yağı Faydaları
Eczacılıkta kimi prepatların hazırlanmasında tablo boyalarında katkı maddesi olarak yada yemek yağı olarak kullanılır.

Havuç Yağı Faydaları
UV ışınına karşı vücut bağışıklığını arttırır. Cildin bozulmasını önler. Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Hücre yenileyici, idrar arttırıcı, kan temizleyici, kan yapıcı ve kollestrolü düzenleyici etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Ayrıca ses tellerine yararlıdır. Güneş yağlarında bronzlaşmayı kolaylaştırır.

Kullanılışı

Dahilen: Bir fincan suya üç-dört damla damlatılarak içilir.
Haricen: Cilde masaj halinde uygulanır.

Hindistan Cevizi Yağı Faydaları

Hazmı kolaylaştırıcı, bulantı ve kusma giderici etkilere sahiptir.İltihaplanmaya karşı etkili olması nedeniyle haricen eklem ve kas ağrılarına ve romatizmaya karşı kullanılır. Fiziksel yorgunluğu giderici etkiye sahiptir. Saç dökülmesinde de etkilidir. ayrıca pastalara esans olarak kullanılır.

Uyarı: Gebelikte kullanılmaz.

Hint Yağı

İçindekiler

Çok iyi bir mushil olduğu gibi, haricen saçkıran, saç dökülmesi ve lavmanlarda kullanılır. Dahilen aç karnına günde bir kez bir tatlı kaşığından fazla kullanılmaz. Haricen özgür kullanım söz konusudur.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya üç-dört damla damlatılarak içilir. Haricen cilde masaj halinde uygulanır.

Isırgan Yağı

Faydaları

Saç dökülmesine, romatizmaya, hücre yenileyici, kan temizleyici, miyom küçültücü Kullanılışı

Dahilen bir fincan suya beş-on damla damlatılarak günde iki kez kullanılır. Haricen; cilde masaj yapılarak kullanılır. Saç diplerine friksiyon yapılır.

Jojoba Yağı

Faydası

Yıpranmış ciltlerde, sivilcelerde, egzama da ve selülitte, saçların güçlendirilmesinde ve kepekleri önlemede tedaviye yardımcı olarak kullanılabilir.

Kullanılışı

Haricen: Cilde masaj yapılarak ve saç diplerine friksiyon yapılarak kullanılabilir.

Kantrol Yağı

Faydaları

Vücudu kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. İshali keser. Mide ağrılarını dindirir. Yara ve yanıklara iz bıraktırmadan iyileştirir. Hemoroide (basur) dıştan sürülür. Antiseptiktir.

Kullanılışı

Dahilen; bir çorba kaşığı günde iki kez içilir. Yara ve yanıklara direkt olarak uygulanır.

Karabaş Yağı

Faydaları

Kalbi kuvvetlendirir, damar sertliğine ve şekere yararlıdır. Uykusuzluğu giderir, balgam söktürücü ve öksürük gidericidir. Zindelik verir. Egzama yaralarına iyi gelmektedir. Sivrisinek kovucudur. Stres ve gerginliğe yararlıdır.

Kullanılışı

Dahilen; günde ikişer damla sabah, akşam yarım fincan suya damlatılarak kullanılır. Haricen cilde sürülür.

Karabiber Yağı

Faydaları

Hazmı kolaylaştırır. İştah açar. Gaz ve idrar söktürür. Enerji verir. Öksürüğü keser.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya üç-dört damla damlatılarak günde üç kez içilir.

Kayısı Yağı

Faydaları

Yüz temizliğinde kullanılır. Akneleri temizler cilde canlılık verir, yaşlanma ile ortaya çıkan kırışılıkları giderir. Nemlendirici özelliğe sahiptir. Barsak parazitlerinin giderilmesinde kullanılır. Pastalara esans olarak kullanılır.

Kullanılışı

Haricen cilde pamukla tatbik edilir. Dahilen bir fincan suya iki-üç damla damlatılarak kullanılır.

Kekik Yağı

Faydaları

Bronşit, nezle, grip, solunum yolu rahatsızlıklarına, dişeti iltihaplarına iyi gelmektedir. Kurt düşürücüdür. Alyuvar oluşumunu arttırır. Şeker hastalığına iyi gelmektedir. Yara ve yanıklara antiseptik olarak kullanılır. Romatizmaya iyi gelmektedir. Gastirit gibi mide rahatsızlıklarına da yardımcı olur. Kolesterol ve yüksek tansiyon denegeleyicidir. Zayıflamada yağ çözüdür.

Kullanılışı

Dahilen; iki-üç damla yarım fincan suya katılarak, yada şeker üstüne damlatılarak karıştırılır. Haricen parmak uçlarıyla masaj şekinde tatbik edilir. Fazla miktarda dahilen kullanımı sakıncalıdır. Yüksek tansiyonlularda dahilen alınmamalıdır.

Keten Yağı

Faydaları

Menopoz sıkıntılarını giderir. Mide ağrılarını ve kabızlığı giderir. Hazmı kolaylaştırır. Sindirim sistemleri iltihaplarında etkilidir. Zihin açıcıdır.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya beş damla damlatılarak günde üç kez içilir..

Kudret Narı Yağı

Faydaları

Mide ülseri, barsak ülseri, sindirim sistemindeki yaralar için kullanılır. Cilt hatalıkları için, kesikler iyileşmeyen yaralar ve egzamaya karşı kullanılmaktadır. Mushil etkisi vardır.

Kullanılışı

Dahilen;kullanımında günde üç kez bir tatlı kaşığı kullanılmalıdır. Haricen; günde iki kez sorunlu bölgeye sürülerek kullanılır.

Lavanta Yağı

Faydaları

Baş ağrısı, stres, kas ağrıları, romatizma ağrılarında ve ayrıca güve, sivrisinekleri uzaklaştırmak için kullanılır. Parfümeri sanayinde kullanılır. İnfüzyon yoluyla antidepresyon ve uykusuzluğa iyi gelmektedir. Vücuttaki kötü kokuları giderir. Antiseptik olarak kullanılır. Romatizmaya iyi gelmektedir. Saçtaki sirkeleri gidericidir.

Kullanılışı

Haricen ovularak sürülür.

Limon Yağı

Faydaları

Ferahlık verir, grip ve soğuk algınlığına karşı korur. Hafızayı güçlendirir. Boğaz ağrısı, mide yanması, kan temizlemede, böbrek taşında, bağ dokusu hastalğında kas kuvvetlendirir. Diş etini kuvvetlendirir. Sivilceleri giderir. Cildi güzelleştirir. Vücuttaki istenmeyen yağların atılmasını sağlar. Tonik olarak kullanılır.

Mikrop öldürücüdür. Böcek ve sinek ısırmalarında kaşıntı ve şişmeleri önler. Pastalara esans olarak kullanılır. Kalp damar tıkanıklığında açıcı özelliği sahiptir. El ve cilt için kullanıldığında birebir Tatlı Badem Yağı ile karıştırılıp kullanılır. El ve cilt gibi güneş gören yerlerde kullanmayınız.

Kullanılışı

Dahilen; balla tatlandırılmış suya ikişer damla damlatılarak günde üç kez gargara yapılıp yutularak kullanılır. Haricen; bolca masaj yapılarak sürülür.

NOT: Cilt temizlendikten daha sonra ıslatılmış nemli bir pamukla cilde masaj yapılarak uygulanır.

Menekşe Yağı

Faydaları

Mikrop kırıcıdır. Cilt hastalıklarında kullanılır. Egzama ve saç dökülmesine karşı etkilidir. Kuru saçları nemlendirici, parlaklık ve canlılık verir. Ayrıca parfümeri sanayisinde kullanılır..

Kullanılışı

Haricen, cilde masaj yoluyla, saçlara friksiyon halinde uygulanır.

Mersin Yağı

Faydaları

Yağlı tahriş olmuş ve iltihaplı ciltler için kullanılır. Hemoroit tedavisine ve şeker hastalığına karşı etkilidir. Nefes açıcı özelliğe sahiptir. Gerginliğe ve uykusuzluğa iyi gelmektedir. Adele kuvvetlendirici spor sakatlıklarında masaj için çok uygundur. Astımlı hastalarda haricen infüzyon halinde yararlıdır.

Kullanışı

Dahilen; günde bir fincan suya beş damla damlatılarak içilir. Haricen; cid masaj halinde uygulanır.

Nane Yağı

Faydaları

Mide bulantısını keser. Hazmı kolaylaştırır. Gaz söktürücüdür. Sinirleri güçlendirir. Baş ağrısına iyi gelmektedir. Selülit tedavisinde kullanılır. Anne sütünü arttırır. Bağırsak solucanlarını temizler. Migren, sinirsel baş ağrısına yararlıdır. Sinüsleri açıcı özelliği vardır.

Kullanılışı

Dahilen; günde üç kez bir şeker parçası üstüne iki-üç damla damlatılarak içilir. Haricen; cilde masaj yapılarak sürülür. (Fazla miktarda kullanılması sakıncalıdır.)

Nergiz Yağı

Faydaları

Ateş düşürmede, basur ve variste kullanılabilir.

Kullanılışı

Dahilen aç karnına günde iki kez üç ''er damla, haricen günde bir-iki kez sorunlu bölgeye sürülerek yada sıcak kompleks yapılarak kullanılabilir.

Okaliptus Yağı

Faydaları

Kabızlık, öksürük, sinüzit, şeker hastalığı, romatizma ve selülite, nezle ve gribe etkilidir. Saç dökülmesine ve kepeğe yararlıdır.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya beş damla damlatılarak balla tatlandırılıp içilir.

Haricen; masaj halinde ve sinüzit için buğu halinde antiseptik olarak kullanılır.

Papatya Yağı

Faydaları

Duyarlı ve problemli ciltlerde yaraları iyileştirici ve cildi besleyen özelliğe sahiptir. Bademcik ve diş iltihabında gargara olarak kullanılır.

Kullanılışı

Haricen; cilde masaj halinde tatbik edilir. Dahilen; bir fincan suya dört-beş suya damla damlatılarak gargara yapılır. (İçilmesi sakıncalıdır.)

Pelesnk Yağı

Faydaları

Romatizma ağrılarına iyi gelmektedir.

Kullanılışı

Haricen, masaj halinde uygulanır.

Portakal Yağı

Faydaları

Mide rahatsızlıklarını geçirir, hazmı kolaylaştırır, Ateş düşürücüdür. Romatizmada yararlıdır. Cildin güzel olmasını sağlar. Yara ve yanıkların tedavisinde kullanılır. Cildi sıkılaştırır. Sivilce ve akneleri kurutur. Tonik olarak kullanılır. Pastalara esans olarak katılır. Kan dolaşımını düzenleyicidir. Sinir yapıştırıcıdır. El ve cilt için kullanıldığında Tatlı Badem Yağı ile karıştırılıp kullanılır. El ve cilt gibi güneş gören yerlerde kullanmayınız.

Kullanılışı

Dahilen; yarım fincan suya üç damla damlatılarak günde üç kez kullanılır. Haricen; cilde masaj yapılarak sürülür. Not: cilt temizlendikten daha sonra nemli pamuk ile uygulanır.

Rezene Yağı

Faydaları

Midevi, şişkinlik, hazımsızlık rahatsızlıkları giderir. Gaz söktürücü ve anne sütünü arttırıcı etkisi vardır. Yara iyi edici özelliğe sahiptir. Cildi besler ve pürüzleri giderir.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya beş damla damlatılarak içilir. Haricen yara üstüne sürülerek kullanılır.

Sandaroz Yağı

Faydaları

Dinçlik verir ve cinsel isteği kamçılar.

Kullanılışı

Dahilen tok karnına günde bir kez gece üç damla, haricen; hem masaj hem de banyo yağı olarak sınırsız kullanılabilir.

Sarımsak Yağı

Faydaları

Mikrop ödürücüdür. Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır, kanı temizler. Kalp adelesini kuvvetlendirir. Siyatik varis, romatizma, mafsal iltihabına yararlıdır. Ayrıca saç uzamasını sağlar. Şaçkıran hastalığına iyi gelmektedir, tansiyon dengeleyicidir.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya dört-beş damla damlatılarak günde üç kez içilir. Haricen cilde masaj halinde sürülür.

Sigala Yağı

Faydaları

Mide ülseri, sindirim sistemindeki yaralar için kullanılır.

Kullanılışı

Dahilen;günde üç kez bir tatlı kaşığı tok karnına kullanılmalıdır. Haricen; günde iki kez sorunlu bölgeye sürülerek kullanılır.

Sinüzit Yağı

İçindekiler

Biberiye yağı, ısırgan yağı, fındık yağı, yasemin yağı.

Kullanılışı

Sırtüstü yatırılıp buruna bir-iki damla damlatılıp on dakika. sırt üstü yatırılır. Günde bir kez yutulursa hasar vermez.Günde bir-iki kez kullanılır.

Susam Yağı

Faydaları

Dahilen müshil, haricen ise özellikle kuru ciltlere, kirpik, kaş ve saçlara rahatlıkla kullanılır. Saç kırılmalarını önler. Şeker hastalığında da kullanılmaktadır. Yanıklarda iyileştirici özelliği vardır. Her cilt tipine uygundur. Yemeklere lezzet verir. Romatizma ve selülit için yararlıdır.

Kullanılışı

Her sabah aç karnına bir çay kaşığı içilir. Müshil olarak da bir çay kaşığı alınır. Haricen cilde ve saçlara masaj halinde uygulanır.

Tarçın Yağı

Faydaları

Antibakteriyel etkiye sahiptir. Bağırsak enfeksiyonlarında kullanımı önerilir. Sedatif etkisi vardır. Kan dolaşımını hızlandırır. Haricen; kaşıntı ve haşere sokmalarına karşı kullanılır. Ekspektoran etkiye sahiptir. Pastalara esans olarak kullanılır.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya dört-beş damla damlatılarak, günde üç kez içilir. Haricen cilde masaj halinde sürülür.

Tatlı Badem yağı

Faydaları

Kuru ve çatlak cilt değin, yağlı ve sivilceli cildin bakımında da başarılıdır. Saçlarda yumuşaklık ve parlaklık sağlar. Ayrıca pasta yapımında esans olarak kullanılır.

Kullanılışı

Haricen, cilde masaj, saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon halinde uygulanır.

Tatlı Elma Yağı

Faydaları

Kuru ve çatlak cilt değin, yağlı ve sivilceli cildin bakımında da başarılıdır. Saçlarda yumuşaklık ve parlaklık sağlar. Ayrıca pasta yapımında esans olarak kullanılır.

Kullanılışı

Haricen: Cilde masaj, saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon halinde uygulanır.

Vanilya Çiçeği

Faydaları

Mideyi uyarıcı ve cinsel gücü arttırıcı özelliğe sahiptir. Bu etkileri merkezi sinir sistemini uyarması sonucu meydana gelmektedir. Aromaterapide daha çok Korigon amaçla kullanım bulur. Pastalara esans olarak kullanılır.

Kullanılışı

bir fincan suya beş damla damlatılarak günde üç kez içilir.

Yasemin Yağı

Faydaları

Romatizma ağrılarında ağrıları dindirir, cilt besleyici ve selülit giderice olarak kullanılır. Cildi şıkılaştırıcı olarak kullanılır. Stres, sinir yatıştırıcı ve dinlendirici olarak banyo suyunda beklenir. el ve cilt için kullanıldığında birebir Tatlı Badem Yağı ile karıştırılıp kullanılır. El ve cilt gibi güneş gören yerlerde kullanmayınız.

Kullanılışı

Haricen; cilde masaj uygulanır.

NOT: Cilt temizlendikten daha sonra ıslatılmış nemli bir pamukla cilde masaj yapılarak uygulanır.

Yılan Yağı

Faydaları

Saçları besler. kuvvetlendirir ve saç çıkartma özelliği vardır.

Kullanılışı

Haricen Aromaterapi masaj yağı halinde uygulanır.

Zambak Yağı

Faydaları

Vücut ağrılarını dindirir. Romatizma ağrılarına etkilidir. Selülit tedavisinde kullanılır. Koku olarak parfümeri sanayiinde kullanılır. Kullanılışı

Haricen vücuda masaj halinde uygulanır.

Zencefil Yağı

Faydaları

Buhar terapisi, soğuk algınlıkları, nezle, bulantı, halsizlik durumlarında etkilidir. Masaj yağlarında yada banyoda kullanıldığında romatizma, eklem ve adele ağrılarında, kan dolaşımının zayıf olduğu bölgelerde yararlıdır. Ayrıca dahilen yatıştırıcı ve gaz söktürücü etkilere sahiptir.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya iki-üç damla damlatılarak günde iki kez kullanılır.

Haricen; cilde masaj yapılarak kullanılır.

(Dikkat zencefil normalde zehirsizdir ve tahriş etmez. Ancak hassas ciltleri tahriş edebilir ve ışığa karşı duyarlıdır.)

Zeytin Yağı

Faydaları

Saç ve cildi besler, saç diplerini güçlendirir. Cildi canlandırır. Adale tutulmalarında kullanılır. kalp sağlığına yararlıdır. Damar sertliğini giderir. Bağırsakları çalıştırır.

Kullanılışı

Haricen cilde masaj halinde saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon olarak uygulanır. İçilir.

Bronzlaşma Yağı

Faydaları

Denizde bronzlaşmaya, hamilelik sonrası cilt bozulmalarına karşı yararlıdır. Doğum öncesi ve sonrası çatlakları önleyici etkiye sahiptir. Dudak çatlaması ve ciltte pullanmada kullanılır.

Kullanılışı

Haricen kullanılır.

Kakao Yağı

Faydaları

Denizde bronzlaşmaya, hamilelik sonrası cilt bozulmalarına karşı yararlıdır. Doğum öncesi ve sonrası çatlakları önleyici etkiye sahiptir. Dudak çatlaması ve ciltte pullanmada kullanılır.

Kullanılışı

Haricen kullanılır.

Karanfil Yağı

Faydaları

Ağız ve mide kokularını giderir. Sinirleri uyuşturur. Antiseptik ve ağrı kesici ovarak kullanılır. Diş ağrılarına etkilidir. Diş eti çekilmesi ve iltihabına yararlıdır. Haşereleri kovar.

Kullanılışı

Dahilen; bir fincan suya bir-iki damla damlatılarak içilir. Diş ağrılarında pamuk üstüne damlatılarak diş üstüne tatbik edilir. Karanfil yağı, cilde sürülmemelidir.

Kaynak: http://www.ciltbakimlari.com/kadin/guzellik/497-guzellik-icin-en-guzel-bitkisel-yaglar#ixzz2JGdFBaGx

28 Temmuz 2014 Pazartesi

İdeal Kaş Şekli Nasıl Olmalıdır?

kas-kaldirma
Yüzün dengesini kuran kaşlar, belirli kriterlere dikkat edilerek biçimlendirdiğinde yüze harika bir görünüm kazandırır. Bu yazımızda ideal kaş biçimi nasıl olmalıdır, kaşları düzeltirken nelere dikkat edilmelidir bunlardan bahsedeceğiz.

Kaşın başlangıç noktası, kavis noktası ve bitiş noktası belli ölçülerde olmalıdır. Eğer kaşlar bu ölçülere uygun olmazsa, gözlerin ifadesi ve güzelliğini de gölgede bırakır. Şimdi hep birlikte elimize İnce bir cetvel alarak, kaşımızın yüzümüze olan orantısına bir bakalım.

Ayna karşısında elimizdeki cetveli, burnumuzun kenarından ve göz pınarımızdon geçecek şekilde dik olarak tutup baktığımızda, kaşın başlangıç noktasını görürüz. Kaşlarımız, başlangıç noktasından içerideyse, kalemle bu kısmı doldururuz. Dışında kalırsa fazlalığı cımbızla ortadan kaldırırız.

İkinci İşlemde ise, cetvelin alttaki ucunu burnumuzun kenarına diğer ucunu göz bebeğimizin hizasına getiririz. Bu durumda cetvelin kaşımızda geldiği yer kaş kavisinin olacağı kısımdır.

Üçüncü olarak da; cetvelin bir ucunu burun kenarında sabit tutup, diğer ucunu da gözün en dış ucundan geçirdiğimizde, kaşın bitiş noktasını tespit etmiş oluruz.

Kaşların her iki tarafı da simetrik olmalıdır. Eğer kaşımız kısa kalırsa uzatırız, uzun ise fazla kısmı alırız. Bu oranlara dikkat ederek kaş alırken, tüylerin çıkış yönüne doğru çekmeye çalışmalıyız. Kıvırcık kaşları şekillendirmek için kirpik besleyici jel kullanabilirsiniz.

Kaşları alırken sıkça başvurulan bir yöntem olan kaş kesimi, kılları daha çok sertleştirir. Kaş alımında lazer ve epilasyonu üst kısımlara uygulamaktan kaçınılmalıdır. Kaşlar kalemle tamamlanırken, ince hatlar çizilip ardından çizgilerin aksi istikametindeki yöne fırçalanır. Bu şekilde kaştaki boya daha doğal duracaktır.

Selülitiniz hangi aşamada

lpg_ile_selulit_tedavisi
Kadınların kabusu olan selülit ilk aşamada gözden kaçabiliyor. Selülit oluşumunu engellemek için portakal kabuğu görünümü elde etmeyi beklemeden harekete geçmeniz en iyisi.

Selülitleriniz olduğu halde onları fark edemiyor olabilirsiniz. Selülitin ilk oluşumu sizin göremeyeceğiniz dermis tabakasında meydana gelir. Daha sonra ise selülit epidermise doğru çıkar. Dolayısıyla görünürde bir pürüz olmamasına rağmen, vücudunuzda selülit oluşmaya başlamış olabilir. Tedaviye ve onarıma ise erkenden, selülitler görünür hale gelmeden başlamak gerekir.

İlk aşama
Selülit oluşumundaki başlangıç hareketleri dermis tabakasında meydana geldiği için görünür değildir. Dermisin kalite kaybı selülit oluşumunun ilk safhasını meydana getirir. Etkilenen bölgelerdeki damarlar parçalanmaya başlar, bu durum da dermisteki kılcal damar ağlarının kaybı ile sonuçlanır. Kalite kaybı devam ettikçe, cilt ihtiyaç duyduğu besinlerin tümünü almaya devam edemez. Bu da dermis ve epidermisin daha da fazla bozulmasına neden olur. Su, hasar görmüş damarlardan dışarı sızmaya başlar ve atık su şeklinde dokular arasında birikir. Yağ hücreleri kendi büyüklüklerinin iki-üç katına genleşir ve bir araya toplanmaya başlar. Selülite dair hâlâ daha güçlü bir belirtiye rastlanmaz.

İkinci aşama
İkinci aşamada dermisin kalite kaybı ileri boyuttadır. Bazı bölgelerde hâlâ kan akımının varlığından söz edilebilirken, komşu bazı bölgelerde kan akım hızında yüksek oranda düşme gözlenir. Yağ hücreleri daha çok şişmiştir ve aşırı güçsüz bir hal alan dermisten dışarı ve yukarı doğru itilmeye başlar. Bu durum kan akımını da kötü yönde etkiler çünkü şişkin yağ birikintileri damarları da sıkıştırmaya başlamıştır. Bu da besinlerin cilde ulaşmasını engelleyerek cildin daha da güçsüzleşmesine neden olur. Bu tür bir doku yıkım döngüsü, selülit oluşumunu hızlandırır. Bu aşamada vücutta amaçsızca turlayan atık su, etki altındaki alanlarda yüksek oranlarda birikim göstermeye başlamıştır. Yüzeysel etkiler hâlâ minimum seviyededir. 'Portakal kabuğu' görünümü, daha hâlâ sıkıştırma testi ile birlikte görünür bir hal almaktadır. Yine de cilt yüzeyindeki genel eşitsizlik ve şişkinlik dikkat çekmeye başlar. Selülitin, gözleriniz önünden kaçmayı başararak tüm yönlerde sayısız dokuya yapılan saldırı ile vücudunuza nasıl yayıldığına tanık olabilirsiniz. Bu sebeple vücut sisteminize tamamen sağlık ve canlılık getirecek bir ortam yaratmayı amaçlayan kapsamlı bir tedavi öneriyorum. Bu kapsamlı tedavide fiziksel bakımın yanı sıra, kişinin kendisine gösterdiği duygusal bakım da büyük önem taşır. Erken müdahale ve tedavinin de selüliti ne kadar büyük ölçüde engellediğini fark edeceksiniz. Eğer yeteri kadar erken davranabilirseniz ve cildinizi sıkı, genç kalması için gerekli besinlerle donatırsanız; bir daha bu pürüzlerle karşılaşmak zorunda kalmayabilirsiniz.

Üçüncü aşama
Bu aşamada damarların kalite kaybı, cilt dokularının metabolizmasını etkilemeye başlar. Damarlardaki besin kaybı vücudun protein üretme ve kendini onarma kabiliyetini azaltır ve dermisin incelmesine sebep olur. Ciltteki yağ hücrelerinin çevresinde septum adı verilen sert birikintiler oluşmaya başlar. Üçüncü aşamada cildi sıkıştırmasanız dahi portakal kabuğu görünümü meydana gelir ve selülitlerin dokusu sert ve engebeli bir hal alır.

Dördüncü aşama
Artık ağrı hissedilir. Selülitin son aşaması olan dördüncü aşamada dermis bölgesindeki çıkıntıları kolaylıkla görebilirsiniz. Yağ öbekleri sert protein katmanlarıyla çevrelenmiştir. Selülite maruz kalan bölgeleri çimdiklediğinizde sert nodüllere rastlayabilirsiniz. Bu sert nodüller artık hissedilebilir hale gelmiştir. Ciddi selülit genelde dördüncü aşamaya ulaşılıncaya kadar uzun yıllar ilerlemiş demektir. Bu aşamada, aşırı kalite kaybı nedeni ile selülite eşlik eden cildin hem yüzey, hem de deri altı katmanlarındaki sıkılık kaybı da göze çarpar. Selülitin bu aşaması ağrılı olabilir. Özellikle uzun süre ayakta durulduğunda bacaklardaki su birikimi maksimum seviyeye ulaşır. Selülit, her zaman görünür haldedir.

Portakal kabuğu görünümü oluşur
Selülitin birinci aşamasında değişimler gözle görünür değildir. İkinci aşamada, cilt sıkıştırıldığında portakal kabuğu görünümü elde edilir. Üçüncü aşamada ise artık cilt sıkıştırılmasa da portakal kabuğu görünümü vardır. Son aşamada ise her zaman görünür haldedir.

27 Temmuz 2014 Pazar

Kozmetik Ürünleri Nelerdir

kozmetikurunleri
Kozmetik ürünler dünyası bir hayli geniş. Hal böyle olunca ne, ne işe yarıyor çoğu kimse bilmiyor. Bu sebeple en çok kullanılan kozmetik ürünlerini bir araya toplayarak ne olduklarından ve ne işe yaradıklarından bahsetmeye çalıştık.

Kremler
Kozmetik preperatlardan olan kremler deriye tatbik edilen tek veya çift fazlı sistemlere dahil, genellikle yarı katı preparatlardır. Kremlerdeki etken madde, çözünmüş emülsiyon veya süspansiyon şeklinde dağılmış halde bulunur. Yağ ve suyun beraberliği gibi... Bazen yaptığımız yemekler sulu ama az yağlı; bazen de yağlı ama az sulu olabiliyor. Su ve yağ dengesi iyi ayarlanmamış yemeğin lezzetli olmaması gibi nem ve yağ oranı dengesiz olan cilt de güzel görünmez. Bu nedenle cildi yağlı olan kişiye su bazlı ürün vermeye dikkat ederken, cildi kuru olan kişiye yağ bazlı (yoğunlukta) ürün vermeye özen gösteririz, iyi bir nemlendiricide emülsiyon temeli ana faktördür.

Emülsiyon Nedir?
Birbiriyle karışmayan su ve yağ fazının, birinin diğeri içinde dağılması ile hazırlanan heterojen sistemlerdir. Dağılan faza iç faz, dağıtan faza dış faz denir. Süte benzeyen bu karışımlar yüksek su oranına sahiptir ve bakteri engelleyici maddeler içermeden iki ay dayanabilir.

Bazı bitki yağları değişik yoğunlukta farklı tesir eder. Örneğin; frenk yağı yüksek konsantre edildiğinde rahatsızlık verici olurken, yoğunluğu az dozda olduğunda sakinleştirici bir etkiye sahip olur. Bu yağların her birinin nötr öz taşıyan çeşitli seyreltme işlemlerine tâbi tutulması gerekir.

Lipozomlar
Mikroskobik ebatlarda, su temelli solüsyonların bulunduğu, yağ bazlı damlacıklarla üstün nemlendirme kapasitesine sahip bir forfolipiddir. En büyük avantajı etkin maddeyi dış etkenlere karşı güçlü koruma altına alarak, cildin derinliklerine kadar taşımasıdır. Kargonun taşıdığı maddeyi sapasağlam ulaştırması misali... Lipozom jel bazlı, fitozom ise krem bazlı taşıyıcıdır.

Nanokapsüller
Lipozomdan onlarca kez daha küçük olup, cildin daha da derinlerine ulaşırlar. Yalnızca I i pof il (yağ) maddeler ile yüklenirler. Bu avantajları, yağda çözülen etki maddelerinin cilde verilmesinde kullanılır.

Losyonlar

Cilde ovmaksızın tatbik edilen sıvı preparatlardır. Madde konsantrasyonu kremlere göre daha düşüktür.

Jeller
Karma ve yağlı ciltler için hazırlanmış, oldukça güçlü temizleyicilerdir. Sivilceli ciltlere verildiğinde antibakteriyel özler de ilave edilir. Birkaç saniye bekletilip durulanır.

Gece Kremleri
Bileşimlerinde mineral yağlar, bitkisel yağlar ve çeşitli vitaminler veya östrojen (dişilik hormonu) bulunur. Gece boyunca ciltte kalıp, günün oluşturduğu hasarı onarır ve cilde esneklik vererek gece yastık izlerinin oluşmasına engel olurlar.

Emülgatörler
Yüzey aktif ajanlardır. Doğal, yarı sentetik maddeler olarak sınıflandırılır. Hazırlandıkları şartları ve içerik ( ) olarak nasıl yapıldıklarını anlattığım bu ürünleri alırken, estetisyen veya güzellik danışmanının bilgi ve tecrübesini iyice yoklayarak karar vermelisiniz. Bu yalnız parasal açıdan değil, cildinizin yapısı açısından da sizin yararınızadır. Çünkü bu yapıyı tam anlamıyla bilmeyen bir estetisyen, verdiği yanlış ürünle ciltte problemler çıkmasına sebep olarak bu enerji fabrikasının üretimini altüst eder.

25 Temmuz 2014 Cuma

Hızlı Kirpik Uzatmak İçin

goz-kurulugu
Her kadın kirpiklerinin dolgun, kalın ve uzun olmasını arzu eder. Bu isteklerini gerçekleştirmek içinse çeşitli kozmetik ürünlerini kullanmaktadırlar. Bu yazımızda facebook takipçilerimizin de merak ettiği konulardan birisi olan kirpiklerin hızlı uzamasını sağlamak için çeşitli tavsiyelerden bahsetmek istiyoruz.

Gür ve kalın kiprikler etkili bakışlara derinlik kazandıran etkenlerdir. Evde hazırlayacağınız kolay ve basit yöntemlerle bu kirpiklere sahip olmamanız içten bile değil. Bu yöntemlere başlamadan önce sağlıklı bir beslenme tüm vücut sağlığı için gerekli olduğu gibi, kirpiklerin de sağlıklı ve uzun olması içinde gereklidir. İster diyet yapın ister normal beslenme yapın, tükettiğiniz ürünlerde A, B ve E vitaminlerinin bulunduğu ürünleri tüketmeniz kirpiklerinizin daha sağlıklı bir şekilde uzamasını sağlayacaktır. Örnek olarak; turp, soğan, şalgam, lahana, balık, yumurta, havuç ve muz öne çıkan yiyeceklerdir.

Aşağıdaki bitkisel yöntemlere başlamadan önce gerekli hazırlıkları yapmanız gerekmektedir. Öncelikle gözlerinizde makyaj varsa mutlaka bunun temizliğini yapmalısınız. Sonrasında ılık suyla yüzünüzü yıkayınız.

Kirpik Uzatacı Yağlar

1 yemek kaşığı kakao yağı
1 çay kaşığı hint yağı
2 adet kap ve bir miktar sıcak su

Uzun kirpikler
Kakao yağını ve hint yağını bir kap içerisinde birbiri ile karıştırın.Sonra bu karışımı içi sıcak su dolu olan başka bir kabın içerisine koyarak krem kıvamına gelene kadar karıştırın. Sıcak suyun miktarı önceden hazırladığını kakao ve hint yağı karışımının miktarı ile aynı olması yeterli olacaktır.

Kullanımı: kolayca hazırlamış olduğunuz bu karışımı 2 hafta boyunca geceleri yatmadan hemen önce mümkünse kirpik fırçası ile gözünüze temas etmeden kirpiklerinize uygulayınız.

Hazırladığınız karışım soğuduktan sonra iki hafta düzenli olarak geceleri uyumadan önce kirpik fırçasıyla gözlere kaçırmadan kirpiklerinize uygulayın.

Kirpikleri Kalınlaştıran Yağlar

10 gr badem yağı
10 gram hint yağı
Vazelin
1 adet kap

Badem ve hint yağını yukarıda belirtilen oranda bir kap içerisinde homojen olarak karıştırın. Gece yatmadan önce 2 hafta boyunca kirpiklerinize kökten uca kadar uygulayın. İçerisine ekleyeceğiniz çok çok az vazelinde kipriklerinizin gürleşmesine yardımcı olacaktır. Dilerseniz bu karışımı kaşlarınız için de kullanabilirsiniz.

Suna Dumankaya Kirpik Uzaması ve Kalınlaşması

1 çorba kaşığı kuyruk yağı
5 adet ceviz içi
5 adet fındık içi
1 adet tencere

Yukarıdaki tüm malzemeleri bir tencere içerisinde benmari usulü eritin ve karıştırın. Benmari usulünü öğrenmek için tıklayın. Karışımı süzün ve cam kavanoz içerisinde saklayın. Kullanacağınız zaman kulak çöpü sayesinde kirpiklerinize uygulayın.

1 çorba kaşığı badem yağı
1 tatlı kaşığı buğday özü yağı
1 tatlı kaşığı soya yağı
3 adet ceviz içi
3 adet fındık içi
Bulabilirseniz 1 çay kaşığı lanolin

Ceviz ve fındık içlerini un haline gelene kadar ezin. Sonrasında tüm malzemeleri kışık adeşte pişirdikten sonra süzünüz. Eğer lanolini bulabilirseniz süzdükten sonra bu karışıma ilave ediniz. Yukarıdaki gibi bir kavanoz içerisinde koyarak muhafaza ediniz. Her gece yatmadan önce pamuk veya kulak çöpü yardımıyla kirpiklerinize sürünüz.

Uyarı: Hanımlar bu uyarı hepsi için geçerlidir. Bu yöntemleri uygularken mümkün olduğunca gözlerinize kaçırmamaya çalışın. Özellikle badem yağı gözlerde yanma yapabilir. Uygulama yaparken kulak çöpü, pamuk veya kullanmadığınız rimllerinizi kullanabilirsiniz.

Kozmetik Ürün Alırken Dİkkat Edilmesi Gerekenler

kozmetikurunleri
Kozmetik ürün Alırken
İşini başarayıla ve bilgiyle yapan bir uzman; pudrasız, fondötensiz, kremsiz yalın tenli kişiye önce eski kullandığı ürünleri sorar. Yaptığı tetkik sonrası, isabetli ürünü verir ve şöyle der: "işin esas bölümü benim için şimdi başlıyor. 15 günde bir kontrole gelmeniz gerekiyor. Sizinle sürekli iletişim halinde olacak ve bu yolu beraber yürüyeceğiz."

Tabi herkes kaliteli bir uzman bulamıyorum. Bu durumda herkes kendi kendinin uzmanı oluyor. İş başa düşünce o mu bu mu şu mu derken bazen yanlış ürün kullanabiliyorsunuz. Bu yazımızda doğru kozmetik ürün alırken mutlaka bilmeniz gereken bir kaç maddeden bahsedeceğiz.

Yürekli ve bilgili kişilerden ürün almanız en büyük meselelerden biri. Yoksa yalnız paranız değil, cildiniz de ticarete kurban gidebilir, Çok ünlü bir firmanın Amerika'dan gelen profesörü, biz estetisyenlere kontrol ve takibin önemini öylesine vurgulamıştı ki söylediklerini bugün bile hatırlarım!

Yağlı bir cildin yas oranı dengelendiğinde artık eski ürünün kullanılması gereksizdir. Cildin yeni yapısına göre ürün vermek gerekir.

Örneğin çok hastasınız ve güçlü ilaçlar aldınız. Hastalığınız hafiflediğinde doktorunuz ilaçlarınızın dozunu azaltacaktır. Cilt için de aynı durum söz konusu. Bir ürün belli bir problem için verilir. Problem ortadan kalktığında artık o ürüne ihtiyacınız kalmaz. Duruma göre farklı ürünler kullanırsınız.

Kozmetik ürünlerini kullanırken, sabah ve akşam cildinizi temizledikten sonra bakım kremlerinizi -ileri sayfalarda anlatacağım metotla- teninize nazikçe sürmeniz ve bu işlemi düzenli yapmanız en az yukarıda sıraladığım faktörler kadar önemlidir. Maskeler kısmında anlatacağım haftalık bakımlar ise cildiniz açısından, tıpkı evinizde haftada bir yaptığınız temizlik gibidir. Yani kusursuz bir cildin olmazsa olmazlarındandır.

Daha canlı bir tene kavuşmak istiyorsanız, ayda bir güzellik salonlarına gitmenizi öneririm. Unutmayın ki aylık bakımlar, hiç ürün kullanmayan yaşıtlarınıza göre cildinizin yaşlanma belirtilerini on yıl kadar erteler. Profesyonellerin yaptığı bakım evde uyguladıklarınızdan çok daha etkilidir. Ayda bir yaptırılan cilt bakımı tıpkı bir evde bahar temizliği yaptırmak gibidir.

24 Temmuz 2014 Perşembe

Bitkisel El Bakımı Tavsiyeleri

el-losyonu
Doğal ve bitkisel yöntemler ile evinizde kolayca el bakımınızı yapmak ister misiniz? Bu makalemizde kolayca el bakımınızı ne şekilde yapabileceğinizden bahsetmek istiyoruz. Ellerimiz günlük hayatımızda en çok kullandığımız ve işlerimizi gerçekleştirebilmemiz için sıklıkla kullandığımız organımızdır. Böylesine önemli bir organımızın düzenli bakımlarını yaparak çatlaklara karşı ve cildimizin dayanıklılığını arttırmak adına faydalı olacaktır. Bunun için ihtiyacınız olan tek şey zeytinyağı ve limon suyudur.

Özellikle kış günlerideyseniz nem ihtiyacını tamamlayamayan cildiniz çatlamalara başlar, yüzeyi pütür pütür olur. Çatlaklardan içeri giren miktroplar ise çeşitli rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Bu sebeple yapılması gereken şey elleri mümkün olduğunda nemli tutmaya çalışmaktır ve mümkün olduğu kadar nem kaybını önlemek için eldiven kullanılmalıdır. Yukarıda da adından bahsetmiş olduğumuz limon ve zeytinyağı el bakımında önemlidr. Geceler yatmadan önce ellerinize damlatacağınız bir kaç damla zeytinyağı ile ellerinizi ovabilirsiniz, dilerseniz limon suyunu da tıpkı zeytinyağı gibi ellerinize ovarak uygulayabilirsiniz. Fakat ikisini bir anda yapmayın. Birini tercih etmeniz yeterli olacaktır. Dilerseniz el bakımı için diğer faydalı el bakım tariflerimize geçelim.

Yıpranmış eller için; yumuşatıcı ve besleyici kremlerden faydalanabilirsiniz. Bu kozmetik ürünlerinin haricinde kendi kreminizi kendiniz yapabilirsiniz.

5 çorba kaşığı yulaf unu
2 çorba kaşığı bal
1 adet yumurtanın sarısı

Yukarıda saymış olduğumuz malzemelerin hepsini bir kap içerisinde birbiri ile homojen şekilde krem olana kadar karıştırın. Bu yapmış olduğunuz el kremini sabah akşam olmak üzere ellerinize sürerek kullanabilirsiniz.

Cilt için oldukça faydalı olan salatalıkta elleri için oldukça faydalı bir sebzemizdir. Salatalık maskesi için;

5 yemek kaşığı salatalık suyu
3 yemek kaşığı badem yağı
4 yemek kaşığı kakao

Tüm bu malzemeleri tıpkı yukarıdaki gibi birbiri ile iyice karıştırdıktan sonra buz dolabında 15 dakika süre ile soğumaya bekletin. Krem soğuduktan sonra sabah akşam olmak üzere elleriniz ve cildiniz için kullanabilirsiniz.

Tırnak Bakımı
Tabi ki el bakımında tırnakları da unutmuyoruz.


1 yumurta sarısı
2 yemek kaşığı ananas suyu
1 tatlı kaşığı sirke

Bu malzemeleri birbiri ile karıştırırak Günün herhangi bir zamanında tırnaklarınızı içerisinde 5 dakika süre ile bekletin. Sonrasında ellerinizi yıkayabilirsiniz. Ananas suyunu bulmanız sıkıntı olabilirse eklemeden de yapabilirsiniz. Eğer tırnaklarınızda sarılık var ise limon suyunda 5 dk süre ile bekletebilirsiniz. Tırnaklarda sıklıkla kırılmalar ve çatlamalar oluyorsa eğer oje sürüyorsanız 1 hafta 10 gün süre ile sürmeyin, tırnakların doğal olarak büyümesini sağlayın. Bu sürede tırnaklarınız kendini toparlayacaktır

23 Temmuz 2014 Çarşamba

Dudak dolgunlaştırıcı doğal iksirler

dudak-dolgunlastirici-iksirler
Tarçın, nane, kırmızıbiber ve zencefil ile hazırlanan çeşitli karışımlarla dudaklarınızı eskisinden daha dolgun gösterebilirsiniz.

Her kadının hayal ettiği dolgun dudaklar sadece estetik operasyonlar ve kozmetik ürünlerle değil aynı zamanda son derece doğal ve pratik iksirlerle de elde edilebilir.

İşte dolgun dudaklara kavuşturacak doğal formüller...

Zencefil
1 çay kaşığı vazelin ve yarım çay kaşığı balmumunu karıştırın. İçine bir miktar zencefil, kırmızıbiber ve 2 damla nane ekstresi koyduktan sonra dudaklarınıza bu karışımı sürüp bekletin kısa bir süre sonra etkisini dudaklarınızda hissedeceksiniz.

Tarçın
Likit rujlarınızın içine bir miktar tarçın yağı koyabilir veya 6 damla tarçın yağı, 5 yemek kaşığı zeytinyağı ve 1 adet E vitamini kapsülü koyarak hazırladığınız karışımı dudaklarınıza sürebilirsiniz.

Kırmızıbiber
Bir tutam acı kırmızıbiber, 1 yemek kaşığı vazelin, 2 damla nane yağı, bir tutam tarçın ile hazırlayacağınız karışım ile dudaklarınızı kalınlaştıracak ve dolgunlaştıracak bir karışım hazırlayabilirsiniz.

Bal
Bir yemek kaşığı doğal çiçek balı, yarım salatalık ve bir yemek kaşığı yoğurt ile hazırlayacağınız karışımı 15 dk beklettikten sonra hem dudaklarınızı nemlendirmiş hem de pürüzsüz dolgun dudaklara kavuşmuş olacaksınız.

Yulaf
1 yumurta sarısı ve 5 gr. yulafı karıştırın ve hazırladığınız karışımı dudaklarınıza sürüp 10 dk bekletin. Dudakların üzerinde ölü deriyi atan ve kuruluğu yok eden bu karışımın aynı zamanda dolgunlaştırıcı etkisi de var.

Elleriniz Daha Yumuşak Olsun

el-losyonu
Bayanların en çok dikkat ettikleri bakım türü el bakımıdır. Vücudumuzun en çok zarar gören bölgesi olan ellerin sık sık bakıma ihtiyacı bullunmaktadır.

Bu makalemizde kolay ve basit bir şekilde el bakımınızı nasıl yapabileceğinizden bahsedeceğiz.

Terleyen Eller İçin
1 bardak su ve 1 bardak alkolü karıştırın ve ellerinizi 10 dakika süre ile içerisinde bekleyin. Bu işlemi sonuç alana kadar tekrarlayın.

Sert ve Kuru Eller İçin
1 lt sıcak suyu 1 tatlı kaşığı kadar soda ve 1 tatlı kaşığı kadar karbonat ile karıştırın. Sonrasında ellerinizin bu suda 5-8 dk süre ile beklettikten sonra ovuşturarak masaj yapar gibi ovalayın.

Ellerinizi Yumuşatmak İçin
Haftada bir kaç kere elleri 10 dakika süre boyunca süt içerisinde bekletmeniz ellerinizin yumuşamasına neden olacaktır.

El bakımında bazı püf noktalar
* Tırnaklarınızda mürekkep benzeri lekelerden kurtulmak için kullanılmayan diş fırçanııza biraz diş macunu alarak lekelerden kurtulabilirsiniz.
* Eğer tırnaklarınız yumuşaksa ve bulaşık yıkamanız gerekiyorsa mutlaka eldiven kullanmalısınız.
* Elleri gün içerisinde yumuşak sabun ile yıkadıktan sonra nemlendirici krem kullanırsanız elleriniz uzun yıllar yumuşaklığını koruyacaktır.
* Haftada bir kere aşırı yağlı kremler ile ovalayarak masaj yapınız.

22 Temmuz 2014 Salı

Göz Çevresi Kırışıklıkları İçin Egzersizler

goz-kurulugu
Gözler bazen karşı tarafın en çok dikkat ettiği bölgedir. Dış dünya ile irtibat kurmamızı sağlayan gözlerimiz en değerli organlarımızın başında gelmektedir. Bu sebeple gözümüzün ve çevresinin bakımını yapmak oldukça önemlidir.

Şimdi basit uygulamalar ile göz bölgesindeki kırışıklar başta olmak üzere göz bakımını yapmak için basit uygulamalardan bahsedeceğiz.

İlk önce göz kapaklarının yanından itibaren parmak uçlarınız yardımıyla şakaklarınıza doğru cildinizi gerdirin. Bu şekildeyken gözlerinizi açıp kapatmaya çalışın. Mümkün olduğu kadar gözleri sağa ve sola hareket ettirmeye çalışıın.

Yorgun Gözler İçin;

Eğer fazla çalışmadan dolayı gözlerinizin yorulduğunu düşünüyorsanız bu tavsiyemiz size göre. İlk önce gözlerinizi tam daire olaca şekilde yuvarlayın. Bu hareketi yaptıktan sonra göz kapaklarınızı sıkıca kapatıp gevşetin. Bu hareketleri isteğe göre tekrarladığınızda göz bölgesindeki kan dolaşımını arttırmış olacak ve gözleriniz için taze kanın gitmesini sağlayacaksınız.

Gözleri Rahatlatıcı Egzersiz
Gözleriniz yorulduğunda şu anlatacağımız basit egzersizler yardımıyla rahatlayabilirsiniz. Gözlerinizi kapatın. Avuç içlerinizle göz kapaklarının üzerine koyarak içeri hiç ışık girmeyecekmiş gibi kapatın. Bastırmanıza gerek yok. Burada önemli olan gözü yorucu olan ışığın etkilerini yok etmek. Bu şekilde zifiri karanlığı düşünün. Eğer yeteri kadar karanlık olmazsa göz kapaklarınızı sıkıca kapatabilirsiniz. Bu şekilde geçireceğiniz bir kaç dakikadan sonra gözlerinizi açtığınızda, gözleriniz dinlenmiş olacak.

Göz Kaslarını Kuvvetlendiren Egzersizler:

* Başınızı sabit tutarak gözlerinizi aşağı yukarı hareket ettirin.
* Olabildiği kadar uzaktaki bir cisme konsantre olun ve daha sonra yakındaki bir noktaya konsantre olun. Bu işlemi bir kaç defa yapın.
* Gözlerinizi önce saat yönünde daire yapacak şekilde çevirin, daha sonra ters istikamette yapın.

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Yıpranan saçlara doğal çözümler

Yıpranan-saçlar
Yazın saç bakımınızı ihmal etmeyin. İşte yıpranmış ve kurumuş saçlar için doğal maskeler...Yaz aylarında saçlarımız her zamankinden çok nem kaybeder. Bir de üzerine güneşin kavurucu etkisi eklenince saçların kuruması engellenemiyor.

Deniz ve havuz suyu da saçlarımızı yıpratan etkenlerden.

Yıpranan ve kuruyan saçlarınız için doğal bir çözüm arıyorsanız bu yazı tam size göre...

Evinizde yapacağınız maskelerle saçlarınızı kendi ellerinizle güzelleştirin. Böylece saçlarınız güzel görünecek hem de paranız cebinizde kalacak.

Sıcak yağ tedavisi
Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın.

Hintyağı tedavisi
Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya bastırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir.

Zeytinyağı ve bal tedavisi
Yarım çay fincanı yeşil zeytinyağıyla bir çay fincanı süzme balı karıştırın. Bu sıvıyı iyice sallayıp çalkalayın ve bir kaç gün dinlenmeye bırakın. Daha sonra bu karışımı baş derinize ovarak ve tarayarak yedirin. Ancak bu işlemi yaparken tarağın dişlerinin baş derinize batmamasına özen gösterin. Başınıza bir naylon torba geçirerek, başın sıcaklığını muhafaza etmeyi sağlayın. Karışımı başınızda yarım saat beklettikten sonra, saçlarınızı bol suyla durulayın. Bu işlem, koyu renk saçların ışıltılı bir hal alıp parlamasını sağlar.

Protein tedavisi
Yumurta ile yapılacak protein tedavisi hemen hemen her tür saç için uygundur. İki yumurtayı çırpın ve içine yavaş yavaş bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir çorba kaşığı gliserin, bir çorba kaşığı sirke, mümkünse elma sirkesi ilave edin. Saçınızı bir kez şampuanladıktan sonra saçlarınıza bu karışımı sürüp 15-20 dakika bekleyin. Saçlarınızı iyice duruladıktan sonra saçlarınızın çok kısa sürede canlandığını fark edeceksiniz.

Kakao yağı tedavisi
Koyu renk saçlı kişilerin uygulayabileceği bir başka bakım yöntemi ise aşağıda anlatılan bu karışımdır. İçinde su kaynayan genişçe bir tencerenin içine daha küçük bir kabı oturtun. Yarım çay fincanı ayçiçeği yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağını, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kabın içinde eritin. Bütün bu yağlar eriyince, kabı kaynar suyun içinden alın ve karışımı iyice çırpın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katın, iyice karıştırın. Bu sıvıyı ovarak başınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Ardından saçınızı yıkayıp durulayın. Bu tedavi koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.

Mayonez tedavisi
Kuru saçların en büyük ihtiyacı saç derisinin tıkanmış olmasından dolayı kaynaklanan yağ eksikliğidir. Bu açığı gidermek için mayonez tedavisi uzmanlar tarafından önerilen bir bakım türüdür. Bir yumurtayı, 1 çorba kaşığı sirkeyi, 2 çorba kaşığı bitkisel yağı, işe koyulmadan hemen önce karıştırarak çırpın. Bu karışımı baş derinize ovarak iyice içirin. Ardından saçlarınızı tarayarak bütün karışımın saçlarınıza eşit yayılmasını sağlayın. 15 dakika böyle bekledikten sonra saçlarınızı yıkayarak durulayın. Bu tedavi baş derisine nem kazandırılmasına yardım eder, kuru saçın yağla beslenmesini sağlar.

Günlük Yüz Bakımı

estetik-yuz-guzellik-cilt
Yüzümüz belki de vücudumuzun en önemli bölgesi diyebiliriz. Tüm insanları en çok önem verdikleri, diğer insanlar ile normal bir şekilde iletişim kurabilmeleri için sağlıklı bir yüze ihtiyaçları vardır.

Neden iletişimden bahsettiğimizi açmamaız gerekirse, yüzünü beğenmeyen veya kötü bir kaza sonucu hasar alan insanlar çirkin olduklarını düşündükleri için diğer insanlardan uzaklaşma ihtiyacı hisseder ve içine kapanırlar. Bununla birlikte iş hayatında da kendi hayatlarında sıkıntı çekerler. Bütün dikkatler, diğer gözler onun üzerinde süzercesine bakarlar. Bu sebeple insanlar asla yüzlerine bir zarar gelsin istemezler.

Bu sebeple günlük basit uygulamalar ile yüz bakımınızı yapabilir ve sağlıklı bir görünüme kavuşabilirsiniz. Bunun için yapmanız gerekenleri kısaca bahsedelim.

Kaşların aşağı sarkmasını önleyin
Göz kapaklarında torbalanmalar ve derin çizgiler oluşmaya başlıyorsa bunlar yaşlanma belirtileridir. Fakat üzülmenize gerek yok. İlk önce içinde bulunduğuz ortam stresli ise bundan kurtulmaya çalışarak işe başlayın. Orta işaret parmaklarınızın yardımı ile şakaklarınıza ve kaşlarınızın üzerine dairesel hareketler ile masaj yapabilirsiniz. Bu hareket kan dolaşımını hızlandıracak, göz ve şakak bölgesinin kendisine gelmesini sağlayacaktır. Bu işlemi günde 2 3 kere farklı saatlerde yapabilirsiniz. Uygulama süresi ise size kalmış...

Yüz kaslarınız daha güçlü olsun
Yukarıda anlatmış olduğumuz masaj tekniğini bu sefer saç diplerine doğru yaparak devam edin. Şakaklardan da yanaklara doğru hareket edin. Bu masajı da 3 kere tekrarlayın.

Göz kapaklarına masaj
Baş parmağınızın yardımı ile gözünüzün üzerinden nazik hareketler ile dış taraflara doğru ovuşturarak masaj yapın. Bu işlemi rahatlayan kadar sürdürebilirsiniz.

Pembe ve güçlü yanaklar
Kendi kendinize makas aldınız mı? bu şekilde yanaklarınızdaki kasları hareketlendirir, uyarabilirsiniz. Bir iki hareketten sonra yanaklardan kulaklara doğru masaj hareketlerini rastgele deneyebilirsiniz. Hepsi faydalı olacaktır.

Genel yüz masajı
Yüzünüzün her neresine masaj yaparsanız yapın bunu yaparken güzel bir nemlendirici krem ile birlikte yapmanız hem işinizi daha kolaylaştıracaktır, hemde cildini ihtiyacı olan nem ihtiyacını da karşılamış olacaksınız.

Uzun süre gergin kalmamaya dikkat edin. İnsanların duydukları bir haber karşısında yada iş hayatında bazen gergin olabilmektedir. Bu şekilde uzun süre kalırsanız yüz hatlarınızda derin çizgiler olmaya başlayacaktır. Özellikle alın ve kaş üstü bölgeler bu durumda oldukça etkilenmektedir.

Çene Masajı
Kafanızı arka tarafa doğru yatırarak çene altından başlayarak boyun bölgesine ve çene altı bölgesine masaj yapabilirsiniz.

Dudak Güzelliği İçin Faydalı Egzersizler

dudak-egzersizi
Yüzümüzün en hareketli kasları şüphesiz ki dudaklardır. Arabaların ve mekanik aletlerin belirli bir periyotlarıda bakımları yapılırken neden bu kadar çok çalışan kaslarımız olan dudakların bakımlarını yapmayalım? Hadi o zaman egzersizler sayesinde dudaklarımızı güzelleştirelim.

Dudakları güzelleştirmek için egzersiz hareketler
İlk önce çalışma alanımızı güzelce yağlayalım ki rahat hareket edelim. Eğer yanakları fazlaca sarkık olanlar varsa onlar ağızlarını mümkün olabildiğince fazla açıp açarak çenelerini ileri geri hareket ettirsinler.

Kahkaha atarak gülün. Şaka tabi ki, gülme hareketi yaparak buradaki kasları hareket ettirmeye çalışacağız. Eğer gülemiyorsanız aynanın karşında denemeye çalışın. Herhalde garip garip hareketler ile kendinize gülebilirsiniz.

Bu kadar gülmek yeter. Şimdi ağzınızı sanki birer tüp gibi hava ile şişirin. Sonrasında bu havayı bir sağ bir sola bir sağa bir sola yönlendirin.

Şimdi kendinizden makas alma zamanı geldi. Yanaklarınızı parmaklarınız ile sanki mengene ile sıkıştırmış gibi kulak memenize doğru çekip bırakın. Bu hareketi 3 4 kere yapabilirsiniz. Sarkık yanaklara en iyi egzersiz diyebiliriz.

Parmak uçlarınızı, dudak köşelerine koyun ve dudaklarınızı iyice gevşetin. Parmak uçlarınızla dudak köşesini dişleriniz görünecek şekilde yukarı iterken, basınca karşı dudak köşelerini indirmeye çalışın (kendi elinize karşı direnin) ve gevşeyin.

İki dudağınızı "TIB" kelimesi dermiş gibi birbiri üzerine getirerek yaklaşık olarak 30 sn bu şekilde bekleyin.

Yorgun ve bitkin dudaklar için de A,I,O,U,X harflerini uzun süre söylemeye çalışın. Bunu yaparken sesli söyleminize gerek yok.

Sarkık dudaklar içinde dişlerden faydalanacağız. Dişleriniz ile dudak etlerinizi fazlaca bastırmadan geveleyin. Bu şekilde dudaklar üzerinde kan basıncı oluşturarak, dudakların kendine gelmesini sağlayacağız.

Tüm bu hareketlerden sonra son olarak "bir tavuk bir yumurta" tekerlemesini 40 defa tekrar edin.

Yapmış olduğunuz bu dudak bakım egzersizlerinin etkileri zamanla görebileceksiniz. Dudak ve çevresinin daha sağlıklı olmasını sağlayacak bu hareketleri yapmanızı tavsiye ediyoruz. Sonuçta yapmadığınızda kaybedecek birşeyiniz yok ama yaptığınızda kazancınız olumlu yönde olacaktır.

20 Temmuz 2014 Pazar

Saçlarınız ve cildiniz parlasın

parlak-sac-tarifleri
Daha sağlıklı bir cilde ve tırnak yapısına kavuşmak için mutlaka demir, çinko ve C vitamininden zengin besinler tüketmeniz gerekiyor.

Sağlıklı beslenme denince akla gelen, her gıdadan yeteri kadar tüketmektir. Kişiler özellikle zayıflama süresinde yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmeyebiliyor. Bu da vücutta vitamin ve mineral eksikliğine yol açabiliyor. Bu dönemde en çok yaşanan sorun da kansızlık. Kansızlık ciltte solgunluk ve bitkinlik olarak kendini gösteriyor.

Yeterli miktarda vitamin ve mineral almayan kişilerin tırnaklarında da bozulma ve kırılma sıkça gözüken problemlerden bir diğeridir.

Sağlıklı saçlar ve tırnaklar için mutlaka almanız gerekenler, çinko, demir ve C vitaminidir.

Göz Kırışıkları ve Torbalarını Önleyen Tavsiyeler

gozalti-morluklarindan-kurtulmanin-yollari

Göz bölgesinde oluşan kırışıklıklarını önlemek için kullanılan bir çok kozmetik ürün ve bakım araçları mevcuttur. Bunlar her ne kadar laboratuvar ortamında test edilerek piyasa çıkarılsa da bazı cilt tiplerinde işe yaramayabiliyor, bazen de içerisinde bulundurduğu kimyasallar neticesinde cilde zarar verebiliyor. Bu makalemizde göz kırışıklarının önüne geçebilmek için kolay ve basit ip uçları ile sizlere tavsiyelerde bulunmaya çalışacağız.

Eğer göz bölgesi kırışıklarının önüne bitkisel tavsiyeler ile geçmek istiyorsanız; bir tutam kuşburnunu kaynatarak koyu bir losyon haline aldıktan sonra ılık hale gelene kadar bekletin. Bu kuşburnu çayı ılık hale geldikten sonra göz kırşıkları için göz kapaklarına ve çevresine sürebilirsiniz. Uzmanlarımız kırışıklara karşı kuş burnu çayını önermektedir. Eğer sorununuz göz bölgesinde şişkinlikler ile alakalı ise şu tavsiyemizi dinleyebilrsiniz. Normal bildiğimiz siyah çay içerisine gözyaşı otu eklenerek veya yeşil çay ile soğuk kompresler ile şişkinlerinizden kurtulabilirsiniz.

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Havuz ve Deniz Sonrası Cilt Bakımı

deniz-havuz-suyu
Deniz tuzunun ve havuzların klorunun cildinizi yıpratmaması için bu önerilere kulak verin.Havuz ve deniz suyu cildinizi kurutabilir.

Yazın tüm güzelliği ile devam ederken, mevsimin en serinletici aktivitesi yüzmenin yapılacaklar arasında ilk sırada yer aldığını söyleyen Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: "Her ne kadar sıcak havaların vazgeçilmez aktivitesi olsa da bazı cilt problemlerini de beraberinde getiriyor. Serinlemek için girdiğimiz havuzlar enfeksiyon önlemi nedeniyle aşırı klorlandığında ciltte sorunlara neden oluyor.

Uzun süre havuzda kalındığında klorun deri bariyerini bozması ve suyun cildimizi kurutması nedeniyle aşırı cilt kuruluğu ve sonrasında kaşıntı, dudaklarda kuruluk nedeniyle çatlamalar meydana gelebilmektedir. Bu belirtiler güneşin de oluşturduğu kuruluk ve yangı ile birlikte özellikle hassas ciltlerde rahatsız edici hal alabilmektedir.

Özellikle kişinin egzemaya yatkın ve kuru bir cildi varsa havuz sonrası yeterli bakım yapılmadığında var olan problemleri daha da şiddetlenmektedir. Havuza girmeden önce ve sonrasında alınabilecek basit önlemlerle bu şikayetleri minimuma indirgeyebiliriz.

Klordan cildinizi koruyun

Klorlu suyun cilde temasını azaltmak için havuz öncesinde vücudun ince bir tabaka şeklinde bebe yağı ile yağlanması ve sonrasında duş alarak klorun etkilerini gideren güneş sonrası losyonlar kullanılması kuruluğun önüne geçmede etkili olacaktır. Denizde yapılan aktivitelerde ise tuzlu suyun cildimizi kurutucu etkisi ön plana çıkmaktadır. Rüzgar, güneş ve tuzlu suyun etkisi ile ciltte kuruma,kırışıklıklarda artış, dudaklar ve topuklarda çatlamalar meydana gelmektedir. Dudaklar için ekstra koruma sağlayan stickler de çatlakların önlenmesinde etkilidir.

Sahile inmeden 10-15 dk öncesinde güneş koruyucu sürülmesi, bol sıvı alımı, 10:00-16:00 arasında mümkün olduğunca gölgede kalınması ciltte oluşacak hasarlardan korunmada etkili önlemlerdir. Suda ve duşta kalma süresinin de çok uzun tutulmaması ciltte oluşacak kuruluğun önlenmesinde etkilidir. Bunun dışında ağızdan güneşin zararlı etkilerinden korunmak üzere uzmanların önerebileceği ağız yoluyla antioksidan içerikli desteklerin kullanılması güneşin verdiği zararların azaltılmasında yardımcıdır.

Havuz ve deniz sonrasında kullanılacak losyonların içeriğinde seramid, argan yağı gibi cildi yapılandıran,bariyerini ve nem dengesini koruyucu özellikler aranmalıdır. Hipoallerjenik ve parfümsüz olanlar tercih edilmelidir.

Tüm bu önlemler rağmen tatil sonrasında yıpranmış ve kuruluk nedeniyle kırışıkları artmış ciltlerde onarım amacıyla profesyonellerce yapılacak PRP, hyaluronik asid içerikli mezoterapiler ve nem maskeleri cildin eski formuna kavuşturulmasına yardımcı olacaktır."

Sağlıklı ve Parlak Gözler İçin Yapılması Gerekenler

gozbakimi
Her hanımın gözlerinde olmasını istediği özellik sağlık ve parlaklıktır. Peki bu güzellikleri yakalamamız için neler yapmamız gerekiyor. Bu yazımızda parlak ve etkili bakışlara sahip olmak için basit bir kaç tüyodan bahseceğiz. İlk olarak temizlik diyoruz ve maddelerimize geciyoruz.

Gece yatarken göz makyajı iyice temizlenmelidir. Eğer bu işlem yapılmazsa, kirpikler rimelli ve sert olacağından, yastığa değdiğinde kırılabilir. Ve gece boyunca boyalar göz çevresine yayılarak, ileride göz kırışıklığına zemin oluşturur.

Ayrıca düzenli aralıklarla göz banyosu yapmak gereklidir. Bu şekilde göz içindeki tozlar ve rahatsız edici maddelerden temizlenmiş olur.

Kontakt lens kullananlar ve gözleri hassas ve kuru olanlar için, yağ içermeyen ürünler önerilir. Göz sabah akşam mutlaka temizlenmelidir. Gün boyu oluşan çizgileri önlemek için, kremin içindeki madde, kaslara esneklik vererek kırılmaları önler. Çünkü her kırılma, kırışıklık nedenidir. Kuru dal çabucak kırılırken, esnek dal kolay kolay kırılmaz. Bu nedenle esneklik sağlayan ürünler kullanılmalıdır.

Gülmek sağlıklıdır, ama yoğun bir bakımı da gerektirir. Yağ ve nem yönünden zengin içerikli kremler bu durum için biçilmiş kaftandır.

Televizyon veya bilgisayar karşısında uzun süre oturanlar; gözlerini çok zorladıkları için canlandırıcı ve rahatlatıcı göz jellerini tercih etmelidir.

Menopoz döneminde yaşlanan ve hormonlardaki değişim nedeniyle hassaslaşan göz çevresine bu jeller önerilir. Ayrıca klimalı ortamlarda çalışanlar için de bu jeller etkilidir. (Özellikle de kuru göz sorununda).

Soğuk kış günlerinde koruyucu olması için gündüz yağ bazlı ürünler, gece ise rahatlatıcı ve canlandırıcı jel tipi ürünler önerilir.

Banyoda yıkanırken, başınıza yüzünüze ve gözlerinize sıcak su uygulamaları yapmaktan kaçının.

Yaratılış harikası olan bu uzvu korumak üzere göz kapaklarının altında ve üstünde yer alan kirpikleri¬mizin göz güzelliğindeki rolü de tartışılmaz bir gerçek. Koruma püskülleri olan kirpiklere, haftada bir badem yağı sürmek çok faydalıdır. Rimel sürmeden önce, kirpik güçlendirici kozmetik jelleri kullanmak son derece yararlıdır. Kaşlarımıza da bu bakımı yapabiliriz.

Buraya kadar olan bölümde daha ağırlıklı olarak göz bakımına yer verdik. Biraz do oluşacak göz hastalıklarına karşı alınması gereken bazı önlemlere değinmekte yarar olduğuna inanıyorum.

Güneşin gözlerimiz üzerine etkileri kısa ve uzun vadede olmak üzere ikiye ayrılır. UV ışınlarının, göz içi merceği ve retinada bazı tahribatlar yaptığı biliniyor. Güneş ışığıyla karşılaşıldığında, korneada akut yanıklar oluşabiliyor. Bu durumda kişinin gözünde, önemli ölçüde ağrı ve sulanma ortaya çıkıyor. Bunlar kısa süreli tedavi ile düzelebiliyor. Konjoktiva dediğimiz gözün beyaz kısmında, sarımtırak bir doku şeklinde yapılar oluşarak katarakt gelişimini hızlandırıyor.

Peki, nasıl önlem almamız gerekir?
Kaliteli güneş gözlükleri ultraviyole ışınlarını geçirmeyerek gözü bu olumsuzluklara karşı korur. Korumasız, siyah renkli olan gözlüklerin arkasında, göz bebeği daha fazla ışık olabilmek için büyür ve böylece de toksik ışınlar retinayı daha çok etkiler. Bu nedenle kesinlikle UVA-B' yi absorbe eden, filtreli camdan yapılmış gözlükler kullanmak çok oma çok önemlidir. Tezgâhlarda satılan gözlükleri kullanmak, kesinlikle doğru değildir. Özellikle çocuklara bu tip gözlükler almak fayda yerine zarar getirir.

Yazın gözlerimiz için önemli olan konulardan biri de göz enfeksiyonlarıdır. Genelde sterilizasyonu iyi sağlanmayan havuzlardan ciddi enfeksiyonlar göze bulaşabiliyor.

Kızarıklık, sulanma, kirpikleri yapıştıracak kadar çapaklanma, gözlerde bulanık görme gibi rahatsız edici şikayetler gözün enfeksiyon kaptığının belirtileridir. Bu durumda bir tutam kuru papatyayı bir cezve kaynamış suya atın ve üzerini kapatın. Ilınınca bu suyla göz banyosu yapın ve bir parça pamuğu içine batırıp gözünüzün üstüne yerleştirin. Enfeksiyonun diğer gözünüze veya başkalarına bulaşmaması için sıkça ellerinizi yıkayın. Yüzünüzü kağıt mendille kurulayın. Eğer hala geçmiyorsa, vakit kaybetmeden doktora gidin.

Bu durum benim başıma geldiğinde, size söylediklerimi aynen yapıp olumlu netice aldım. Bu nedenle size de tavsiye ediyorum. Çünkü papatya bitkisinin sakinleştirici ve rahatlatıcı etkisinin yanı sıra, bir de dezenfekte edici etkisi var. Hepimiz biliyoruz ki; bitkilerin iyileştirici gücünden yola çıkılarak, ilaçlar sentetik olarak üretilmiş ve böylece ilaç sanayii doğmuştur. Örneğin; Almanyaöa doğum yapmış hanımlara, bitkilerin gücünden yararlanılarak papatya banyoları uygulanıyor.

Harvvard Üniversitesi araştırmacılarının iş birliğiyle, beş yüz kadın denek üzerinde gerçekleştirilen araştırma sonucu; düzenli C vitamini alanların ileri yaşlarda gözlerinde meydana gelebilecek katarakt riskinin azaldığı ortaya çıkmıştır.

"Aloe Vero" bitkisinin, katarakt oluşumunu önlemeye yardımcı olduğu ve bu nedenle de kozmetikte göz jellerinde kullanıldığı gerçeği zaten biliniyor.

Bilgisayar karşısında çok kolanlar, ellerinden kitap düşmeyenler, dikişle uğraşanlar, televizyon başından ayrılmayanlar, menopoz döneminde olanlar, size tavsiyem; içinde papatya özü yo da aloe vero bulunan göz jelleri kullanın. Çünkü bu jeller, meslek hayatım boyunca, önerdiğim insanlara deva oldu. Önce kendim kullandım, neticeyi görüp, öyle tavsiye ettim.

Yüz ifadesindeki değişiklikler dışında, yüzümüzdeki kaslar hiç çalışmamaktadırlar. Onlara şöyle biraz sert çıkalım mı, ne dersiniz? Haydi, bakalım tembel tembel oturan kas topluluğu! Artık oturmak ve gitgide zayıflayıp, sarkmak size yasak. Marş marş iş başına!

Göz çevremiz, halka şeklinde ve dokularla bağlantısı olmayan kaslardan oluşmuş son derece hassas bir bölgedir. Bu bölgedeki kaslar, yapılan çalışmanın sürekliliği ve kapsamına göre de doğal olarak değişim gösterir.

Bir aynada, önce kendinize yakından bakın ve görünüşünüzü daha gençken çekilmiş bir fotoğrafınızla karşılaştırın, iki görüntü arasındaki farkı göreceksiniz. Vücudunuza bakın, eğer düzenli egzersiz yapmıyorsanız, zayıf kasların sarkma yaptığını mutlaka fark edeceksiniz.

Sağlıklı Göz Çevresi İçin Cilt Bakımı

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
Sağlıklı, güzel, parlak gözlere ve göz bölgesine sahip olmayı kimler ister? Bu makalemizde göz bölgesi ve makyaj sonrası göz bakımından bahsedeceğiz. Bunun için atmamız gereken ilk adımımız temizlikten geçiyor. Her türlü cilt bakımında yapılması ve uygulması gereken cil temizliği ve hijyendir. Kirli ve gözenekleri kapalı bir cilde uygulanacak tüm yöntemler ilk başta başarısızlıkla sonuçlacaktır.

Bir yaratılış harikası olan gözlerimizin yüz elli milyon ışık algılayıcısı vardır. Bu ışık algılayıcıları, saniyede milyonlarca ışık fotonunu işlemden geçirir. Fakat ne enteresandır ki aslında kafamızın arkasıyla görürüz. Beynimizin arkasında geniş bir alanda bulunan olisipal lob, gözlerin görme sinirleriyle gönderdiği tüm bilgiyi işler. Bu nedenle de kofa arkasına vurmak, körlüğe bile yol açabilir.

Günde ortalama on bin kez hareket eden ve bizi biz yapan gözlerimiz, aynı zamanda yaşımızın da göstergesidir. Ömrümüzün sonuna kadar dünyayı, sadece bu organımız sayesinde gördüğümüz gerçeğinden yola çıkarsak, bakımının ne kadar önemli olduğunu anlarız.

Şimdi elinize bir ayna alıp yüzünüzü inceleyin
* Aynaya baktığımızda sözlerimizin altı mor mu?
* Gözaltı torbaları oluşmaya başlamış mı?
* Ya gözlerin dış çevresindeki mimik kırışıklıkları!
* Peki, bu çizgiler neden burada daha yoğun dersiniz?

Açıklayalım: Özellikle çizgilerin yoğun olarak gözlendiği çok ince ve hassas olan göz çevresi, yüzümüzün yaşadığımız yıllardan en çok etkilenen bölgesidir ve zaman içinde bu ince çizgiler, göz altı torbala şeklinde ortaya çıkar.

Genelde, gülümseme mimiklerinin meydana getirdiği, kaz ayakları dediğimiz çizgilerin tıptaki adı "periorbital çizgilerdir. Bir de iki kaş orasında yer alan, tıptaki adı "glabeller" derin dikey çizgiler vardır. Bunlar insanı ciddi ve gergin gösteren çizgilerdir. Buradaki kasların kasılıp gevşemesi sonucu oluşurlar.

Kısaca, ağlama, gülme, göz kırpma ve gün boyu yaptığımız mimikler nedeniyle, göz çevresinde küçük çizgiler oluşur. Bu duruma UV ışınları, yıpratıcı dış etkiler, yaşla birlikte derinin esnekliğinin azalması, stres ve sağlıksız yaşam tarzı da eşlik ederek, göz kapaklarında şişlikler, kırışıklıklar, göz çevresinde halkalar ve torbalar oluşmasına zemin hazırlar. Hele bir de bakımı ihmal edilirse sonuç daha da vahim olur!..

"Peki, bunları önlemek ya da birkaç yıl geciktirmek mümkün mü?" diyen bakışları hisseder gibiyim. Çünlü meslek hayatım boyunca en çok karşılaştığım sorulardı bunlar, isabetli ürünlerle düzenli bakım yapılıp, temizliğe önem verilirse kırışıklıklar birkaç yıl geciktiriliyor. Kırışıklarla savaşmak zannedildiği kadar zor değil, işte size bir kaç ip ucu.

Kırışıklarla savaşta etkin maddeler açısından zengin kremler oldukça yararlıdır. Örneğin, "SOD", serbest radikallere karşı başarı ile kullanılan enzimlerin kısaltılmış bir tanımıdır. Duyarlı göz kapaklarına hasar veren oksijen moleküllerini zararsız hale getirir.

Eğer torbalar ve gözaltı morlukları söz konusu ise, yağsız göz bakım jelini (tercihen aloe veralı) bıçak sırtı kalınlığında gözünüze sürün. Şeffaf bir folyodan yuvarlak diskler kesin ve gözlerinizin üzerine yapıştırıp en az beş dakika bekleyin. Folyoyu çıkarın jelin kalanını kağıt mendille temizleyin. Gözünüzün çevresi sağlıklı ve dinlenmiş bir görüntü kazanacak, torbalar ve morluklar azalacaktır.

Eğer bitkilerin gücünden de yararlanmak istiyorsanız bir tutam kuşburnunu kaynatıp, koyu bir losyon elde ettikten sonra, ılınınca gözünüzün çevresine sürün. Bu işlemi her gün düzenli yapmak suretiyle, güzel bir netice elde edebilirsiniz. Siyah çay, gözyaşı otu ve yeşil çayla yapılan soğuk kompresler de, şişkinlik giderici ve rahatlatıcı etki yapar.

Kırışık göz çevresine bir sıcak, bir soğuk ıhlamur kompresi uygulamak ve yaz mevsiminde de taze incir halkalarını göz üzerine yerleştirip bekletmek faydalıdır.

Şişliklere karşı; parfümeri mağazalarında satılan, içi jel ile doldurulmuş soğuk maskeleri gece boyunca buzdolabında bekletin, sabahları gözlerinize uygulayın. Her sabah olmak kaydıyla düzenli uyguladığınızda gözünüze iyi gelecektir.
Yorgun gözlere serinletici ve canlandırıcı bir etki için iki kaşığı 15 dakika buzdolabında bekletin. Soğuyan kaşıkların altlarını göz kapaklarınızın üzerinde 5 dakika süre ile önce yukarıdan aşağıya, daha sonra da sağdan sola doğru kaydırın.

Göz kapaklarını sıkılaştırmak ve gözlere canlılık kazandırmak için bitki dolu göz maskesi yastıkları yararlıdır. Kızaran göz kapaklarına ılık sütle kompres yapmakta da yarar vardır.

Yazın havuzda gözleriniz klorlu suyun etkisi ile kıpkırmızı oluyorsa mutlaka yüzme gözlüğü takın.

Göz derisinin ince olduğu yerde, hemen deri altından geçen kanın rengi dışarıya vurur ve deri bu bölgede koyu renk alır. Cildi çok ince olanlarda koyu renkli göz çevresi halkaları görülür. Yüksek dozda nikotin, uyku bozukluğu da bu duruma yol açabildiği gibi organik bir hastalık belirtisi de olabilir. Bu koyu halkalar, kanımızda karbondioksit gazı ve atıkların fazlaca bulunduğunun göstergesidir.

Çözüm açık havada bol oksijen teneffüs etmek, yeşil ve son renkli sebze yemeyi ihmal etmemektir. Eğer torbalar ve gözaltı morlukları söz konusu ise yağ içermeyen jellerin yardımına başvurulabilir. Her gün iki tane havuç ve maydanoz suyu içmek de olumlu sonuç verir. Kara halkaları kaybetmek için, her gün bir bardak dolusu portakal suyu için. Şayet böbrek ya da kalp dolaşımı sorununuz yoksa iyi gelecektir.

Gözaltı torbaları yüze yorgun ve yaşlı ifade vererek görünümü bozar. Yaşın ilerlemesiyle birlikte göz çevresinde oluşan lenf birikmesi, şişkinlik ve gözaltı torbalarının oluşumunu da kolaylaştırır.

Göz çevresinde halka şeklinde göz çukurunun etrafını saran kaslar vardır. Tıptaki adı "M. Orbicularis oculi" olan bu kaslar çalıştırılarak gergin bir göz çevresi elde edilir.

Şişkinlikleri, gözaltı torbaları ve halkalarını azaltmak için derideki dolaşımın artırılması gereklidir. Sabahları bu durumdan şikayetçi olanlar, gece şişkinlik giderici, dolaşım ve boşaltım sağlayıcı "kafein içerikli göz kremlerini tercih etmeliler. Melissa, şerbetçi otu, mürver, kuşburnu, papatya gibi bitkilerle kompres yapmak iyi sonuç verir. Bu torbalar lenf birikiminden de kaynaklanıyor olabilir.

Buraya kadar göz çevresindeki durumları inceledik. Şimdi ise, derinlere doğru yol alarak, gözümüzün sağlığı açısından çok ama çok önemli noktalara değineceğiz.

Genç ve sıhhatli gözler daimi olarak, kendi isteğimiz dışında kırpılıyor. Televizyon seyrederken, bilgisayar ekranına bakarken, küçük harfle yazılmış yazıları okumakta zorlanırken gözlerimiz zarar görüyor. Çünkü gözlerimiz sabit bir noktaya bakıyor ve kırpılmıyor. Peki, bunun ne zararı olabilir?

Normalde gözyaşı sıvısı koruyucu bir film tabakası gibi gözü muhafaza eder.
Göz kapağının her hareketinde, gözyaşı sıvısı göz yüzeyine orantılı olarak dağılır. Koruyucu gözyaşı filminin dayanıklı olması için göz kapaklarının her beş ila on saniyede bir hareket ettirilmesi gerekir. Yetersiz kalan göz çevresi temizliği, gözün hassaslaşması ve yanlış seçilen kozmetik ürünleri, alerjiye neden olur. Böyle gözlerin tahriş gücü az "hipoalejenik" kozmetik ürünlerini kullanması gerekir. Hanımlarda menopoz sonrasında daha sıklıkla görülen kuru göz hastalığı, gözleri artık nemlendiremeyen gözyaşı filminin eksik çalışması nedeniyle birtakım sıkıntılara yol açar. Göz kapakları ince kum gibi, saydam tabakayı tahriş eder ve gözde yanma ve ağrılar başlar. Bu durum tedavi edilmediğinde, körlüğe kadar gidebilir.

Sürekli yakın mesafeyle çalışan kişiler çok sık göz yorgunluğu çekerler. Aslında bu durum adale krampının bir çeşididir. Göz egzersizleri ile bu adaleleri gevşeterek rahatlatmak mümkün. Gözler sürekli olarak gevşek bırakılmalıdır.

Yürürken her adımda, okurken her satırda, mutlaka gözlerimizi kırpmalıyız. Böylece çok daha sağlıklı olacaklardır. Gözlerinizi sık sık gevşetin. Göz jimnastiğini de ihmal etmeyin. Gözleriniz temizlik ve bakımına da önem verin. Çok faydası olacak, buna inanın!

Gözleriniz için doğru beslenin. Yaşlılığa karşı ilk mücadele silahı, bilinçli beslenmedir. Vücudun ihtiyacı olan her vitamin, her maden tuzu ve aminoasitler gözlerimizin sağlığında büyük rol oynar. Gözlerinizin kusursuz görmesi için, kanınızda daimi olarak A, B2 , C vitamini ile "Tryptophan" amino asidinin bulunması gerekir. Tryptophanın temini için, et ve yumurta yemek gerekli.

Kırk yaşını geçip de görmesi zayıflayan herkesin, kafi miktarda B2 vitamini alması gerekir. Bira mayası, yoğurt ve sut her gün düzenli yenmelidir. Ayrıca C vitamini içeren narenciye cinsinden meyveler de yenmelidir. Gözlerimiz için çok önemli olan A vitamini ise karaciğerde, havuç, kayısı ve diğer sarı sebzelerin hepsinde bulunur. Bu vitamin, gece körlüğünü önlemenin yanı sıra, gözyaşı kanalından göz suyunun kolaylıkla akmasını da sağlar.

Şimdi hep birlikte, Birinci Dünya Savaşı sonrasına gidiyoruz. O sıralarda Belçika köylülerinde tuhaf bir göz hastalığı görülmüştü. Köylülere konulan teşhis ise gece körlüğü idi. Doktorlar çaresiz kalmışlardı, hiçbir tedavinin faydası olmuyordu. Nihayet kış sona erip ilkbahar geldiğinde, aç köylüler bahçelerde olmamış meyve ve sebzeleri yemeğe başladılar.

Ardından bu hastalığın kaybolduğu görüldü. Böylece bütün dünya, yeşil ve sarı meyvelerde bulunan A vitaminin gözler için çok büyük bir ilaç olduğunu anladı.

Göz Makyajı Temizleme
Gece yatmadan önce göz makyajınızı temizlemek oldukça önemlidir. Çünkü makyajınızı temizlemediğiniz takdirde rimelli ve sert olacağından ötürü yastığa değdiğinde kırılabilmektedir. Uyku boyunca göz bölgesine dağılan boyalar ileride göz kırışıklarına sebep olmakta ve hijyen açısından yatak yorgan batmış olacaktır.

Gün boyu defalarca açılıp kapanan göz kapaklarındaki kırışıklar için mutlaka yatmadan önce göz kapaklarına nemlendirici kremler kullanılmalıdır. Kuru dal çabuk kırılır fakat esnek olduğunda kırılmaz. Bunu unutmamak gerekir.

Televizyon veya pc başında uzun süre kalan insanların gözlerini çok yordukları için canlandırıcı ve rahatlatıcı göz jellerini kullanması gereklidir. Menopoza giren kadınların hormonlardaki değişim sebebiyle hassaslaşan göz çevresi için bu jeller de önerilir.

Göz bölgesini çok sıcak ve çok soğuk ortamlardan korumak gerekir. Banyo yaparken mümkünse gözlerine sıcak su tutmaktan kaçının. Soğuk kış aylarında korumak içinse yağ bazlı ürünleri kullanabilir geceleri yatarken de rahatlatıcı ve canlandırıcı jelleri kullanmalısınız.

Gözlerimizi korumak için göz kapaklarının hemen altında ve üstünde bulunan, göz güzelliğinde oldukça önemli olan koruma püsküllerini korumak için haftada bir kere badem yağını sürerseniz yeterli olacaktır.

18 Temmuz 2014 Cuma

Sivilceli Ciltler İçin Bakım Önerileri

sivilcelerden-kurtulmanin-yollari
Sivilce ve akneler gençlik döneminin olmazsa olmazları, sonraki dönemlerin ise nazar boncuğudur. Akneye neden olan sebepler ortadan kaldırılmadığı sürece cilt üzerinde derinlemesine etkiler bırakmaktadır. Fakat bazı durumlarda da sivilcelerden tamamiyle kurtulmak mümkün olmayabilir. Özellikle gençlik dönemlerinde hormonların etkisiyle oluşan sivilceler ile yaşamayı öğrenmek gerekir. İşte bu makalemizde sivilceli yüzlerde yapılması gereken cilt bakım önerileriden bahsedeceğiz.

Akne tedavisinin çeşitli tiplerindeki ortak nokta; tetikleyici etkenlerden mümkün olduğunca uzak durmaktır. Bakteri oluşumunu engelleyen preparatlarla, (antiseptik jeller) ciltteki mikropların sayısı azaltılarak hem cilt yüzeyinde hem de boynuzsu tabakada bu mikropların çoğalmaları engellenir.

Tonikle gözenek temizliği yapılarak, tıkaç oluşmasına karşı önlem alınmış olur. Akneli ciltlerin haftalık bakımlarında; gözeneklerin içindeki materyali vakum etkisiyle temizleyen ve yağı kontrol altına alan "kil maske" kullanılır. Temiz cilde uygulanan kil maske, on beş dakika bekletildikten sonra yıkanır. Bu işlemin ardından cilt mutlaka toniklenmelidir. Arada bir, nem veren maskeler de tavsiye edilir. Nemlendiricilerinin de su bazlı olması şarttır

O halde akneye karşı neler yapmamız gerekir?

Akneli Cilt

Öncelikle ellerimizi yüzümüzden uzak tutmamız şart. Çünkü ellerimizde binlerce bakteri ve mikrop bulunur. Her dokunuşta yeni bir aknenin doğuşuna zemin hazırladığımızı asla unutmayalım!

Akne ilaçları kullanırken makyaj yapılamaz. Mecburiyet halinde ise ancak yarım saat sonra makyaj yapılır.
Düzenli temizleme ve uygun bakım işleminden sonra, cildin yapısında da iyileşme sağlanır. Yapılacaksa peeling işlemini kişi evde kendi başına yapmamalıdır. Aksi takdirde mikrop diğer yerlere de bulaşarak büyük problemlere yol açar. işinin ehli bir uzmana haftada bir cilt bakımına gitmekte büyük fayda sağlar. Kapalı komedonlar açılarak, sivilce oluşacak ortam engellenmiş olur. Tıkalı olan lavabonun açılması gibi.

Genç erkekler ise; traş olurken jilet yerine elektrikli traş makinesini tercih etmelidir. Traş sonrası, alkollü losyon yerine su bazlı nemlendirici sürülmelidir.

Akneli cildin sık sık fırçalanması gerekmez. Sivilceler geçtikten sonra nazikçe fırçalanabilir.
Uzman doktor tedavisinde, antibiyogram yaparak antibiyotik verilmelidir.

Kriyoterapi, glikolik asit peeling, lazer, foto cihazları, mezoterapi de aknenin tedavi türlerindendir.
Son yıllarda "photo rejuvenation" adı verilen yöntemle cildin alt katmanına gönderilen sarı ışık, epidermisin hemen altını etkiler. Bu uyarı hem kolajen dokusunu artırır, hem de sivilceyi oluşturan mikroplara kafşı savunma sistemini harekete geçirir.

Günümüzde sıkça kullanılan "glikolik asit'le tedavide gözenekler o kadar rahatlar ki, bu peelınge yaz ayı sona erdikten sonra başlanır. Hafif peeling etkisiyle, cildin en üst tabakasındaki birbirine sıkıca bağlanan hücreler ayrılarak, tıkanmış gözenekler aralanır. Böylece içeride sıkışan sebum salgısı serbest kalarak tahriş hafifler.

Yazın, cilt çok fazla güneşe maruz kalmamalıdır. Güneş karşısında kolon ciltlerde, anormal veya bozuk hücre gelişerek, ölü hücrelerin atılmasını yavaşlatır. Bu da akneli ciltlerde istenmeyen bir durumdur.

Aknenin oluşumunda önemli role sahip olan stresi yenme tekniklerini uygulamakta da fayda vardır.

Saçlar yüzden uzak tutulmalı. Çünkü saçlardaki kir de akne oluşumunu etkiler ilk iyileşme belirtileriyle birlikte tedaviyi kesmek gibi bir yanılgıya asla düşmeyin. Tedaviyi aralıksız sürdürün.

Çok fazla yağlı kremlerden uzak durulmalı. Çünkü bu kremler yüksek yağ oranları nedeniyle cildin üstünde izolasyon tabakası oluşturarak damarların genişlemesine neden olurlar. Tabii bu da istenmeyen bir durumdur.

Özetlersek; aşırı sıcak ve soğuk ortamlardan kaçınmak, alkol olmamak, aşırı güneşlenmemeye dikkat etmek, deriyi tahriş edici etkenlerden mümkün olduğunca uzak durarak bu durumu oluşturacak faktörleri ortadan kaldırmak, yumuşak temizleyici mamullerle cildi temizlemek ve nemlendirici kremlerle cildi dış etkenlere karşı korumak, akne rozase için alınacak tedbirlerdir. Uygulayacağınız bu önerilerin bazıları hem akne oluşmasını engellemekte, hemde var olan aknelerin sayısının azaltılmasında / tedavisinde oldukça fayda sağlamaktadır. Sağlıcakla kalın...

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Siyah Noktalara Son Veren Doğal Formül

siyah-nokta
Siyah noktalar, özellikle burun etrafında kümelenir ve yüzde rahatsız edici bir görüntüye yol açar. Elbette ki her kadın bu görüntüden kurtulmak ister. Siyah noktalardan kurtulmak için pek çok medikal ve estetik yöntem olsa da servet harcamadan uygulayabileceğiniz doğal formüllerden de yararlanabilirsiniz.Siyah noktalardan kurtulmak için evinizde hazırlayabileceğiniz doğal formüller;

Bal Ve Limon
Limonun yarısını kesip üstüne 3-4 damla bal damlatın. Bu limonu yüzünüze, özellikle de siyah noktalı bölgelere sürün. Bu karşımı yüzünüzde 5 dakika kadar kalsın, sonra soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.

Fırçalayın
Daha önce kullanmadığınız yeni bir diş fırçasına bir miktar diş macunu sürün. Siyah nokta olan alanı ıslatın ve fırça ile küçük hareketlerle siyah noktalar gidene kadar ovalayın.

Elma Sirkesi Ve Karbonat
Elma sirkesi ve karbonat karışımını siyah noktalı bölgelere sürerek noktacıklardan kurtulabilirsiniz.

Elma Sirkesi Ve Kil
Bir parça kozmetik kil ile bir miktar elma sirkesi ya da suyu karıştırarak oluşturacağınız maskeyi yüzünüze sürüp kurutun ve sonra maskeyi yüzünüzden temizleyin.

Dudak Bakımı

dolgun-dudaklar-icin-estetik
Ağzımız; kişiliğimizi ifade eden, ruh halimizi yansıtan, güzelliğimizde önemli rol oynayan ve en çok hareket eden uzuvlarımızdan biridir. Günde15.000 kez, ağız çevresi kasları ve dudaklar aracılığı ile şaşkınlık, keder, sevinç, acı, öfke, kibir gibi hislerimizi dışarı yansıtabiliyoruz. Ne var ki yıllar geçtikçe dudaklar eski dolgunluğunu yitirmeye başlar. 50 yaşın üzerindeki hanımlar dudaklarının küçülerek, çevresinin kırışmasından yakınırlar. Peki, yıllar boyunca, neler oluyor da bu durum ortaya çıkıyor? Anlamak için derinin altına doğru yola çıkalım, bakalım neler oluyor da dudak çevresi torba gibi büzülüyor. Bu yazımızda yılların dudaklara olan etkisinden ve sağlıklı dudaklar için yapılması gereken bakımından bahsediyoruz.

Yaşlanmayla ortaya çıkan sarkmalar, derinin altındaki kas ve yağ dokusuyla do ilgilidir. Dudak derisi, diğer yerlerden farklıdır. Dudak derisinde ne ter bezleri ne de koruyucu yağ tabakası vardır. Yağ bezleri ise çok sınırlı sayıdadır. Dudakların kırmızı kısmı, çok ince ve ölü tabakaya sahip mukoza zarıyla örtülüdür. Bu nedenle de son derece hassas bir yapıya sahiptir. Yani dudaklarımız korunup beslenemiyorlar. Bu, dudakların yaşla birlikte küçülüp, çevresinin kırışmasının nedenlerinden ilkidir.

Dudaklarımız güneşten korunma yapısına sahip olamadıklarından, asla bronzlaşamazlar. Güneş ışınlarına maruz kaldıklarında kururlar ve hassaslaşırlar. Çünkü doğal yağlanmayı sağlayan yağ üretimi dudaklarımızda yoktur. Bu yüzden hassas dudak derisi UV ışınlarına karşı çok iyi korunmalıdır.

Biliyoruz ki yağ, cilt üzerinde koruyucu ve esneklik verici bir örtü vazifesi görüyor. Bu nedenle cilde yağ sağlayan koruyucu "lipstick" ürünleri yanımızda taşımalıyız.

Kuruyan dudaklarınızı sürekli dilinizle ıslatmayın, çünkü bu durum onların çatlamasına ve pörsümesine yol açar.

Dudakların yaşlanmayla birlikte küçülüp çevresinin büzülmesinin ikinci sebebi ise; yazın sıcak ve klima, kışın da sert rüzgarlar, soğuk ve kalorifer havasının olumsuz etkisidir. Üçüncü sebebi de; yüze önce çizgi, sonra da kırışık olarak damgasını basan mimik hareketleridir. Her gün hareket eden bu mimik kaslarını bir tanıyalım.

Ne enteresan değil mi? Yüzeyde görülen her bir çizginin, derinin altındaki oyuncularla çok yakın ilişkisi var. Hacivat la Karagöz oyunu gibi... Onlar sahnede iken, aslında arka plandaki eller oyunu yönetiyor. Kaslarımız da derinin altında, oyunu yöneten eller gibi.

Ağız çevresindeki mimik kasları

Burada karşımıza; her iki dudakta yer almak üzere, ağız etrafını komple soran, kemiğe tutunmayan "M. Orbicularis Oris" kası çıkar. Bu, ağzımızı açıp kapatan, konuşmamızda rol oynayan ve dudakları öne iten sirküler bir kastır.

Üst dudağın dış yan bölümünü yukarı kaldıran "M. Levator Labii Süperioris" isimli kasımız, üst dudak derisinde sonlanır.

Ağız köşesini yukarı ve dış yana çeken gülümseme mimiğinin oluşumunda rol oynayan "M. Zygomatıcus majör" kasımız ağız köşesi derisinde sonlanır.

Ağız köşesini dış yana çeken (güldürücü kas) "M. Risorius" isimli kasımız ağız köşesi derisinde sonlanır.

Alt dudağın dış yan bölümünü aşağıya çeken "M. Depressor Labii Inferioris" isimli kasımız, yukarıya gidip alt dudak derisinde sonlanır.

Yanakları dişlere doğru komprese ederek üfleme, çiğneme, emme gibi fonksiyonlarda rol oynayan "M. Buccinator" (üfürtücü kas) ve "M. Orbicularis Oris" ile ağız köşesine ulaşan kaslara tutunur.

Çiğneme kasları
Yüzümüzün yan tarafı çiğneme kasları tarafından şekillendirilir. Sağ-sol her bir tarafta dörder adet çiğneme kası bulunur. Çiğneme hareketlerini oluşturan çiğneme kasları "M. Massater", "M. Temporalis", "M. Pterygoıdeus", "M. Pterygoideus Mediolis" bir uçları ile mandibulaya tutunur. Daha çok çeneyi kapama ile yukarı, aşağı ve öne doğru hareketleri üstlenirler.

Kaslarımızı kaldıraca benzetiyorum. Kaldıraç düzenli aralıklarla kullanılmadığı zaman paslanır. Kaslarımız da tıpkı kaldıraç gibi düzenli aralıklarla çalıştırılmazsa işlevinde eksiklikler oluşur. Bu nedenle, kaslarımız da dahil tüm kaldıraçlar bilinçli bir şekilde çalıştırılmalı ki bize iyi hizmet versin. Sigara içenlerde ve güneşe maruz kalanlarda daha sık ve derin olarak, dudak üstünde mimik çizgileri oluşur. Dudak üstü çizgilerinde, makyaj malzemesi birikerek, rujun düzgün durmaması gibi nahoş bir durum meydana getirir.

Üst dudağın kenarlarında, buruna doğru uzanan dikey çizgiler bulunur. Zamanın ve yer çekiminin etkisiyle yaşlılığın tipik hatlarını oluşturan keskin çizgilerdir.

Dudak kenarlarından çeneye doğru inen dikey çizgiler ise cilt altındaki destekleyici dokunun zaman içinde azalmasıyla yer çekimine teslim olurlar. Soluk dudaklar stres ve can sıkıntısının olduğunu gösterir. Kırmızı dudaklar heyecanı, mor dudaklar, kan dolaşımında problem olduğunu ve üşümeyi yansıtır. Buraya kadar problemleri sayıp döktük. Oysa bize öneriler de lazım, değil mi? Şimdi sıra bakım yöntemlerini bir güzel sıralamakta.

13 Temmuz 2014 Pazar

Çillere Karşı Koyan Doğal Karışım

cilt-bakimi
Güneşe maruz kalan hassas ciltlerde çil sorunu yaşanabiliyor. Bu soruna çare olacak mucize bir karışım var. Uzmanlar güneşten dolayı oluşan çillere çare olarak yoğurt kullanılmasını tavsiye etti.

İşte Mucize Karışım
2 çorba kaşığı yulaf unu, 3 çorba kaşığı yoğurt ve 1 çay kaşığı kabartma tozunu karıştırın. Haftada 1 kez bu karışımı yüzünüze sürüp 1 saat bekletin. Çillerinizden kurtulacaksınız.

Dudaklarınız İpek Kadar Yumuşak Ve Parlak Olsun

evde-dudak-bakimi-nasil-yapilir
1- Yazın sahilde, kışın kayak pistinde güneşlenirken, içinde yüksek miktarda SPF bulunan lipstick kullanmayı sakın ihmal etmeyelim! Güneşe karşı en çok tehdit altında olan dudaklarımızda Çünkü güneş ışınları dudaklarımıza neredeyse dikey bir açıyla iner.

2- Dudaklarımızdan kan dolaşımını hızlandırmak için; esmer şeker ile dudak kremini karıştırıp dudaklarımıza sürdükten sonra, ılık suyla ıslatılmış çok yumuşak bir diş fırçasıyla hafifçe ovalım ve durulayalım.

3- Pudra oranı fazla olduğu için, uzun süre kalıcı rujları dikkatli kullanmak gereklidir.

4- Birkaç, domla papatya yağı ve bir çay kaşığı jojoba yağını karıştırıp dudak çevremize işaret parmağımız ile hafifçe bastırarak masaj yapmamız çok faydalıdır.

5- Bazı hanımların dudak kenarlarında uçuk oluşur. Uçuk "herpes simpleks" virüsünün sebep olduğu bulaşıcı bir problemdir. Bir kere vücuda girdiğinde; güneş, rüzgar, grip, korku gibi bir çok etken yüzünden uçuklar yeniden boy gösterir. Çok sık tekrarlanırsa vücut direncinin düşmüş olduğu anlaşılır. Bu durumda kimseyi öpmeyin. Uçuk için doktorlar vitamin takviyesi verirken, hem ağızdan alınan, hem de haricen kullanılan ilaçlar önerirler.

6- Ama en akılcı yöntem; dudak bakımını hiç ihmal etmeden dudak kremleri kullanmak ve deriyi güçlü tutmaktır.

7- Dudak etrafındaki dikey çizgilerin içinde toplanmaması için rujunuzu özel dudak ürünlerini sürdükten sonra uygulayın.

8- Dudak için kullanılan özel bakım ürünlerinin içinde bitkisel yağlar, gliserin, çinko oksit ve mum (karnauba) bulunmalıdır.

9- Dudak maskesi uygulayarak ekstra bakım yapmak için iki tatlı kaşığı bal, aromalı losyon ile karıştırılıp dudağa sürülür. Kakao yağı do çok faydalıdır.

10- Daha yaşlı hanımlara ise hyaluron asit ve kollajen karışımından oluşan bir ampul bakımını öneriyorum. Güzellik salonlarında dudaklar ign özel bakımlar yapılmaktadır.

Şimdi de ağzınızın yüzünüzle orantısını öğrenmek ign, bir cetvel alıp dikey olarak ağız kenarına koyun. Cetveli yukarıya doğru uzatın. Cetvel yukarıda göz bebeğinin orta hizasında olmalıdır. Bu dikey hattın, göz bebeğinin burun tarafında olan iç kısmında kalması, ağzın küçük olduğunu gösterir.

Üst dudağın, sağında ve solunda bulunan, kalp denilen en yüksek iki nokta; dikey çizgide burun delikleri hizasında olmalıdır.

Burunla ağız arasındaki mesafe, ağızla çenenin alt kısmına olan mesafeden daha kısa olmalıdır. Üst ve alt dudağın kasları ile dudağı çevreleyen halka kasları, egzersizler sayesinde güçlendirilerek elastikiyet kazanır. Bu şekilde ayrıca kan dolaşımı teşvik edilir, lenf akımı uyarılır; dokular canlandırılır, gerginleştirilir ve gençleştirilir. Yani yüzün formuna ahenkli bir biçim verilir. Kısaca, yüz ifadesindeki değişiklikler dışında, yüzümüzdeki kaslar hiç çalışmadığından giderek zayıflar ve sarkar. Bu durumu önlemek için aynanın karşısına geçerek, bilinçli bir şekilde kas antremanı yapmanız gerekir. Şimdi sıra dudaklarımızı çevreleyen kasları güçlendirecek egzersiz programına geldi.