30 Eylül 2013 Pazartesi

Sütun Gibi Bacaklara Sahip Olmak Zor Değil

sutun-gibi-bacaklar
Cildin güzel görünmesi elbette önemli; ancak cilt güzelliği kadar bacakların şekli de çok önemlidir. Bacaklarınızın güzel bir şekil alması için günlük düzenli olarak bacak kaslarını çalıştıran spor yapmanız gerekiyor. Sporun bacaklara güzel şekil vermesinin dışında kan dolaşımını da artırdığı için cilt güzelliğinde ayrı bir öneme sahiptir. Yalnız spor yaparken bacak kaslarını çok fazla geliştiren sporları yapmamak gerekiyor. Bacaklarınıza güzel bir şekil vermek için Yürüyüş,yüzme step, aerobik sporlarına yönelmelisiniz. Bu spor dallarından birini ya da birkaçını yaptığınızda 2-3 ay sonra bacaklarınızdaki değişmeleri ve güzelliği hemen fark edeceksiniz.

Bacak Bakımı Nasıl Yapılır
Bacak bakımı yapmak hiç zor değil sadece düzenli zaman ayırmanız gerekiyor. Piyasada satılan kaliteli bacak kremlerinden birini alın ve her banyodan sonra masaj yapar gibi bacağınıza bu kremi sürün. Yapacağınız bu masaj aynı zamanda kan dolaşımını artıracağından selülit oluşumuna da engel olacaktır.

Bacak bakımında şu noktalara dikkat ediniz:
Gün sonunda yorulan bacaklarınızı bir süre dinlendirin. Ayağınızı, bacaklardan başlayıp topuğa kadar kremleyin. Evde bunu yapabileceğiniz bir yere uzanın ve bacaklarınız kalbiniz seviyesinde bulunsun. Ayağınızın altına fazla yüksek olmayan bir yastık alın. Bacaklarınızı sırayla havaya kaldırın, el parmaklarınız ile kasları, uzun eksenleri boyunca güzelce sıkarak ovun. İlk olarak hafif olan masaj, giderek sertleşmelidir.

Yukarıda da değimiz gibi bacak güzelliğinde sporun rolü yatsınamaz; bu yüzden hemen her gün yürüyüş, aerobik, yüzme, egzersiz yapın. Egzersiz, kan akışını hızlandırır ve bacak kaslarınızı kanla doldurur, bacaklarınıza gerginlik ve sıkılık katar. Yürüyüş yapacaksanız giydiğiniz ayakkabıların rahat olmasına özen gösterin. Egzersiz esnasında terleyen ayaklarınızı hemen yıkayın ve güzelce kurulayın. Ter ve nem, birleşirse ayaklarınızda mantar oluşabilir.

Bacak bakımında, yüzünüze sürdüğünüz nemlendirici ve tonikleri sürün. Şayet bacağınızın derisi pürüzlüyse bitkisel sütlerleri kullanmanızı tavsiye ederiz. Yüz güzelliğiniz ne kadar önemliyse bacak güzelliğiniz de en az o kadar önemlidir bu yüzden bacaklarınızıza güzel bir görünüm katmak için bu saydıklarımızı mutlaka düzenli olarak sürekli uygulayın.

Bacak güzelliğini engelleyen bir diğer önemli sorun ise bacak tüyleridir: Bacağınızdaki tüyler eğer yumuşak ise; bolca oksijen sürerek onları sarartıp, bacak renginizi aldırarak görünmez duruma getirebilirsiniz. Şayet yumuşak değil de sertseler, tüyleri kesinlikle almalısınız. Tüyleri almanız gerektiğinde değişik epilasyon teknikleri kullanabilirsiniz. Unutmayın kıllı bir bacak erkeklerin midesini bulandırır ve sizden uzaklaşırlar. Sakın bu duruma düşmeyin.

Selülit masajı
Biz kadınların kabusu selülitlerle mücadele etmek aslında hiç de zor değildir. Eğer selülit sorunu yaşıyorsanız evde bacaklarınıza selülit masajı uygulayabilirsiniz. Selülit masajının nasıl uygulanacağını aşağıda maddeler halinde ele aldık:

Yatağınızın üzerinde ya da yerde temiz bir bezin üzerinde oturun. İlk olarak bacaklarınızı yavaşça kendinize doğru çekin. Daha sonra ellerinizi bir bacağın 2 tarafını kavrayacak biçimde yerleştirin. Bilekten uyluğa dek tüm bacağı enerjik bir biçimde sıvazlamaya başlayın. Ayaktan başlayarak, baldırlarınızdan yukarı doğru, dizleri atlamadan, uyluğun en üstüne değin kesintisiz olarak sıvazlamaya sürdürün. Kan akışını canlandıran bu hareketi on – on beş defa yineleyin.

Sonra uyluğunuzu ellerinizle sıkıp sıkıp bırakın. Ellerinizi sıra ile kullanarak, ritmik hareketler ile, uyluklardaki etinizi sıkıp bırakın. Bu hareketler yaptığınızda uyluklarınızı sıkılaştırır ve cildinizin pürüzsüz görünmesini sağlar.

Sonra sağ ve sol ellerinizle hızlı bir biçimde uyluğunuzu tekrar sıvazlayın. Bu hareketi yapmaya dizlerinizden başlayın uyluğunuza değin sürdürün.

Uyluğun ön ve dış taraflarına hafif yumruklarla sık sık vurun. Dediğimiz gibi selülitli olan yerlerde kan akımı son derece zayıftır. Bu yaptığınız hareketler kan akışının cildin üst bölümlerine kadar çıkmasına yardımcı olur.

29 Eylül 2013 Pazar

Bebek Gibi Bir Yüze Sahip Olun

bebek-gibi-cilt
Hangi kadın bebek gibi bir yüze sahip olmak istemez; ancak siz hiçbir şey yamadan bebek gibi bir yüze sahip olamazsınız. Güzel, temiz, pürüzsüz bir yüze sahip olmak hiç de zor değil. Bu yazımızda bu konu üzerinde durduk. İşte size bebek gibi bir yüze sahip olmanın püf noktaları. Evde hiç zorlanmadan bulabileceğiniz malzemelerle hazırlayabileceğiniz bu karışımları uygulayarak farkı kısa zamanda görebilirsiniz.

Yüz için nemlendirici maske
Malzemeler: Yumurta sarısı + süt
Hazırlanışı: Bir kapta yumurta sarısı ve bir kaşık sütü iyice karıştırın. Yaptığınız bu karışımı yüzünüze iyice yayın, üzerini ince bir bezle örterek 15 dakika bekleyin. Daha sonra kağıt mendille silerek iyice temizleyin. Bunun ardından sırasıyla, ılık ve soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.
Ne işe yarıyor: Kuru ve nemsiz bir cildiniz varsa bu maske sizin için birebir. İçinde bulunan yumurta sarısı cildinizi beslerken, süt nemlendirecek, yumuşaklık verecek ve sıkılaştıracak.
Ne zaman kullanmalı: Bu maskeyi haftada bir defa yapmak kafi.

Siyah noktaların sonu geliyor
Malzemeler: Limon suyu + yoğurt
Hazırlanışı: Bir kase yoğurda bir limonun suyunu katın. Bu yaptığınız karışımı, gözlerinize gelmemesine özen göstererek yüzünüze iyice yayın ve on beş dak. bekleyin. Yüzünüzde kuruyan maskeyi ılık su ile yıkayarak çıkarın.
Ne işe yarıyor: Limon suyu cildi dezenfekte eder, sivilceleri kurutur ve siyah noktaların kaybolmasına yardımcı olur. Yoğurt ise cildi besler, nemlendirir ve yağ miktarını dengeler.
Ne zaman kullanmalı: Bu maske haftada 1 defa uygulanabilir.

Sivilceler için karnıbahar
Malzemeler: Karnıbahar ve Zeytinyağı
Hazırlanışı: 8 tane karnıbahar yaprağını 2 kaşık zeytinyağıyla beraber mikserden geçirin. Karışımı, problemli bölgeler üzerinde daha yoğun olacak biçimde yüzünüze yayın, 10 dakika bekleyin ve yüzünü ılık suyla temizleyin.
Ne işe yarıyor: Karnıbahar yapraklarının temizleyici işlevi vardır.
Ne zaman kullanılmalı: Haftada 1 veya 2 defa.

Kırışıklara karşı maske
Malzemeler: Kaymak + Elma
Hazırlanışı: Bu maskeyi hazırlamak için soyulmuş bir elma ve 3 kaşık kaymağı mikserle bir kaç dak. karıştırmanız kafi. Karışımı derinize yaydıktan sonra yüzünüzü temiz bir bezle kapatın. Yaklaşık 10 dakika bekledikten sonra maskeyi silin ve yüzünüzü ılık su ile iyice temizleyin.
Ne işe yarıyor: Kaymak cildi yumuşatır, nemlendirir ve cilde esneklik kazandırır. Kırışıklara karşı da etkilidir. Elmaysa cildin diri kalması için önemli faktör.
Ne zaman kullanmalı: Haftada 1 defa.

Yağlı ciltler için
Malzemeler: Bal + süt ve limon suyu
Hazırlanışı: Bir fincan içinde 1 kaşık balı, 1 kaşık limon suyunu ve kıvamın koyuluğunu bozmayacak oranda sütü iyice karıştırın. Karışımı yüzünüze ve boynunuza güzelce yayın ve hafifçe kuruyana dek bekleyin. Maskeyi nemli bir sünger aracılığı ile silip temizleyin.
Ne işe yarıyor: Bal cildi yumuşatır ve limon suyunda bulunan aktif maddelerin daha kolay emilmesini sağlar. Bu maddeler de cildin yağ salgısını dengeler, fazla yağ salgısı neticesinde oluşabilecek sivilceleri önler.
Ne zaman kullanılmalı: İhtiyaca göre on – on beş günde bir yenileyebilirsiniz.

27 Eylül 2013 Cuma

Çekici Görünüm İçin Doğru Kıyafet Seçimi Önemlidir

cekici2
Kıyafet seçimi konusunda hep sıkıntı yaşanır. Dışarı çıkacaksınız, belki bir arkadaş toplantısı, belki de çok değer verdiğiniz dostlarınızın düğününe davetlisiniz. Ne giymelisiniz, üstelik sadece kıyafet değil ayakkabı seçimi de önemlidir… ve kıyafetinizi tamamlayacak aksesuar seçimi. Bazen gerçekten sıkıntılı dakikalar yaşayabilirsiniz. Çekici ve şık görünümler elde etmek istiyorsanız strese girmeden doğru seçimler yapabilirsiniz. Bizde sizlere yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Burada bahsedeceğimiz küçük önerilerle kıyafet seçimi konusundaki streslerinizden uzaklaşmanızı umuyoruz.

Genel olarak özel davetlerin tercihi siyah giysilerdir, gideceğiniz yere göre bir elbise yada rahat olmak isterseniz pantolon tercih edebilirsiniz. Gösterişli renklerden uzak durmalısınız, belki bulunmayı planladığınız ortam için belki de sizin için hoş görünüm dışında kötü bir görünüm oluşabilir.

Eğer açık havada düzenlenmiş bir organizasyona katılacaksanız ayakkabı seçiminde dikkatli olmanızı öneririz. Hoş bir görünümdeyken sendeleyerek yürümek istemezsiniz değil mi?

Her kıyafet için şapka doğru olmayabilir, şıklığınızı tamamlamasını beklerken hoş olmayan bakışların size çevrilmesi gecenizi berbat edebilir.

Belki de gitmek istemediğiniz ama bulunmanız gereken bir davet var, asla iddialı renkte kıyafet seçmemelisiniz.

İstemeyerek katılıyorsanız size asıl çekici görünüm sağlayacak olan yüzünüzdeki samimi gülümseme olmalıdır. Gülümsemeyi ihmal etmemelisiniz. Bir kadın ne kadar güzel ve ne kadar şık olursa olsun yüzünde gülümseme yoksa asla sevimli ve çekici olamaz.

Veeee kendi düzenlediğiniz bir organizasyon belki de çocuğunuzun düğünü olabilir. Heyecanlı olabilirsiniz, içinizdeki sevgiyi gülümseme ile ifade edebilirsiniz. Abartılı seçimlerden uzak durmalısınız, hem kıyafet hemde makyaj konusunda. Sade görünümlü bir kıyafet ve makyaj en önemlisi sevgiyle gülümseme… Etrafınızdakiler üzerinde son derece çekici izlenimler için yeterlidir.

25 Eylül 2013 Çarşamba

Saç Dökülmesi Sizi Korkutmasın

sacbakimi
Sevgili hanımlar; saçlarınıza dıştan ne kadar iyi bakım uygularsanız uygulayın pek çok sebepten ötürü dökülmesi canınızı sıkabilir. Her kadın sağlıklı, parlak ve dolgun görünümlü saçlara sahip olmak ister. Öncelikle doktorunuzla görüşüp bedensel etki olup olmadığını öğrenmelisiniz. Bazı kozmetik ürünleri de saç dökülmelerine sebep olabilir. Eğer kuaförde saçlarınıza çok fazla işlem uygulanıyorsa zamanla matlaşır ve cansızlaşır, sonrasında dökülmelerde kaçınılmazdır. Burada sizlere saç bakım maskesi formülleri vermek istiyoruz. Siz değerli ziyaretçilerimize yardımcı olmasını umuyoruz.

Hergün uygulayabileceğiniz saç maskesi:

Malzemeler:
İki adet bıldırcın yumurtası
Rendelenmiş olgun avokado
Susam yağı

Hazırlanması:
Malzemeleri iyice karıştırın ve saç diplerine sürün. Üzerine streç film, onunda üzerine havlu sararsanız karışımın saç derisinde en iyi şekilde emilmesini sağlayabilirsiniz. Sarılmış olarak iki saat beklemelisiniz, süre sonunda açın ve saç diplerine parmak uçlarıyla hafif masaj uygulayın. Saçlarınıza uygun bir şampuanla yıkayın.

Bu işlemi her gün uygulayabilirsiniz, masaj için iki-üç dakika yeterli olabilir.

Haftada bir kez uygulayabileceğiniz saç maskesi:

Malzemeler:
İkiyüzelli gram sığır iliği
Yüz gram hindistan cevizi yağı
Bir çorba kaşığı defne tohumu yağı
Bir tatlı kaşığı ısırgan tohumu yağı
bir tatlı kaşığı çörek otu yağı

Hazırlanması:
İlk olarak sığır iliğini suda haşlayın. Yeterince haşlandıktan sonra suynu süzdürüp mutfak robotunda iyice parçalanması gerekiyor, ve diğer malzemelerle birlikte bir kasenin içinde iyice karıştırın. Elde edilen karışımı saç diplerinize sürün. Üzerini streç filmle kapatın ve havlu ile sarın. İki saat bekledikten sonra saçlarınıza uygun şampuan ile yıkayın.

Bu işlemi haftada bir kez uygulamanız yeterlidir.

24 Eylül 2013 Salı

Göz Çevresi Kırışıklıklarına Öneriler

goz-bakim
Göz çevresi kırışıklıkları kadınlar arasında son derece rahatsız edici görünüm oluşturur. Bunun sebepleri öncelikle aileden gelen genetik yapınız sonra ruhsal durumunuz ve tabii çevresel faktörlerdir. Kısaca iç ve dış etmenler dolayısıyla ciltte kırışıklıklar oluşabilir. Zamanında sebepleri bilip de önlem alınabilirse ileriki yaşlarda daha genç görünüme sahip olabilirsiniz.

Bazı kadınlar kırışıklıktan çekindikleri için gülmekten mahrum kalırlar. Halbuki gülmek öncelikle ruhunuzu sonrada bedeni, cildi canlı tutmanızı sağlar. Gülümseyen her kadın cildinde kırışıklık olsa da güzeldir. Ayrıca yüzünüzdeki kırışıklıklar sizin hayatınızın anlamını ve kazandığınız deneyimlerin de göstergesidir. Gereken bakım önerilerine gelince, ancak ürün seçiminde doğru karar vererek önlemler alabilirsiniz, bu sayede kırışıklıkları geciktirmek kolaylaşabilir.

Bizde sizlere kadinlarsitesi.com olarak bu konuda yardımcı olmasını umduğumuz, evde kolaylıkla uygulayabileceğiniz birkaç önerileri paylaşmak istiyoruz.

Gözlerinizdeki yorgunluk sizi çok rahatsız edebilir. Bunun için buzlukta bekletilmiş iki kaşık -tatlı kaşığı olabilir- yeterlidir. Buzlukta on beş dakika bekleyen soğuk kaşıkların bombeli alt tarafıyla göz kapaklarının üzerinde beş dakikalık yukardan aşağı ve sağdan sola kaydırma hareketleri gözlerinizi hem serinletir hem de canlandırır.

Kırışıklıklar için uygun bakım kremleri kullanabilirsiniz. Ayrıca ıhlamur da çok etkilidir. Önce sıcak sonra da soğuk ıhlamura batırılmış pamuklarla göz çevresine kompres uygulayabilirsiniz. Taze meyveler de kullanabilirsiniz. Mesela inciri dilimleyip gözleriniz üzerinde bekletirseniz faydasını göreceksiniz.

Yaz aylarında havuz sefasından mahrum kalmamanız için öncelikle sağlığınız adına hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Havuz suları klorlu olduğundan gözlerinizde kızarıklıklara sebep olabilir. En iyisi siz yüzme gözlüğü edinin ve havuzda mutlaka kullanın.

Göz altı morlukları ve şişkinlikler yorgunluk ve uykusuzluk göstergesidir. Bunları öncelikle düzenli uyku ve dinlenmeyle giderebilirsiniz. Dıştan bakım için gece kullanabileceğiniz kafeinli bakım kremleri edinebilirsiniz.

Soğuk maskeleride işinizi görebilir. içlerinde jel bulunan heryede bulabileceğiniz soğuk maskeleri buzdolabında saklanır ve sabahları gözlerinizin üzerinde bekletilir. Hergün uygulayabilirseniz şişkinlerin azaldığını göreceksiniz. Ihlamur dışında kompres uygulayabileceğiniz bitkiler de; melissa, papatya, kuşburnu ve şerbetçi otu uygun olabilir.

Bir de kuşburnunu iyice kaynatarak kıvamını koyulaştırdığınız losyonu göz etrafına sürebilirsiniz. İyi bir sonuç almak için düzenli uygulamalısınız.

Göz kapaklarındaki şişkinlikler için yine yeşil çay ve gözyaşı otunu kaynatıp soğutun ve kompres yapın. Siyah çay da kullanılabilir. Son derece rahatlatıcıdır.

22 Eylül 2013 Pazar

Saç Derisinde Kuruluk ve Kepeklenme

kepeklenme
Saçlar özellikle biz kadınlar için çok önemlidir. Son zamanlarda erkekler arasında da önemli olduğunu görüyoruz, saç ektirmelerin çoğalması ile estetiğin dış görünümde gerekliliği ön plana çıkıyor. Evet saçlarımız önemli ama bakımı da önemli. Gerekli özeni gösterdiğimizde saç derisi sağlıklı olacağından saçlarımızda aynı oranda sağlıklı, canlı ve parlak olur. Ayrıca saç derisinde oluşan kepeklerle çoğumuzun başı derttedir. Özellikle koyu renkli giysiler giymeye çekiniriz kimi zamanlar.

Saç derisindeki hücreler de zamanla yaşlanır ve ölür bunun sonucunda dökülür. Hücreler sürekli yenilendiğinden ölü hücrelerin yenileri üretilir ve ölü hücreler de kepek dediğimiz döküntü haline gelirler. Saç diplerinde kuruluk gibi sorunlar da olabilir. Zamanla alın bölgesi ve kaşlarda da kızarıklıklara sebep olabilir, böyle durumlarda derhal bir dermatoloğa danışmalısınız.

Kepek probleminin iki nedeni vardır. İçsel ve dışsal nedenler.

İçsel Nedenler:
Düzensiz beslenme
Alerji ve ciltte hassasiyet
Sağlık sorunları
Hormonal düzensizliği
Aşırı terleme
Stres, panik ve tansiyon problemleri

Dışsal Nedenler:
Saçın çok seyrek yıkanıp az durulanması
Çok sık şapka, bere veya örtü takmak
Saç boyama maddelerinin yanlış kullanımı
Sürekli ve fazlaca köpük, jöle ya da jel kullanmak

Dermatoloğunuz tavsiyesiyle Antibakteriyel içerikli özel hazırlanmış şampuanlar kullanabilirsiniz. Kepek şampuanları aynı zamanda mantar hastalıklarını tedavi eden ilaçları da içerir. Bu sayede döküntüyü önlemiş olursunuz. Tedavi süreci sonrasında önceden kullandığınız şampuanı değiştirmelisiniz.

Saçlarınızı sık yıkayabilirsiniz yalnız yine dermatoloğunuz önerisiyle sık kullanıma uygun şampuan tercih etmelisiniz. Yıkama sonrası saçlarınız iyice durulanmalı hatta durulama suyuna sirke katabilir yıkama öncesindeyse saç derisine susam yağı sürebilirsiniz. Bunları da uygulamadan önce konunun uzmanına danışmakta fayda var, herhangi bir sorun ile karşılaşmanızı istemeyiz.

20 Eylül 2013 Cuma

Cildinizi Meyvelerle Canlandırın

meyve
Sevgili hanımlar; meyvelerin bol olduğu yaz mevsimindeyiz. Meyvelerin ne kadar faydalı olduğunu da biliyoruz, öyleyse doğanın mucizelerinden yararlanmamız gerekiyor… daha sağlıklı olabilmek için meyveleri bolca tüketebileceğiniz gibi cilt bakımında da yararlanabilirsiniz. İşte sizlere vitamin deposu meyvelerle uygulayabileceğiniz bir kaç pratik maske tarifi. Daha genç ve daha canlı cilde sahip olmayı kim istemez? Evinizde bulunan malzemelerle kolaylıkla hazırlayabileceğiniz maskelerden sonra pürüzsüz ciltlere ve daha çekici olmaya hazırmızınız? öyleyse buyrun…

Armut ile yapabileceğiniz maske sayesinde cildiniz hem beslendiği gibi serinleyecektir. Bu işlem için olgunlaşmış armut seçmelisiniz. Cam bir kase yeterlidir. Armudun kabuğunu soyup kase içinde çatalla ezdikten sonra tamamını yüzünüze sürüp bekleyin, onbeş dakikalık bekleme süresi yeterlidir, sonra bol su ile yıkayın.

Cildinizin bebek cildi gibi olmasını istemez misiniz? Hem de kadife gibi bir cilt… Bu işlem için yine cam kaseye 2-3 yemek kaşığı dolusu ahududuyu çatalla ezip temizlenmiş cildinize sürün ve on dakika bekleyip bol su ile yıkayın. Ahududu bol miktarda A vitamini içerir bu yüzden pürüzsüz cilde sahip olmak için mutlaka yararlanmalısınız.

Cildinizde oluşan kırışıklıklar için; özellikle yüzünüz, boynunuz ve dekolte bölgenizdeki kırışıklıklar için avokado maskesi inanılmaz faydalı olacaktır. Bir avokadoyu kabuğunu soyduktan sonra ezip yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve çırpılmış yumurta ile iyice karıştırın, aynı zamanda ara ara üç yemek kaşığı zeytinyağı ilave edin. Elde ettiğiniz karışımı yüz, boyun ve dekolte bölgenize bolca sürüp bekleyin, yarım saat beklemeniz gerekiyor daha sonra ılık suyla yıkamalısınız. Kırışıklıklarda olduğu gibi kuru ciltlerde de çok etkilidir, deneyin göreceksiniz.

Yine kuru ciltelere faydalı olması için çilek maskesi öneriyoruz yalnız çileği ezdikten sonra bir kaşık süt kreması ve bir kaç damla badem yağı kullanmalısınız. Normal ciltlerde çileği ezip yüzünüze sürmeniz yeterlidir ve on dakikalık beklemeden sonra ılık suyla yıkayın. Ancak çok önemli bir uyarıda bulunmalıyız; çilek bazı bünyeler alerji yapabilir, cildinizde de alerjiye sebep olacağından alerjik bünyeye sahip olanların uygulamasını tavsiye edemiyoruz.

Güzelliğinize güzellik katması dileğiyle,

19 Eylül 2013 Perşembe

Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?

ciltbakimi
Normal olarak gençlikte herkesin cildi güzeldir; önemli olan, cildin güzelliğini sağlayan diriliği, pürüzsüzlüğü, tazeliği ileri yaşlarda da olabildiğince sürdürebil­mektir. Bu olanaksız bir şey değildir. Doğru yürütülen sistemli bir bakım programı kişinin kırkından sonra bile kırışıksız, canlı bir deriye sahip olmasını sağlar.

Göz, ne kadar “ruhun aynası” ise aslında deri de öylesine ruhun aynasıdır. En küçük bir içsıkıntısı derhal deride kendini belli eder, dışa vurur. Deri canlı bir organizmadır, yani solur, hava alır, kendi kendini yeniler. Bu yenilenme yirmi yedi günde bir gerçekleşir, normal olarak günde on gram eski deri atılır. Ancak yirmi beş yaşından sonra yenilenen deri hücreleri gittikçe azalır; nemlemenin eksikği oranında kuruma ve sertleşme artar, ilk kırışıklıklar kendini gösterir.

Anlaşılacağı üzere yenilenme ile derinin soluması, hava alması arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu ise cildin yeterince nemli olmasına bağlı olan bir şeydir. Fazla güneş, kuru kalorifer havası ya da tam tersine fazla soğuk hava ve fazla su gerekli nemlenme düzeyinin üstüne çıkıldığı ya da altında kalındığı için derinin kurumasına yolaçar.

Ancak derinin kuruması salt nem düzeyindeki bozukluktan ileri gelen bir şey değildir. Hava kirliliğinin ve pisliğin de rolü önemlidir. Bu dış etkenlerin yanısıra ruhsal gerginlik (stres), uykusuzluk, hare­ketsizlik ve kötü beslenme gibi etkenler de cildin bozulmasında çok etkili olurlar.

Cilt bozucu bu etkenlerin sayılması bile cilt bakımında nelere dikkat etmek gerek­tiği konusunda bir ilk fikir veribilir.

Kısaca toparlarsa, cildin kendi kendini yenileme yetisinin olabildiğince uzun süre yaşaması­na yardımcı olabilmek için hava almasını sağlamak, olabildiğince hava kirliliğinden uzak yerlerde bulunmak, hiç değilse tatillerde temiz havalı yerlere gitmek ve en önemlisi bütün gövdeye temiz hava aldırmak en basit ve temel cilt bakım kuralıdır. Ancak deriye bol ve temiz oksijen aldırmaya çalışırken güneşte ku­rutmak, yahut rüzgârda kavurmak da cildin pul pul kabarmasına, kurumasına, katılaşmasına neden olur. Bunun önüne geçmek için cildin bir yandan temiz oksijen alırken öbür yandan keskin güneş ya da sert rüzgâr altında nem kaybına uğraması­nı önleyici nemlendirici kremler sürmek gerekli ve yeterli bir önlemdir. Krem deriye kalınca bir tabaka halinde sürülmeli ve on-onbeş dakika derinin kremi emmesi beklenmelidir.

Pisliğin de cilt üzerinde olumsuz etkisine değinmiştik. Bu bakımdan kişinin temizliğine dikkat etmesi, ve temiz bir ortamda olsa bile sırf terlemeyle cilt gözeneklerinin tıkanacığını, bunun da derinin solumasını, hava almasını zorlaştı­racağını bilerek gece yatmadan önce ve sabah kattıktan sonra elini yüzünü yıka­ması gerekir. Buna karşılık deriyi temiz tutmak amacıyla her gün duş yapmak da doğru değildir, çünkü yıkanmanın fazlası da bu kez gerekli nemlilik oranının üstüne çıkılmasına, hatta derinin koruyucu taba­kasının tahriş olmasına yolaçarak istenen sonucun tam tersini verir. En iyisi kişinin kirlenme durumuna göre iki, üç günde bir kısa, hafif bir duş alması ve / ya da haftada bir tam bir banyo yapmasıdır.

Banyo sırasında deriyi yumuşakça fırçalamak da ölü deri tabakasının atılmasını, gözeneklerin açılmasını ve kan dolaşımının hızlanmasını sağladığı ve bütün bunlar derinin hava almasını kolaylaştırdığı, aldığı oksijeni arttırdığı için oldukça yararlı bir yöntemdir. Deriyi fırçalamak üzere kese ya da lif en iyisidir. Sabunlanırken derinin tahriş olmaması için sabunbezi ya da yapay sünger yerine doğal sünger kullanmak tercih edilmelidir. Ancak kese ve fırçayı yüze sürmeyip yalnızca gövdede kullanmak, ayak topuk­ları için (ve yalnız orası için) ponzataşından yararlanmak gerektiğini, ılık suyla duşun ise sinirleri yatıştırıp, ruhu dinlendirdiğini, soğuk suyla duşun ise deriyi diriltip gerdiğini, düzleştirdiğini dolayısıyla ılık suyla başlayan bir duşu mutlaka bir iki saniye için bile olsa soğuk suyla sona erdirmenin her bakımdan çok yerinde ol­duğunu akılda tutmak yararlı olacaktır.

Bütün bunlara masaj ve jimnastik de eklenebilir. Ancak bunların her ikisinin de asıl amacı cilt güzelliği değildir, o bir yan sonuçtur. Ancak şu kadarına işaret edelim ki cilt sağlığı, güzelliği iyi bir kan dolaşımı ile yakından ilgilidir. İşte masaj ve jimnastik de bu kan dolaşımını hızlandır­maya yardımcı olarak cildin güzelleşmesi­ne katkıda bulunurlar. Kremi daire hareketleriyle vücuda yedirerek sürmek de aynı işlevi görür.

Buraya dek yazdıklarımızdan da anla­şılacağı gibi en basit bir cilt bakımı bile aslında hiç de o kadar basit değildir ve bilinçli, ölçülü bir davranışı gerektirir. Öte yandan her cilt birbirine benzemez, değişik cilt çeşitleri vardır, dolayısıyla bunların bakımı da farklılık gösterir. Bu nedenle kişinin kendi cildinin hangi türe girdiğini doğru saptaması ve cildinin türüne göre bir bakım programı uygulaması zorunludur.

Aksi takdirde yanlış uygulanacak bir cilt bakımı “bakım” olmaktan çıkar ve yalnızca zarar verir. Cilt bakımının yukarıda sergilenen herkese ortak ve temel ilkelerinin yanısıra kişinin yaşına, derinin yağlılık durumuna, deri bölgelerine göre değişen ilkeleri, kuralları vardır. Burdan itibaren deri bakımını bu özel yanlarıyla göreceğiz.

Yaş Durumu
Deri altındaki yağ bezleri çocukluk döneminde belli belirsiz denecek kadar az yağ salgılarlar. Bu nedenle çok sık yıkanmak, fazla sabun kullanmak derinin tahrişine yolaçabilir. Yaşlılık sırasında da yağlanma yeniden azalır, özellikle kollarda ve bacaklarda derinin kuruması yaşın ilerlemesiyle birlikte oldukça hızlanabilir. Yıkanırken bu noktayı gözönünde tutmak, gerekmedikçe sabun kullanmaktan kaçınmak, soğuk suyu tercih etmek yararlı olur.

18 Eylül 2013 Çarşamba

Parfüm Kadının Silahıdır

parfüm
Yakılarak çevreye koku yayan maddelerden ve kokulu reçinelerden oluşan ilk parfümler, önceleri dinsel törenlerde kullanılırlardı. Bir süre sonra aynı mad­deler kişiler tarafından da kullanılmaya başlandılar.

En eski çağlardan beri, kişilerin çekicili­ğini arttırmak amacıyle, yüz ve vücutiçin hazırlanmış boyalar, kokular, süsler kullanılmıştır.

Kleopatra’nın Antoine’ı baştan çıkar­mak için tarçın, safran, süsen çiçeği, ni­lüfer çiçeği karışımından bir koku sürün düğü söylenir. Hatta Kleopatra’nın kadir gasının yelkenleri bile bu karışıma batı­rılmış. Saba Melikesi Belkıs’ın da Hz. Süleyman’a parfüm hediye ettiği söyle­nir.

Yunanlıların aşk şerbeti yaptıkları par­fümleri, Venüs’ün bir armağanı sayarlar di. Parfümler kibar fahişelerin büyük yardımcısı olduğu gibi, bunların birçok çeşitleri de vardır; vücudun her kısmı için ayrı ayrı parfümler kullanılırdı.Koku alma çok gelişmiş ve çok duyarl bir duyu olduğu için, parfüm süsten da­ha etkili bir çekicilik öğesi meydana geti rir. Koklama, hiç bir aygıtın olağanüstü duyarlılığına erişemediği bir işlevdir; in­sanın koklama aygıtı, bir sıvıya, on mil­yonda bir oranında katılmış bir kokuyu seçebilir.

Parfümcülükte, kokuları ta­nımlamaya ve değerlendirmeye alışmış olan bir uzmanın yerini hiç bir şey tuta­maz; bazı insanlar iki üç bin kadar deği­şik türde kokuyu belleklerinde tutabilir­ler. Hoşa giden veya gitmeyen şeylere karşı gösterilen beğenme veya beğenmeme tepkileri, koku alma duyusunda tad alma duyusu dışında kalan duyulara oran­la çok daha güçlüdür.

17 Eylül 2013 Salı

Yağlı Ciltlere Doğal Bakım Önerileri

cilt-bakimi
Güzellikte önce yüz bölgesi önemlidir. Sağlıklı bir cilt güzel görünmeyi sağlayan en önemli faktördür. İnsanlar arasındaki iletişimde de “yüzyüze görüşme” nin ne kadar önemli ve etkili olduğu bilinmektedir. Eğer yağlı bir cilde sahipseniz özel bakım uygulamalısınız. Yağlı ciltlerde siyah noktalar ve sivilceler daha fazla görülüyor olsa da aslında kırşıklık oluşumu da daha azdır. Yağlı ciltlere uygulanacak özel bakımlar ile oluşabilecek parlama ya da siyah noktaları önleyebilirsiniz.

Öncelikle beden sağlığına bununla birlikte cilt bakımına önem verilmelidir. Bu sayede cildiniz pürüzsüz ve canlı görünüme kavuşabilir. Vitamin takviyeleri bu anlamda vücudunuzda aynı zamanda cildinizde hücrelerin yenilenmesinde önemli rol oynar. C Vitamini ise antioksidan içerdiğinden vücutta serbest radikallerle savaşırlar. Besinlerde C Vitamini içeren sebze ve meyvelere ağırlık verildiğinde cildinizin de vitamin ihtiyacı karşılanmış olur.

Genelde yağlı ciltlerde nemlendirici kullanımına gerek olmadığı sanılır oysa ki cildin mutlaka nemlendirilmesi gereklidir. Yüz kremi tercihinizde özellikle kolajen ve az yağ içeriğine dikkat edilmelidir.

Cilt temizliğinde yağlı ciltler için hazırlanan temizleme jeli ve köpüğü kullanılmalıdır. Sabunun temizlediği düşünülse de cildin doğal yağını emer ve kuruluğa sebep olur. Sabun kullanılması ile cilt gözenekleri tıkanır, pul pul dökülür ve cilt nefes alamayınca siyah noktalar oluşur.

Cilt bakımında kozmetik kullanmayabilirsiniz. Doğal malzemelerle de cildinize bakım uygulamanız mümkündür. Biz de kadinlarsitesi.com olarak sizlere doğal bakım önerileri sunmak istiyoruz. Bu yöntemlerle cildinizde sağlıklı ve canlı görünüm elde edebilirsiniz.

Sirke Toniği
Bir yemek kaşığı elma sirkesi ve sekiz yemek kaşığı doğal maden suyunu karıştırarak elde edilen doğal tonik ve pamuk ile cildinizi temizleyebilirsiniz.

Yoğurt Maskesi
Yoğurt maskesi cildinizi canlandırır hemde ciltteki fazla yağı alır. Hazırlamak için; bir çay kaşığı yağsız yoğurt ve bir yemek kaşığı arpa ununu karıştırıp yüzünüze ve boyun bölgenize sürün, onbeş dakika bekleme süresi sonunda ılık suyla yıkayıp kurulayın.

Kil Maskesi
Kil cildinizi yumuşatacağından yağlı ciltler için özellikle son derece etkili bakımı sağlar. Doğal ürünlerin satıldığı her yerde kil bulabilirsiniz. Bir miktar kili az suyla incelterek yine yüz ve boyun bölgenize uygulayın, onbeş dakika beklemeniz yeterli olacaktır. Ilık suyla yıkayıp hafif kurulayın.

Yüzünüzde Gergin ve Canlı Görünüm İçin Doğal Maske
Bir yumurtanın beyazını köpük olana kadar iyice çırpın ve yüzünüze sürün. On dakikalık bekleme süresiyle yüzünüzde kuruyacaktır daha sonra hafif şekilde yüzünüzü sadece suyla yıkayın. Cildinizin sıkılaştığını göreceksiniz.

16 Eylül 2013 Pazartesi

Kahve Masajıyla Selüliti Yok Edin

selulit
Her kadının kabusudur selülitler. Üstelik zayıf ya da kilolu fark etmiyor genel olarak her kadında görülebiliyor. Sizin de basen ya da göbek bölgelerinizde selülit varsa kahve masajı ile hem çok ucuza hem de kendiniz kolaylıkla uygulayarak kurtulabilirsiniz. Kahve içeriğindeki kafeinin uyarıcı etkisi hücre yenilenmesi ile cildin genç görünmesini sağlar.

Kafein, cilde canlılık kazandırır, bu yüzden de hem selülit kremlerinin hemde göz kremlerinin içeriğinde bulunur. Siz de kendiniz uygulayabilirsiniz yalnız kafein oranına özellikle dikkat etmelisiniz aksi takdirde cildinize zarar vereceğinden istenmeyen durumlar ile karşılaşmanız söz konusudur. Bizde kadınlarsitesi.com olarak her türlü selülit oluşumlarından kurtulmanızı sağlayacak kafein maskesi tarifi ve hazırlanışını sizler için derledik, yalnız verilen tarifin aynen uygulanmasına özen göstermelisiniz.

Malzemeler:
Filtre kahve ————– iki yemek kaşığı,
El kremi —————— bir yemek kaşığı,

Hazırlanışı:
Mutfak robotundan geçirip un haline getirdiğiniz filtre kahveyi el kremiyle iyice özleşene kadar karıştırın.

Uygulanışı:
Hazırladığınız kremi uygulamadan önce ılık duş alırsanız kan dolaşımınız hızlanmış olur. Duştan sonra kurulanarak hazırladığınız kremi selülitli bölgeye sürüp parmak uçlarıyla ovalayın, böylece deri altına geçmesi sağlanır. Krem sürdüğünüz bölgeyi streç film ile sarın ve onbeş dakikalık bekleme süresi sonunda ılık suyla durulayın.

Kafein masajını haftada iki kez uygulamalısınız, bu sayede selülitlerden kurtulabilirsiniz. Selülit oluşumunu önleyebilmek için öncelikle beslenme düzeninize ve yaşantınızın hareketli olmasına özen göstermelisiniz. Günde en az sekiz bardak su içmeyi ihmal etmeyin, beslenme şeklinizin sebze-meyve ağırlıklı olmasına dikkat edin ve çok önemli bir faktör de egzersiz, sağlıklı yaşam için çok gerekli olduğundan hayatınızda vazgeçilmezleriniz arasında yer almalı. Bol bol yürüyüş yapabilirsiniz.

15 Eylül 2013 Pazar

Küçük Dokunuşlarla Güzelleşin!

kurucilt
Dışarı çıkmanız gerekiyor yalnız fazla vaktiniz yok. Makyaj için de çok zaman ayıramıyorsunuz ama bakımsız görünmeyi de düşünemezsiniz. Öyleyse kadinlarsitesi.com olarak sizlere fazla vaktinizi almayacak ama sizi de solgun görünümden kurtaracak ufak dokunuşlarla çekiciliğinizi ön plana çıkarabilecek önerilerde bulunabiliriz.

Mor Rengin Asaleti!
Gözlerinize mor renk hakim farları metalik ışıltılarla kombineli kullandığınızda mükemmel değişime siz de hayran olacaksınız. Işıltılı kremi, göz kapaklarınıza, yanaklarınız ve dudaklarınıza hefif şekilde uygulayın.

Göz kapaklarınıza mor tonlarındaki farı dağıtarak sürün, bakışlarınızın daha dikkat çekici olması için göz kapaklarınızın iç ve dış kısımlarına aynı rengi uygulayın. Kirpiklerinizi kıvırıp rimel ile belirginleştirin.

Büyüleyici Bakışlar!
Cildinizde lekeler varsa makyaja ten renginize uygun fondöten ile başlayın. Göz kalemi yerine siyah eyelineri gözlerinize kuyruklu olacak şekilde uygulayın. Göz kapağınızdan şakaklarınıza doğru sürün. Dudaklarınıza kırmızı ruju parmaklarınızın uçlarıyla dağıtarak sürün.

Siyah ve kırmızı yüzünüzde olağanüstü görünüm kazandırır.

Yumuşak Tonlar
Kahverengi göz kalemini pembe göz farı ile tamamlayabilirsiniz. Göz kapaklarınıza pembe tonlarında far uygulayın. Kalemi önce gözlerinizin alt ve üst kısımlarına çekin ve makyaj süngeriyle kalemi hafifçe dağıtın. Yine kahverengi rimelle kirpiklerinizi belirginleştirin.

Çekici Gözler
Makyaj yaparken fazla vaktiniz yoksa her zaman küçük hilelere başvurabilirsiniz. Bazen fondöten, dudak parlatıcısı ve rimel yeterli olabilir.

Lekeli ciltler için öncelikle fondöten uygulanmalı, tabii ten renginize uygun tonda olmalı. Rimeli far fırçasına sürebilirsiniz. Göz kapaklarınızın üzerine ve göz altlarına siyah rimeli far fırçası ile sürüp üzerine dudak parlatıcısını uygulayın, bu sayede doğal görünüm ve parlaklık elde edebilirsiniz. Son olarak şeftali tonlarında ruj sürüp tamamlayın.

Basit ve pratik uygulamalarla makyaj için uzun süreler ayırmanız gerekmiyor, daha kısa sürede hem de daha çekici görünmeniz sihirli dokunuşlarla mümkün olabilir.

14 Eylül 2013 Cumartesi

Sultanların Güzellik Sırları

sultanlaringuzelliksirlari
Kadınlar her dönemde güzelliklerine çok önem vermişler ve döneme uygun olarak elbette doğanın mucizeleriyle her yaşta genç ve güzel olabilmişler. Bakımlı kadın güzeldir sözü her dönemde geçerliliğini koruyor. Üstelik çok eski zamanlarda, bizim şimdiki imkanlarımızdan çok daha etkili ürünler kullanarak. Bizler de halen o zamanlardan kalma doğal ürünleri tercih ettiğimize göre kozmetik ürünlerinden daha fazla fayda sağlıyor demektir.

Osmanlı tıbbı, binlerce yıllık Hint, Roma, İslam ve Arap kültürlerinin birikimiyle oluşturulduğundan çok zengin ve çok değerli bilgiler içeriyor. Yalnız değeri yeterince bilinememiş. O dönemlerde padişahlara gönderilen kitaplar hep en yeni ve en iyi bilgiler doğrultusunda hazırlanmıştı.

Osmanlı dönemlerinde sultanların ve tüm kadınların güzellikleri için neler yaptığını hangi bitkisel karışımları kullandıklarını, kısaca güzellik sırlarını sizlerle paylaşmak istiyoruz.

O dönemlerde de güzellik için ilk olarak temizliğe önem verilmiş. Hamam kültüründe keselenmek çok önemlidir, cilde peeling etkisi yapar ve ölü deriden arındırır, böylece canlı ve parlak görünüm elde edilir. Temizlik çok önemli olduğundan sabun sektörü de çok gelişmişti. Saraya gönderilen sabunlar eritilir ve kullanacak kişilerin zevklerine göre türlü esanslarla kokulandırılır ve şekillendirilirdi.

Sabun saçları sertleştirdiğinden mutlaka hatmi çiçeği ve ebegümeci kaynatılarak elde edilen kıvamlı su yumuşatıcı yerine kullanılırdı. Saraya sürekli kurutulmuş hatmi çiçeği ve ebegümeci gönderilirdi. Yumuşatıcı olarak kullanılan bitkilerin kıvamlı suyu şimdiki saç kremlerinden çok daha etkili ve tamamen doğal.

Cilt bakımı ve yine saç bakımında kil kullanılmış. Kildanlıklar içerisinde, kil üzerine su konulup bekletilmiş ve dibe çöken kil üzerindeki su süzülüp kullanılmış. Kilin saçları yumuşatırken aynı zamanda saçı ve deriyi besleyici özelliği vardır.

Hamam kültüründe cildi ölü deriden arındırmak temizlemek için kese yapılırdı ama bu şekilde cilt çabuk buruşur. O yüzden banyodan sonra cilde sürülen bitkisel yağlar ile cilt kuruması önlenir ve dış etkilerden korunurdu.

Kadın güzelliğinde el ve ayak bakımı da önemsenirdi. Bakımları için susam ve zeytinyağını bitkilerle birlikte kullanılmış ama daha çok gül yağı tercih edilirmiş. Gül yağını şu şekilde elde etmişler: Mis kokulu gül yapraklarını zeytinyağı ya da susam yağı içinde bekletip bir süre sonra süzülür ve cilt için çok faydalı olan bu yağ elde edilirmiş.

Sarayda tonlarca gül suyu kullanılırmış. Bu sayede cilt temizlenir, nemlenir ve kırışıklıklar giderilirmiş. Gül kokusunun huzur verdiği bilinir, ayrıca hafif bir kokudur. Ciltteki yaralarını ve cilt hastalıklarını iyileştirmede kullanılmış. Bunun dışında Osmanlı tıbbında gül yağı ruh hastalıkları tedavisinde de kullanılmış. İbn-i Sina’nın da kullandığı söylenir. Bal ve gül suyu karıştırılarak elde edilen gül macunu ve şerbeti de hazımsızlıkların giderilmesinde kullanılmış.

Kokulara önem verirlirdi. Değişik kokular ruh ve beden sağlığında tedavi edici özelliğe sahiptir ve bu çok iyi bilindirdi. Dönemin hekimlerinin tedavilerde kokuları kullanmaları bu yüzdendir. Bahar ve buhur günlerinde alkolsüz parfümler yaparlarmış, sabahlara kadar kaynattıkları kazanlarla o güzelim mis kokulu parfümleri elde etmişler. Güllüabdan denilen harika şişelerde muhafaza edilmiş elde ettikleri parfümler ve türlü mücevherlerle süslemişler şişeleri. En kötüleri ise gümüşten yapılırmış. Saray da en çok hissedilen ise misk ve amber kokularıydı. Parfüm ve kokulara bu kadar önem verilmesiyle koku üreticilerinin ne kadar büyük paralar kazandığını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Bir diğer güzellik sırrı ise limondur. Limonun antiseptik özelliği vardır ve şeker içerdiğinden cildi besler, gerginleştirir ve tüm yaraları iyileştirir. Ayrıca saray kadınları el ve yüzlerini beyazlatıcı olarak kullanmışlar limonu. Malum o dönemlerde kadınlar ciltlerinin beyaz saçlarınında siyah olmasına çok önem verirlerdi, makbul olan buydu çünkü. Beyaz ten onlar için güzellikti ve açık renk saçlar sevilmezdi.

Bunların dışında beslenme de çok önemliydi, çok fazla yemezlerdi. Hatta ilkbaharda özellikle kanı ve barsakları temizlemeye yönelik beslenirlerdi. Kiraz çok tercih edilirdi, kirazın kanı temizleme özelliği vardır, sindirimi de çalıştırır. Ayrıca toksinlerden arınma için tuzlalardaki şifalı sular içilir ya da müshil kullanılırdı. Önce içten temizlik sonrada dıştan uygulanan bakım kürleri sağlık ve güzelliğin temeli olduğundan sarayda en iyi şekilde uygulamalara dikkat edilmiş.

13 Eylül 2013 Cuma

Yüzünüzün Şekline Göre Saç Modeli

yuzsekilleri
Saçlarınız uzun ve çok havalı görünebilir ya da modern bir tarzda kesim uygulamak istiyorsunuz. Saçlarınıza şekil vermeden önce ne istediğinize karar vermelisiniz. Burada dikkat edilmesi gereken yüzünüz mü yoksa saçlarınız mı ön planda olmalıdır. Seçilecek model önce yüz şeklinize uygun olmalı. Biz de kadinlarsitesi.com olarak sizlere, yüz şekilleri ve uygulanabilecek saç modelleri hakkında bilgiler vermek istiyoruz.

1- Yuvarlak Yüz:
Yuvarlak yüz şekli denildiğinde dengeli ve yumuşak bir yüz ifadesini anımsanır. Bazı kişiler yuvarlak yüz şeklinden şikayetçi olabilir. Öyleyse; dolgun bir saç modeli ile yüzünüzü ince göstermek mümkün olabilir. Bu sayede saçlar ön planda olur ve yüzün yuvarlaklığı da azlatılabilir. Yüz hatlarınıza uygun öne doğru kesilmiş tutamlar yüzünüze incelik verir.

2-Kare Yüz:
Kare yüz şekli de yuvarlak yüzler gibi dengelidir yalnız sertlik ön plandadır. eğer yüz şeklinizi değiştirmek istemiyorsanız kare kesimli bir model tercih edebilirsiniz. yüzünüzdeki ifadeyi biraz daha dengelemeyi ve yumuşatmayı isterseniz yuvarlak saç modelleri uıygun olabilir. Yuvarlak kesimli kahkül ve şakaklara inen tutamları uygulatabilirsiniz.

3-Diktörtgen Yüz:
Yüzde değişiklik yapabilir ama farklı bir görünüme kavuşturmaz. Yüzünüzü biraz kısaltacak şekil isteniyorsa çene kemiğini geçmeyecek uzunlukta kesim yaptırılabilir. Şakak kemiğini kapatacak kesim modelleri ile dengeli, uyumlu görünümdeki modeller uygulanabilir.

4-Enine Diktörtgen Yüz:
Uzun saç modellerinde saçınızda üst kısımlara volümler verilerek dikdörtgen kesimler uygulanabilir, bu sayede yüzünüz incelmiş görünür. Şakak kemikleri de gölgelenebilir.

5-Ters Üçgen Yüz:
Yüzünüzün yapısını tamamen değiştirebilirsiniz. Makyaj için çok uygun yüz şeklidir. Saçlarınızı ise modern tarzlarda kestirebilirsiniz. Saçların yan kısımları ve ense bölümü kısa kesilir ve üstlere volüm verilebilir. Biraz daha dengeli, yumuşak ve uyumlu bir ifade verilmek istenirse ensede daha çok volümlü, üst kısımlarda volümü azaltılmış modeller tercih edilebilir. Böylece yüz şekli değiştirilmeden güçlü ifadeli görünümler kazanılabilir.

6-Üçgen Yüz:
Saç şeklinde negatif görünen yüz biçimidir, kişinin enerjisi zayıf ve yorgun ifade verir. Saçlarda pozitif enerjili gösterecek modellerle negatif ifadeli yüz şekilleri de dengelenmiş olur. Ensede azaltılmış saçlar ve şakaklardan üstlere doğru artırılmış volümlü modellerin kesimi uygun olabilir. ayrıca küçük kare kesimler de uygundur.

7-Baklava Yüz:
Bu yüz şeklinde saçlar, kısa, uzun, düz, dalgalı ve kahküllü modellerle biçimlenebilir. Yalnız kuaförünüzle iletişime önem verirseniz, boy ve kilo değerlerinizi de bilerek yüzünüzün hangi bölümünün ön planda olmasına birlikte karar vermeniz sayesinde uygun saç modeli belirlenebilir.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Saçlarınıza şekil vermeden önce kuaförünüzle çok iyi değerlendirme yapmalısınız. Önemli olan yüzünüz mü saçlarınız mı ya da yüzünüzün belli bir kısmını mı ön plana çıkarmak istiyorsunuz, bunları özellikle konuşmalısınız. Ayrıca, kişilik yapınız, boy, kilo ve giyim tarzınız da bu konuda önemlidir. Saç kesimi bu bilgilerle daha doğru ve uygun şekilde belirlenebilir.

12 Eylül 2013 Perşembe

Havalı Göz Kamaştıran Saçlar

havalisaclar
Biz kadınlar görünümümüze çok önem veriyoruz. Giyim tarzımız, makyajımız bizim iç dünyamızı yansıtır. Özellikle saçlarımızda, modeli, rengi hatta parlak ve canlı görünümüne çok önem veririz. Bir sorun olduğunda ilk işimiz saçlarımızda yapabileceğimiz değişikliktir. Yalnız değişikliği düşünmeden önce saçlarımızın daha havalı görünmesi için yapılması gerekenlerden bahsetmek istiyoruz. kadinlarsitesi.com olarak sunduğumuz öneriler sayesinde bakımlı ve havalı saçlarınız ile göz kamaştırıcı olabilirsiniz.

- Cansız saçlara sahipseniz ve gür bir görünüme kavuşmasını istiyorsanız saç modelinizi kuaförünüzle görüş birliğiyle belirlemelisiniz. Jöleyi saç uçlarına sürerseniz daha gür göründüğünü fark edebilirsiniz.

- Saç spreyi kullanıyorsanız üst kısımlarına sıkmamalısınız.

- Kurutmada başınızı öne eğerek kurutmayı deneyin,üst kısımlar en son kurutulması gerektiğinden bu sayede saçlarınız kabarık görünür.

- Eğer yüzünüzde belirginleşen kırışıklık varsa saçlarınızı açık renge boyamalısınız, koyu renkler yüzünüzü ön plana çıkaracağından kırışıklıklar daha fazla göze çarpar. Saçlarınıza dalgalı modelleri uygulayabilirsiniz, daha canlı görünüm verir.

- Saçlarınızın dalgasının uzun süreli kalıcı olmasını sağlamak için hint yağı sürüp masaj yapın ve bir gece bekletin.

- Eğer saçlarınızı uzatmak istiyorsanız daha sağlıklı uzaması için 10 ya da 12 haftada bir uçlarından kestirin.

- Kırıkları önlemek için jojoba yağı ile dört damla kekik esansı karışımını yıkamadan önce saçlarınıza uygulayın ve 10 dakika bekletip yıkayın.

- Kepek oluşumları için üçyüz gram ısırgan otunu kökleriyle birlikte 3 lt. suda onbeş dakika süreyle kaynatın ve ılıyınca saçlarınızı bu suyla yıkayın.

- Saçlarınızın hızlı uzaması için taze zencefilden bir dilimi blender’dan geçirip kaynatın ve soğuyunca saçlarınıza masaj yapın. Onbeş dakika sonra şampuanla yıkayın.

- Parlak saçlar için durulama suyuna bir kaşık limon suyu ve sirke eklerseniz hem sağlıklı hem de parlak saçlara sahip olursunuz.

10 Eylül 2013 Salı

BOZCAADA (TENEDOS)

bozcaadatenedos
Bozcaada, eski adıyla Tenedos bir zamanların en iyi şaraplarının üretildiği ve halen üzüm bağlarıyla ve şarabıyla meşhur Çanakkale'nin güzel bir adası...Ege Denizi’nin kuzeyinde, Çanakkale iline bağlı küçük bir ada olan Bozcaada, Türkiye’nin üçüncü büyük adası olarak Çanakkale Boğazı’nın hemen girişinde yer alır. Yerleşim, adanın kuzeydoğusunda yer alan ilçe merkezinde toplanmıştır. Bunun dışında herhangi bir köyü bulunmuyor.

(Bozcaada, Tenedos formerly known as the best wines produced in a time and still famous vineyards and wine is a beautiful island ... the Aegean Sea north of Canakkale, Canakkale province of a small island Tenedos, Turkey's third largest island in the Dardanelles is located at the entrance of the Strait. Placement of the island were collected from the district center located in the northeast. In addition, the village has any.)

Ada'ya Ulaşım büyük bir arabalı vapurla sağlanıyor ve yolculuk ortalama yarım saat sürüyor. Yaz sezonunda karşılıklı yapılan sefer sayısı altıyken, bu sayı kışın üçe iniyor. 2009 yazında Çanakkale'den direk deniz otobüsü seferleri de başladı, ama araçlar alınmıyor, sadece yayalar için...

Bozcaada tarihi ve mitolojik olarak çok zengin bir bölgede yer alır ve Antik Troya kenti adanın tam karşısında bulunuyor. Mitolojik ismi Tenedos’a tarihte sık sık rastlanıyor. Tenedos, anakaraya ve boğaza yakın olması sebebiyle çağlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yerdir.

Bozcaada'nın tamamı doğal ve tarihi sit alanıdır. Mitolojik dönemlere kadar uzanan zengin geçmişi henüz ciddi bir arkeolojik kazıyla ortaya çıkarılmamış olmasına rağmen bilmelisiniz ki bu topraklar yüzyıllardır üzerinden geçen çeşitli kültürlerin izlerini halen saklamaya devam ediyor.

Adanın tek yerleşim yeri olan Bozcaada Kalesi’nin etrafındaki evlerden oluşan ilçe merkezi 500 yıldır birlikte yaşayan Rum ve Türk halkının kaynaşması sonucunda bir kültür sentezi oluşmuştur adeta. İki kültür birbirini sadece etkilemekle kalmamış birbirine benzemeye de başlamış bu yüzden de Bozcaada’ya özgü bu sosyolojik durum başka bir ülkeye gelmiş hissi yaratıyor insanda!

Bozcaada halkı için esnek ve modern bir karaktere sahip diyebiliriz. Türkiye’deki birçok tatil yöresinde görmeye alışık olduğumuz görüntülere raslamazsınız burada. Kimse sizi yolda çevirip malını satmaya çalışmıyor yada ünlü bile olsanız yanınıza yaklaşan fazla olmuyor.

Bozcaada için söylenebilecek ilk söz, burasının bir şarap adası olduğudur. Bağcılık ve şarapçılık, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan köklü gelenekler. Adada yaşayıp da bağı olmayan, şarap yapmayı bilmeyen yok gibi. Adanın neredeyse yarısı bağlarla kaplı. Günümüzde şarapçılık geleneğini sürdüren 5 üretici bulunuyor.

Bozcaada’nın en dikkat çekici yanlarından biri de tertemiz, bakir koyları. Adada denize girilebilecek çok sayıda irili ufaklı koy bulunur. Temiz denizi ile dalış yapanların da tercih ettikleri bir yerdir Bozcaada.

Rüzgar, Bozcaada hayatının vazgeçilmez bir parçası. Adadayken onunla yaşamaya alışıyorsunuz. Batı Burnu’ndaki rüzgar gülleri adanın sembollerinden biri haline gelmiş.

Bozcaada’yı keşfetmek için günübirlik geziler kesinlikle yeterli değildir yan bu adada geçirdiğiniz vakit uzadıkça adayla bağınız güçlenir.