30 Mayıs 2013 Perşembe

Lazer Epilasyonun Yan Etkileri

lazer-epilasyon
Kadınların ve hatta erkeklerin dahi son yıllarda başvurduğu epilasyon yöntemlerinden biridir lazer epilasyon. Her ne kadar erkekler de desek bu yöntemi en çok kullanan Kadınlar. Çoğu zaman güzellik için yapılan lazer epilasyon dikkatli ve emin merkezlerde doktor kontrolünde yapılmasında ayda vardır. Bu konuda sağlık bakanlığın ciddi uyarıları ve yaptırımları olduğunu biliyoruz.

Güzellik, istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmak için başvurulan lazer epilasyon %100 oranında güvenli bir yöntem değildir. Zaman zaman ciddi sorunlarla karşılaşıldığı hepimizce bilinmektedir.

En çok ten renkleri koyu olan ve yüksek doz olarak uygulanan kişilerde görülen sorunlar bilinmektedir. Bununla birlikte lazer epilasyon yapılırken bronz tene sahip olan kişiler en çok risk taşıyan grubun içinde olmaktadır. Bazı durumlarda acı hissini en az duymak istedikleri için ağrı kesici veya lokal anestezi yaptırarak lazer epilasyon yapılan kişilerde ciddi oranda yanık riski taşıyan grubun içine giriyor. Tüm bunlara rağmen oluşan bu risklerin ve yanıklar kalıcı değil geçici nitelikte olmaktadır. Ancak bir süre bununla yaşamak zorunda olmak ve taşımak da ayrı bir psikolojik zarar konusudur.

İstenmeyen tüylerden kurtulma adına Lazer Epilasyon yapılırken yaşanan en büyük risk yanık oluşma demiştik.

Bunun haricinde ikinci büyük yan etki ise lazer epilasyon yapılan bölgede veya çok yakın bölgelerinde görülen beyaz beyaz beneklerdir. Bu beyaz benekler bir önceki yan etkideki gibi koyu renkli tenlilerde daha sıklıkla görülür. Bunun en büyük sebebi lazer epilasyon sırasında cildin içindeki melanin hücrelerinin lazer ışınlarına maruz kalması sonucunda yok olmalarından kaynaklanmaktadır. Lazer epilasyon esnasında oluşabilen bu beyaz beneklerin bir çoğu 3-4 ay içinde tamamen ortadan kaybolabilir. Çok az bir ihtimal de olsa esmer tenlilerde kalıcı olabilir.

Sizlere tavsiyemiz lazer epilasyon yaptıracağınız zaman ilgili merkezi çok iyi araştırmanız olacaktır. Çok daha sağlıklı ve emin olmak için dermatolog ( cildiye doktoru ) kontrolünde lazer epilasyon yaptırın.

Sevgiyle kalın

29 Mayıs 2013 Çarşamba

Lazer Epilasyon Soruları ve Güzellik

lazerepil
Güzellik ve estetik için çoğunlukla bayanların tercih ettiği uzun zamandır uygulanan epilasyon yöntemleri lazer epilasyonun gelişmesi ile çok daha farklı boyutlara ulaştı ve kullanımı yaygınlaştı. Lazer Epilasyonun bu kadar yaygınlaşmasına rağmen halen cevapları konusunda emin olunmayan sorular var. Bu yazımızda Lazer Epilasyon ile ilgili en çok sorulan sorulara cevaplar vermeye çalıştık. Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı en alttaki yorum bölümüne mutlaka yazın.

- Lazer Epilasyon vücudun nerelerine uygulanır?
Kulağın iç kısmı, göz çukuru denilen gözün içinde bulunduğu çukurluk ve burnumuzun içi hariç vücudun tüm yerlerine lazer epilasyon yapılabilir.

-Lazer Epilasyon kaç seans uygulanır ve bu seansların aralıkları ne kadardır?
Uygulama yapılan cihazın modeli, teknolojisi ve uygulama yapılan bölgedeki kıl kökü yapısına göre değişmekle birlikte genellikle 6 – 10 seans sürmektedir. Yüz bölgelerindeki lazer epilasyon seanslarının aralarındaki süre 1,5 ay olurken vücudun diğer bölgelerindeki uygulamalar arasındaki süre 2 ay kadar olmaktadır.

Bir seansın süresi ise bölgeden bölgeye değişiklik göstermektedir. Bu süre genellikle 15 dakika ile 30 dakika arasında değişmektedir.

-Lazer epilasyon yapılırken acı olur mu ?
Hayır acı olmaz cevabı çok yanıltıcı bir cevap olur. Oluşan acının ve ağrının derecesini söylemek gerekir. Bilindik klasik işlemlere göre meydana gelen acı çok düşüktür. Bu oluşan acı hissi de bölgeye uygulanacak bölgesel ağrı kesici kremler ve uygulama esnasında yapılacak buz terapisi ile en az düzeye indirilebilir.

-Lazer Epilasyonun sonuçları kalıcı mıdır?
Burada uygulayıcının tecrübe ve bilgisi de çok önemlidir. Uygulayıcı bölgeyi iyi analiz edip lazer epilasyonu tüm kıl köklerine doğru bir şekilde yaparsa evet cevap kalıcıdır.

-Hamilelere Lazer Epilasyon olur mu ?
Şu ana kadar dünyada hamilelerle ilgili olumsuz bir bilgi yoktur. Fakat bu dönemde hamilelerde hormonsal olarak farklılıklar meydana geldiği düşünülürde lazer epialsyon dahil tüm dermakozmetik uygulamalardan kaçınılmaları tavsiye edilir.

-Lazer Epilasyondan sonra güneşe çıkılır mı ?
Hayır. Güneşe çıkmak zararlı değildir. Ancak güneş ışınlarından uygulama yapılan yeri korumak gerekir. Bu korumayı da yüksek faktör içeren güneş kremleri ile yapılabilir. Kremler 3- 4 saatte bir tekrar sürülmek sureti ile devam edilmelidir.

-Lazer Epilasyon hangi yaşta yapılmalı?
Lazer Epilasyon uygulaması, kadınlarda adet görmeye başlamasından itibaren ileriki her yaş içinde yapılabilir.

-Lazer Epilasyon kimlere uygulanmalı?
Cilt hastalıkları olan kişilere ( sedef, vitiligo vb… ) , Sivilce tedavisi gören kişiler ve beyaz tüyleri olan kişilere uygulanmamalı. Hamileler ise genel olarak dermakozmetik uygulamalarından kaçınmaları gerektiğinden lazer epilasyon yaptırtmamalıdır.

-Lazer Epilasyon yılın her ayı yapılır mı?
Buradaki asıl soru güneşli havalarda yapılır mı ise, yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılarak yılın her ayı yapılabilir.

-Bronzlaşmış vücuda Lazer Epilasyon yapılır mı?
Bronzlaşmış ten de yan etkilerin ortaya çıkması çok daha kolaydır. Yapılmaması tavsiye edilir. Ancak günümüzde gelişmiş teknolojilerle bu yan etkiler en aza indirilebilmektedir.

-Lazer Epilasyon seansları arasında epilatör kullanılır mı?
Tedavinin sağlıklı sonuç vermesi için lazer epilasyon seansları arasında epilatör kullanmanız tedavinin başarısız olmasına sebep olabilir. Bundan dolayı kullanılmamalıdır.

-İğneli Epilasyon ile Lazer Epilasyonun farkı nedir ?
Lazer epilasyonda geniş yüzey taraması ile kıl köklerine lazer ile ulaşılırken İğneli Epilasyonda her kıl köküne tek tek iğne ile ulaşma işlemi yapılır. Bundan dolayı iğneli epilasyon lazer epilasyona göre daha zordur. Bu zorluğun haricinde meydana gelen acı ve ağrı daha fazladır.

Sevgilerimizle . . .

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Lazer Epılasyonun Avantajları

lazer-epilasyon-avantajlari
· Lazer epilasyon yaptıranların birçoğunda uzun süreli ve kalıcı sonuç verir

· Eğer ki ehil ellerde tekniklerine göre uygulanırsa son derece güvenli bir cilt bakım yöntemidir.

· Dar bölgelerde olduğu gibi geniş yüzeyli vücut bölgelerinde uygulanabilir. Örneğin sırt bölgesi ve bacakları gibi.

· İstenmeyen tüylerle mücadele konusunda mevcut diğer çalışmalara oranla çok daha güvenlidir. Kişilerin uyum sağlaması keza diğerlerine oranla daha yüksektir.

· Her uygulamada olduğu gibi lazer epilasyondan sonrada tekrar kıl oluşumu gözlenebilir. Ancak bu kıllar eskisine oranla hem daha zayıf hem de daha seyrek olur.

· Uygulama hızı oldukça yüksektir. 5-6 saat gibi kısa bir sürede vücudunuzdaki hemen hemen tüm tüyler yok edilebilir.

· Uygulama yapılan yerde kalıcı hasar bırakmaz. Cilt tahriş olmaz ve kanser yaptığı ile ilgili kesin bir kanıt şimdiye kadar bulunmamıştır.

· Eğer ki vücudunuzda kıl dönmesi ve batık kıl oluşumu var ise lazer epilasyon bunun tek kalıcı çözümüdür.

· Pek tabiidir ki sağlık da önemli. Bulaşıcı bir hastalık ihtimali yoktur.

26 Mayıs 2013 Pazar

Güzellik ve Bakım için İstenmeyen Tüy Çözümleri

istenmeyen-tuy-cözümleri
Her kadının sıkıntısı olan istenmeyen tüyler için yüzyıllardır birçok yola başvurulmuştur. Kimi yöntemler kesin ve kalıcı olduğu gibi kimi yöntemler ise geçici çözümleri içerir. Elbette ki söz konusu kadın olunca ve istenmeyen tüyler ise mevzubahis dikkat çekmemek elde değil. Güzellik ve bakım için her konu çok önemli olmakla birlikte istenmeyen tüyler ile başa çıkmak başlı başına problem. Birçok kadın bu sorunun sadece kendisi için bir problem olduğunu düşünüyor. Eğer siz de sizin istenmeyen tüylerinizin çözümü için çok zaman harcadığınızı düşünüyorsanız yalnız değilsiniz. Güzellik ve cilt bakımı için harcanan emeklerin önemli bir bölümünde istenmeyen tüylerden kurtulma çabaları mevcut.

Bu yazımızda istenmeyen tüyler için çözüm nedir sorusuna cevap niteliğinde cevaplar bulacaksınız. Bu cevapların kimisi geçici çözümler olmakla birlikte bir kısmı en azından belli bir süreliğine çözüm niteliği taşıyan çözümleri içeriyor.

Genel bir tanımlama yapacak olursak eğer istenmeyen tüyler ile ilgili mücadeleyi iki ana gruba ayırabiliriz. Bunlar kalıcı ve kalıcı olmayan yöntemler olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi gelin bu konuşmadan sonra bu yöntemler ile ilgili bilgilere bir göz atalım.

İstenmeyen Tüylerin Rengini Açma:

Bu yöntemin en büyük özelliği ucuz ve kolay olmasıdır. Kalıcı bir yöntem olmamakla birlikte birçok kadın uygulaması kolay ve ucuz olmasından dolayı bu yöntemi tercih ediyor. Vücudun her bölgesinde tercih edilmiyor. Çoğunlukla dışarıdan bir gözün ilk olarak baktığı yerler olan dudak üstündeki, sakal bölgesindeki ve kollardaki istenmeyen tüylere yapılır. Bu işlemi hidrojen peroksit ve sülfat gibi kimyasallarla yapabilir veya yaptırtabilirsiniz. Bu kimyasalların en büyük özelliği tüyleri yumuşatması ve renklerini açmasıdır. Kullanması veya her zaman gittiğiniz kuaförde yaptırtmanız son derece kolaydır.

Elbette ki kimyasal bir işlem olduğu için yan etki olarak alerjik bir durum söz konusu olma ihtimali var. Bunu anlamanın en kolay yolu önce çok ufak bir bölgeye bu işlemi yaparak test etmenizi öneririz. Eğer alerjik reaksiyon olmaz ise diğer bölgelere yapabilirsiniz. Yan etkilerine yine de dikkat etmekte fayda var. Kaşıntı, geçici renk değişikliği ve tahriş etme söz konusu olabilir. Bu yöntemi esmerlere ve bronzlaşmış tenlilere tavsiye etmiyoruz. Çünkü koyu ten üzerindeki açık renk tüyler iyi görünmekten çok daha çok dikkat çeker ve hoş bir görüntü oluşturmaz.

İstenmeyen Tüyler için Depilatör Krem Kullanma:

Bu kremlerin en büyük özelliği sürülen bölgedeki tüy ve kılı parçalamasıdır. Uygulaması kolay ve acı-ağrı verme durumu yoktur. En çok tercih edilen yerler ise bikini bölgesi, koltuk altları, bacaklar ve yüz bölgeleridir. Pek tabidir ki bu kremler de bir önceki yöntem gibi kimyasal içerdiği için alerjik reaksiyon yapma ihtimali vardır. Bunun olup olmadığını anlamak için yine küçük ve görünmeyen bir bölgenize deneme amaçlı test yapmanızı tavsiye ederiz. Yine kimyasal madde içerdiği için göz çevresine ve kaşlarınıza yapmanızı tavsiye etmiyoruz. Kıl ve tüy köklerinizde iltihaplanmaya, kıl dönmesine sebep olabilir.

İstenmeyen Tüyleri Traşlama:

Açıkçası bu yöntem en çok kullanılan yöntemdir. Eğer 1-2 günlük çözüm istiyorsanız son derece etkilidir. Traşlama yapacağınız bölgeyi uygun kremlerle yumuşattıktan sonra tüy ve kıl köklerinin çıkış yönünde traşlama yapılabilir. Bu yöntemde göreceğiniz en büyük yan etki kıl dönmesi olabilir. Ve dediğimiz gibi sadece birkaç günlük bir çözümdür.

İstenmeyen Tüylere Epilasyon:

Epilasyonun birçok çeşidi var. Bu başlık altında size geçici epilasyon yöntemlerinden bahsedeceğiz. Bu yöntemlerin hepsinde kıl veya tüy kökünün çekilerek koparılması ve alınması mantığına dayanır. Sadece kullanılan çekme ve koparma yöntemlerinde farklılıklar vardır. Bu yöntemin etkili olabilmesi yani tüyün veya kılın alınabilmesi için belli bir uzunluğa sahip olması gerekiyor. Nispeten kimyasal yöntemlere göre acı verici bir yöntemdir. Sonuçta kılı veya tüyü kökünden tutup çekme işlemi yapılır. Uygulanan bölgede ise sinir uçları olduğu için bu da acı hissine sebep olur. Uygulanan bölgede tahrişe, kıl kökü dönmesine sebep olabilir.

-Ağda kullanma, kıl veya tüyü kökünden tutup çekme işlemidir. Hem az sıcak hem de soğuk olarak uygulanabilir. Uygulanan bölgeye göre 5-6 haftada bir tekrar edilmesi gerekir.

-Cımbız kullanma, hemen hemen en ucuz olan yöntem cımbız ile istenmeyen tüylerden kurtulmaktır. Çoğunlukla çene ve kaç bölgesindeki istenmeyen kıl ve tüyler için kullanılır.

-Epilatör kullanma, bir mekanik araç vasıtası ile istenmeyen tüy ve kıllardan kurtulma yöntemidir.

-İp kullanma, acı verici ve artık pek kullanılmayan bir yöntemdir. Ama zorda kaldığınız durumda tercih edebilirsiniz. Uygulama yapılan bölgede tahriş olma ihtimalini göz önünde kesinlikle bulundurun.

Buraya kadar olan yöntemler istenmeyen tüyler için geçici çözümlerdi. Bundan sonraki bölümde bir nebze olsun daha kalıcı yöntemleri sizlerle paylaşacağız.

İstenmeyen Tüyler için Fotoepilasyon:
Lazer epilasyon yöntemine benzer olan bir yöntemdir. Lazer epilasyondan farkı farklı dalga boyları kullanılmasıdır. Bu sayede çeşitli kıl ve tüy köklerine uygulama yapılabilir.

İstenmeyen Tüy ve Kıllar için Lazer Epilasyon:
Çalışma mantığı son derece basit bir yöntemdir. Son yıllarda hemen hemen artık bu yöntem kalıcı yöntemler olarak kullanılmaya başlandı. Kıl köküne lazer ışını göndererek kıl kökünün tahribatı ve o kıl kökünün artık tekrardan kıl üretmesini yok etme mantığına göre çalışır. Tek bir seansta sonuç alınmaz. Belli bir süre devam etmek gerekir. Dikkatli ve bu konuda bilgili kişilerin uygulama yapması sağlık açısından çok önemlidir.

İstenmeyen Tüy ve kıllar için İğneli Epilasyon:
Uygulaması zor ve teknolojisi eskimiş bir yöntemdir. Her kıl köküne tek tek iğne yapılarak o kıl kökünün işlevini kaybetmesi mantığına göre çalışır. Acılı ve yan etki ihtimali lazer epilasyona oranla çok daha yüksek olduğu için kadınlar tarafından artık çok fazla tercih edilmemektedir.

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Argan Yağı ile Saç Bakımı

sac-bakiminda-argan-yagi
Saç ve cilt bakımı denince akan sular duruyor maalesef. Gün geçmiyor ki yeni bir yöntem veya doğal yada diğer adı ile bitkisel yöntem çıkmasın. Bu yazımızda sizlere özellikle Ortadoğu ve arap ülke kadınlarının çok sık başvurduğu bitkisel saç bakım yöntemi olan Argan Yağı ile saç bakımını paylaşacağız.

Argan yağının en büyük özelliği saçın ana maddesi olan keratin miktarını arttırıcı özelliğinden dolayı saçların daha bakımlı ve köklerinin beslenmesine yardımcı olmasıdır.

Argan yağı ile Saç bakımının yapılması esnasında el ile saçlarınıza argan yağını mümkün olduğunda saç diplerine yedirecek şekilde yavaş ovalama hareketleri ile yedirin.

Saçınıza masaj şeklinde yağı sürdükten sonra saç tellerine de sağlıklı bir şekilde ulaşabilmesi için yumuşak bir fırça veya tarak ile tarayın.

Saçınıza ve saç diplerinize iyice yedirdikten sonra saçınızı hafif ılık bir havlu ile sararak yaklaşık 1 saat boyunca sarılı kalmasını sağlayın.

En son olarak da saçınızı bol su ile iyice durulayın. Kurulamayı asla ihmal etmeyin. Bu basit işlemden sonra saçınız daha parlak, daha esnek ve daha canlı olacaktır. Düzenli aralıklarla saç bakımı işlemlerini tekrarlarsanız saçlarınız için güzel ve bakımlı bir görüntü elde edersiniz.

23 Mayıs 2013 Perşembe

Göbek Bölgesi Yağları

Gobek-Yaglari-Neye-Sebep-Oluyor_1303511578
Geçmiş zamanlarla kıyasladığımızda özellikle kadınlardaki göbek yağlanması sorunu kalça ve basen yağlanması sorununun önüne geçmiş durumda. Bunda en büyük sebep ise beslenme alışkanlıklarının zaman içinde ciddi ölçüde değişmesi olarak gösterilebilir.

Düzensiz beslenme ile birlikte hareketsiz yaşam tarzı, şeker ve karbonhidrat bakımından fazla yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi baş etmen olarak gösterilebilir. Bir de tüm bunlara ilaveten ilişkili olmakla birlikte bağımsız olarak da ortaya çıkan insülin değerlerindeki farklılaşma ve dengesizleşme de eklenince göbek yağlanması daha önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Göbek yağları evet sorun ama kurtulunmayacak bir dert değil. Yapılması gereken en öncelikle beslenme alışkanlığını düzenlemekten geçiyor. Elbette ki bunun en başında ise alınan karbonhidrat miktarının düzenli olarak günlük ihtiyaç haline indirgenmesi var. Ve buna ilaveten spor veya günlük olağan hareketlerden hariç egzersiz ile işe başlanmalı.

Oluşan göbek yağlarının sarkmalara sebep vermemesi için göbek bölgesi kasları güçlendirici spor hareketleri tavsiye edilebilir.

Tüm bunlarla birlikte alınacak olan besinler olarak tabir edilen doymuş yağ oranı düşük besinler tüketilmeli. Örneğin yemeklerde kullanılacak yağ cinsi zeytinyağı olmalı.

Karbonhidrat alınacak ise özellikle ülkemizde en çok tüketilen olan ekmek için siyah ekmek tercih edilmeli.

Güzellik ve bakım tüm kadınların hassas olduğu konuların başında geliyor. Kozmetik olarak dışarıdan yapılabilecek birçok uygulama var. Zaman zaman bunlar uygulanabilir. Ancak bedenimizi içeriden de sağlıklı ve bakımlı tutmak şartı ile .

21 Mayıs 2013 Salı

Göz Altı Torbaları

gozalti-morluklarindan-kurtulmanin-yollari
Bazen gözaltı torbaları yaşa bakmaksızın ortaya çıkabiliyor. Güzellik ve bakımına özen gösteren kadınlarda oldukça dikkat çekici bir raddeye gelebiliyor. Gözaltı torbaları için yapılacak çok fazla alternatif yok. En kesin çözüm ehil ellerde ki elbette Göz Doktoru olacaktır, gözaltı torbası ameliyatıdır. Bunun için göz doktoruna gözaltı torbası şikayeti ile muayene olmanız ve doktorunuzun gerekli gördüğü takdirde ameliyat olmanız çözüm olabilir.

Ameliyat haricinde kişisel olarak uygulayabileceğiniz birkaç yöntem daha var

* İki bardak suyu kaynatıp ateşten alın. Sonra içerisine iki kaşık fındık yaprağı ilave edin. Bir süre fındık yapraklarının kaynamış suyun içinde demlenmesini bekleyin. Suyu süzdükten sonra soğuması için buzdolabında bekletin. Daha snra iki parça pamuğu suyun içine atarak pamukların suyu emmesini bekleyin. Suyu çekmiş olan pamukları göz torbalarının üstünde 15 dakika kadar bekletin. Bu uygulamayı haftada bir kez yapabilirsiniz.

* Gözaltı torbaları için özel üretilmiş kremleri kullanabilirsiniz.

* Özel olarak gözaltı torbaları için hazırlanmış bitkisel kaynaklı destek ürünlerini keza yine eczaneden alarak uygulayabilirsiniz

19 Mayıs 2013 Pazar

Cilt Çatlakları için Bitkisel Çözüm

karin-catlaklari
Cilt çatlakları can sıkıcı bir durum. Kurtulmak için başvurulan birçok yöntem var. Bu yazımızdaki bitkisel kürü hem ekonomik olması hem de bitkisel kökenli olmasından dolayı güvenle ve rahatlıkla uygulayabileceksiniz.

Verdiğimiz tarifteki uygulamayı 1 ay boyunca düzenli olarak uygulayın. 1 ayın sonunda cilt çatlaklarınızda gözle görülür ölçüde azalma ve yok olmayı kendiniz gözlemleyeceksiniz.

Cilt Çatlaklarına Bitkisel Kür malzemeler;
Kür için verdiğimiz bitkisel yağların adlarını yazacağız. Siz hepsinden 1 yemek kaşığı ölçüsünde kullanın.

Badem yağı
Zeytinyağı
Jojoba yağı
Kakao yağı
Menekşe yağı
Kayısı yağı

Cilt Çatlaklarına Bitkisel Kür hazırlanışı ve uygulaması
* Bütün malzemeleri 1 yemek kaşığı ölçüsünde temin ederek özellikle cam bir kapta iyice karıştırın.
* Hazırladığınız karışımı eliniz ile çatlağınızın olduğu bölgeye eliniz ile masaj yaparak sürün.
* Yaklaşık 45 dakika bekleyip lif yardımı ile yıkayın
* Bu uygulamayı her gün düzenli bir şekilde 1 ay boyunca uygulayın.

15 Mayıs 2013 Çarşamba

Kırpıklerı Güçlendirmek

Kırpıklerı-Guclendırmek
Kirpikler yüzün dikkat çeken bir parçasıdır. Bakışları tamamlar ve göz makyajınıza eşlik eder. Eğer ki kirpikleriniz kendiliğinden uzun ve dolgun ise şanslı olduğunuzu söyleyebiliriz. Yok eğer kirpikleriniz doğuştan uzun değil ise destekleyici ürün kullanabilirsiniz. En kolay yolu ise göz makyajınızı temizlediğiniz ürünü kirpik güçlendiricili seçmeniz en mantıklı seçimdir.

Birçok ünlü dahi bugün kirpiklerini güçlendirmek için badem yağı kullanıyor. Badem yağının saç, kirpik ve kaç güçlendirdiği bugün artık herkes tarafından kabul ediliyor. Ancak badem yağını kullanırken çok dikkatli olmalısınız. Badem yağını kullanırken gözünüze kaçırmamaya ve göz çevrenize değdirmemeye çok dikkat edin. Bu tip sert ve kalın yağlar hassas cilt bölgelerine ciddi zararlar verir.

Kozmetik ürünleri her geçen gün kendilerini yeniliyor ve farklı segmentlerde ürünler piyasaya çıkıyor. Özellikle rimellerin içine katılan ve kirpik güçlendirmeye yarayan ürünler var. Tavsiyemiz bu tür ürünleri satın alamdan önce test amaçlı kullanmanız olacaktır.


Eğer kirpiklerinizi boyuyor ve öncesinde kıvırıyorsanız, öncesinde kirpiklerinizi kıvırın ve kıvırmak için kullandığınız alete çok az saç spreyi sıkın.. Böylelikle kirpikleriniz daha kalıcı kıvrıklığa ulaşır.

Kirpiklerinize rimel sürmeden önce çok az bir şekilde hafifçe pudralayabilirsiniz. Böylelikle daha uzun görünümlü kirpiklere sahip olursunuz. Pek tabi ki pudrayı gözünüze kaçırmamaya dikkat edin.

14 Mayıs 2013 Salı

Saç Guzelliği Ve Saç Bakımı

aysetolga_sac
Kadınların saçları onların ruhlarını, kişiliklerini yansıtan en belirgin araçtır. Saç güzelliği ve saç bakımı her kadın için önemli bir detay. Zaman zaman saç modelleri üzerinde değişiklikler yaparak kendilerini iyi hissetmeye ve daha da güzelleşmeye çalışılır. Peki madem bu kadar önemli olan bu saçlara nasıl bakım uygulanacak.

Kuru Saç Bakımı
Kuru saçların en büyük ihtiyacı nemdir. Bunun en basit yöntemi de saç cinsine göre saç kremi kullanmaktan geçer. Saç kreminizi diplerine çok fazla yaymadan her tarafına elinizle sürün. Yaklaşık olarak beş dakika bekledikten sonra iyice durulama yapın.

>> Saç maskenizden sonuç almak için saçınızda en az beş dakika beklemesi gerekiyor.

>> Kullanılan kimyasal maddeleri ve saç kurutma makineleri ile kurutmayı mümkün olduğunca az kullanın. Saçınıza yaptıracağınız gölge ve renk değişimlerini uygun şekilde yapılırsa saç güzelliği artar. Burada şu uyarıyı yapmak gerek. Tercih edilen ürünlerin içindeki peroksit oranlarının az olmasına dikkat edin.

>> Eğer saçınız boyalı ise boyalı saçlar için özel olarak üretilmiş ürünleri kullanın. Bu tür ürünler alkol oranından yaz ya azdır ya da hiç yoktur. Saçın pH dengesini korumak birinci görevleridir. Bu sayede de saçınızın gereğinden fazla kurumasının önüne geçersiniz.

İnce ve Cansız Saç Bakımı
Saç serumları tercih edebilirisiniz. Parmak uçlarınız yardımı ile yıpranmış olan saç bölgelerine uygulayın.

>> Eğer saçınızın hacminde azalma varsa bunun sebebi gereğinden fazla kullanılan saç kremi olabilir. Ya daha az yoğun bir ürüne geçiş yapın ya da birkaç gün saç kremi kullanmayın.

>> Saçlarınıza hacim kazandırmak isterseniz saç diplerinize bir miktar köpük sıkarak saç kurutma makinesi ile az bir şekilde kurutun.

Yağlı Saç Bakımı
Saçlarınızın yağlanmasının birkaç sebebi olabilir. Ya saç derinizden kaynaklı yağlanma olabilir ya da düzensiz şampuan kullanımı sonucu da olabilir. Bunun için saçınıza her gün arındırıcı özellikte şampuan ile yıkayın. Yağlı saç bakımı için özellikle krem içermeyen ya da az yoğunluktaki kremli şampuanları tercih edin.

Dalgalı Saç Bakımı
Saçlar arasında en çok bulunan saç cinsi dalgalı saçlardır. BU oran dünyada % 70 lere kadar ulaşır. Dalgalı saçların en belirgin özelliği kuru olmasıdır. Bundan dolayı dalgalı saç bakımında nemlendirici özeliği olan şampuanlara ve saç kremlerine ihtiyaç vardır.

Saç Bakımı İpuçları
>> Saçınızı asala ihmal etmeyin. Saç sağlığını yitirecek zamana kadar bakımsız bırakmayın. Özellikle boyalı saçlar güneşten uzak durmalılar.

>> Saç tipinize göre imal edilmiş ürünler kullanın.

>> Saçları sert havlu ile kurulamak dalgalı olan saçınızı kıvırcıklaştırabilir.

Kalın ve Sert Saç Bakımı
Aslına bakarsanız bakımı en kolay saç tipidir. Ancak sürekli olarak bakım yapmak gerekir. Çok kısa kesmeyin. Kısa kesildiği zaman saçlar dikleşir. Görüntü olarak hoş durmaz.

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Saglıklı Ve Guzel Saclar

Saglıklı-Guzel-Saclar
Her kim olursa olsun sağlıklı ve güzel saçlar hem imaj hem de kendine güven açısından çok önemli. Zaman zaman zaman saç işte diyip geçiştirilen durumlar aslında daha sonradan saçlar için kötü sonuçlar doğurabiliyor.

Sağlıklı ve güzel saçlar için özellikle mevsim dönümlerinde ve mevsimin koşullarına göre sert geçen dönemlerde daha bir fazla özen gösterilmeli.

Öncelikle saçlarınızın kökünden beslendiği unutmayın. Dışarıdan uygulanan ürünler saçlarınıza sağlık getirmez. Saçlar için gerekli olan vitamin ve mineraller ancak kan yolu ile saç köklerini besleyebilir.

Demir, çinko, vitamin B12, folik asit ve biotinden zengin beslenmek saç sağlığı için gereklidir. (Kırmızı et, yumurta beyazı, kurubaklagiller…)

Dengeli ve düzenli beslenmek, sebze ve meyve gibi antioksidan yiyecekleri gerektiği kadar tüketmek, düzenli uyku ve stresten uzak durmak saç sağlığı için önemlidir. Dermatoloji uzmanına danışmadan saç sağlığı için önerilen ilaçların kullanılması doğru değildir.

Saç boyası ve jöle saçları yıpratır
Saç boyası, renk açıcılar, jöle, köpük, sprey gibi kozmetik ürünlerin bilinçsiz kullanımı saçlara zarar verebilir. Saç şekillendirici ürünler sık kullanımda ve saçtan temizlenmediğinde saçta kalıntı oluşturarak saç tellerinde zayıflama ve kırılmalara neden olabilirler.

Her gün yıkamak saça zarar verir
Saçlar gün aşırı ve ılık su ile yıkanmalıdır. Ayrıca ikisi bir arada ürünler yerine şampuan ve saç kreminin ayrı ayrı uygulanması daha doğru olacaktır. Saç kreminin saç uçlarına sürülmesi yeterlidir.

Sıcak fön kullanmayın
Saçların kaba ve sert bir biçimde taranması saçları yıpratabilir. Eğer kuru ve zor taranan saçlara sahipseniz durulanmayan bakım ürünlerini kullanarak saçlarınızı koruyabilirsiniz. Ayrıca saçlar kurutulurken ve şekillendirirken çok sıcak uygulamalardan kaçınılmalıdır.

Saçınızı sıkı toplamayın
Özellikle alın bölgesinde bant şeklinde görülen saç dökülmelerinin en sık sebebi sıkı toplanmış saçlardır. Bu tarz uygulamalar, zaman içerisinde kıl köklerinin zarar görmesine ve saç kayıplarına neden olabilir.

12 Mayıs 2013 Pazar

Tırnak Bakımının Puf Noktaları

tirnak-bakimi
Tırnaklarımız hem görsel hem de sağlık açısından bakımlı olmak zorunda. Örneğin şeytan tırnağı diyip geçmemek gerek. Zira buradan alınabilecek bir mikrop hayatımızı ciddi oranda tehlikeye sokabilir. Manikür veya pedikür yapılacak veya yaptırılacak ise sağlık kurallarına uygun şartlarda yapılmalı. Bu yazımızda sizlere tırnak bakımının püf noktaları üstünde duracağız.

Tırnak bakımı nasıl yapılmalı?
Parmak uçlarını darbelerden korumak, küçük cisimleri tutmak gibi önemli görevleri olan tırnakların güzel ve bakımlı olması, kişinin kendine güvenini artırır. Sağlıklı tırnaklar sert, düzgün yüzeyli, ten rengine yakın renkte ve esnektir. Böyle tırnaklara sahip olmak için her hafta düzenli bakım yapmalısınız. 4-6 haftada bir de profesyonel bakım yaptırmanız iyi olur. Profesyonel bakım için kendi manikür aletlerinizi götürün, manikür suyunun size özel olmasına ve aletlerin sterilizasyon makinesinde bekletildiğine de dikkat edin.

– Tırnaklarınızı her biri aynı boyutta olacak şekilde düzgünce kesin. Çok derine girmeyin, aksi takdirde enfeksiyon ve batıklar oluşabilir.

– Tırnağa, törpüleme işlemini hep aynı yöne doğru yaparak şekil verin.

– Tırnak etlerini yumuşatmak için ellerinizi suda bekletip, yumuşayan tırnak etlerini makasla kesebilir ya da tahta çubukla geriye doğru itebilirsiniz.

– Renkli ojeyi alta koruyucu ve besleyici bir oje sürdükten sonra uygulayın.

Tırnak bakımında nelere dikkat edilmeli?
Sağlıklı, güçlü görünümlü tırnaklara sahip olmak için iş yaparken mutlaka eldiven kullanın. Suda, deterjanlı suda, tozlu ortamda korumasız kalmamalarına dikkat edin. Kaliteli bir el kremi kullanın. Tırnak masajını kökten uçlara doğru yapın; unutmayın ki el ve tırnak sağlığı açısından masaj çok önemlidir.

10 Mayıs 2013 Cuma

Maden Suyu ile Güzellik

Maden-Suyu-Ile-Gelen-Cilt-Guzellik
Doktorların tavsiyesi; cilt bakımı ve güzellik için maden suyu çok etkili doğal bir araç. Cilt bakımı ve güzelliğine eğer sizde önem veriyorsanız maden suyu ile güzellik fikrinden vazgeçmemelisiniz. Bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, düzenli maden suyu içen kadınların cilt yapıları içmeyenlere oranla çok daha güzel ve pürüzsüz.

Mademki amaç sağlıklı ve güzel bir hayat sürmek, o zaman maden suyu ile güzelleşmeyi ihmal etmeyin. Elbette ki pürüzsüz bir cilt yapısına sahip olmak için sadece maden suyu içmek yeterli değil. Ancak pürüzsüz bir cilt için önemli bir retken.

Uzmanlara göre; maden suyu, cilt güzelliğine önem veren bayanlar için son derece önemli bir kaynak. Yapılan araştırmalara göre; maden suyu, kadınlar için mükemmel bir güzellik ve sağlık kaynağı. Özellikle pürüzsüz bir cilt hayali kuran bayanlara, bol bol maden suyu içmeleri tavsiye ediliyor.

Şimdi gelin düzenli maden suyu içmenin güzellik için faydalarını birlikte inceleyelim.

Selilütten şikayetçi olanlar maden suyu içmeli
Maden suyu, özellikle osteoporoz hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde önemli rol oynuyor. Doktorlar, mineralli suyun çok büyük yararları olduğunu söylüyor. “Maden suyu, özellikle sindirim fonksiyonları üzerinde olumlu etki yaratıyor. Kemik erimesini ve çocuk ile yetişkinlerde diş çürümesini önleyen maden suyu, sporla kaybedilen mineralleri vücuda geri döndürüyor.

Prostat ve meme kanserine iyi geliyor
Kalbe bağlı ölüm olayları, prostat ve meme kanserine karşı büyük bir güç” diyor. Maden sularından kalsiyum ve magnezyumun emiliminin daha fazla olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Karagülle, şunları kaydetti: “Türkiye’de böyle bir doğal zenginlik kaynağımız var.

Yüzde 99′u boşa akıyor
Avrupa’da kişi başına yıllık maden suyu tüketimi 75-100 litre iken, ülkemizde ise bu miktar sadece 3 litre. Bu nedenle, ülkemizde 225 kaynaktan çıkan 63 milyon litre doğal mineralli suyun sadece yüzde 1′i şişelenebiliyor, yüzde 99′u ise boş yere akıp gidiyor, değerlendirilmiyor.

İşte maden suyunun diğer faydaları:
* Sindirim sistemine olumlu etkisi var.
* Vücuttaki gereksiz tuzu yok eder.
* Selülit oluşmasını engeller.
* Normal su vücutta 6 saat kalırken, maden suyu saatte atılır.
* Kalori içermediği için, tüm zayıflama programlarının vazgeçilmez bir parçasıdır.
* Flüor içerdiği için, özellikle çocukların diş çürümelerini engeller.
* Hamileler ve emziren anneler için, özellikle tavsiye ediliyor.

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Yazın Cilt Bakımı

Yazın-Cilt-Bakımı
Yılın tüm mevsimleri gibi yaz mevsiminde de güzel ve bakımlı olmak sizin elinizde. Diğer tüm kadınlar nasıl oluyor da yazın daha güzel ve çekici görünüyor. Aslına bakarsanız yaptıkları çok farklı şeyler değil. Sadece neyi ne zaman yapmanızı bilmeniz size yeter de artar bile.

Yazın cilt bakımı hassasiyet gerektiren konulardan bir tanesi. Gelin hep birlikte bunların üstünden geçelim. Yorumlarınız ve ilave etmek istediğiniz konular olur ise lütfen yorum bölümüne çekinmeden yazın.

– İki çorba kaşığı zeytinyağı ile iki çorba kaşığı pudra şekerini karıştırıp baştan aşağıya cildinize sürün. Bu size yumuşak bir cilt kazandıracaktır.

– El tırnaklarınıza sadece cila sürün. Ayak tırnaklarınıza ise tam tersine canlı ve parlak renklerde ojeleri tercih edin. Elbette ki yazın açık ayakkabı giymeyi ihmal etmeyin.

– Buz parçalarına parfüm sıkarak bunları cilde sürebilirsiniz. Hem serinler aynı anda da cildiniz harika kokmuş olur.

– Eğer dizlerinizde renk sıkıntısı yaşıyor iseniz. Yani diz kapağı renginiz çok koyuysa tuzlanmış limon ile dizlerinize bastırarak masaj yapın.

7 Mayıs 2013 Salı

Green Peeling ile Bitkisel Cilt Bakımı

green_peel
Green peeling bilindik diğer yöntemlerin tam tersine tamamen bitkisel bir cilt bakımı yöntemi. Ne lazer epilasyon, ne herhangi bir kozmetik ürün kullanılmadığı gren peeling yöntemi bir süredir dünyada ve Türkiye’de uygulanıyor. Genellikle zamanından önce yaşlanmış ciltlerde ve cilt lekelerinde etkili olan gren peelingden cevap alma süresi ortalama beş gün gibi kısa bir süre.

Birçok kadın güzellik ve bakım için bu yöntemi tercih etmeye başladı bile. Siz de eğer kullanmayanlardan iseniz bu yazıyı sonuna kadar okumanızı ve cilt bakımı ile ilgili diğer yazıları da okumanızı tavsiye ederiz.

Tamami ile bitkisel olan Green peeling yöntemi Dr.Med. Christine Schrammek- Drusio’nun geliştirdiği tamamen saf, biyolojik bir yöntem. Kırışıklıklar, akne ve pigment lekeleri, selülitler, hamilelik ve diğer vücut çatlakları gibi kozmetik problemleri çözmede de kullanılan gren peelingin oldukça etkili ve başarılı sonuçları mevcut.

Dermatolog ve alerji uzmanı Dr. Med. Christine Schrammek – Drusio tamamen doğal, saf bitkisel bazlı, yatıştırıcı, cilt yenileme yöntemi Green Peel’i geliştirdiğinden beri cildinde sorunları olan kişiler, yıllardır kullanılan kimyasal soyma yöntemleri, dermabrazyon ve Vitamin A asitleri ile yapılan soymalara karşı, doğal gençleştirici, yenileyici yöntem Green Peel ile tanıştılar.

Green peeling bir aile yöntemi
Kosmetolog olan anne Christine Schrammek’ in 40 yılı aşkın bilgi ve tecrübelerinin ışığında, kızı dermatalog, alerji kozmetik uzmanı Dr. Med. Christine Schrammek – Drusio Green Peel’in içeriğine saf bitkisel ve biyolojik cilt yenileyici yeni bitkisel içerikler de ekleyerek, etkinliği daha da artırıp bu günkü duruma getirdi.

Yöntem, dünya çapında pek çok ülkede ve Almanya da 1800 den fazla bu konuda eğitim alıp otorite olmuş güzellik Enstitülerinde kullanılmaktadır. İçeriğinde saf bitkiler vardır: atkuyruğu, altıncık, aapatya, sinirotu, hercai menekşe, sarı sabır, ıhlamur, meyan kökü, ökse otu ve yosunlar. Ayrıca yüksek etkili doğal maddeler (buğday tohumu özü ve yağı, ipek proteinleri, maya ), Vitaminler ( A, E, C, BI, B6, F ), iz elementler ( silisyum, v.b. ) ve minerallerden ( kalsiyum ve magnezyum ) oluşan green peel metodu eğitim almış diplomalı uzmanlar tarafından özel bir masajla uygulanır.

Green peeling nasıl etki ediyor?
Ciltteki yenilenmenin başarısı bitki karışımının içindeki mikrogranüller sayesinde gerçekleşir. Bu bölgede kan dolaşımı hızlandırılıp hücre metabolizması uyarılarak, hücrelerin oksijen alımı artar. çizgiler hafifler, kirlilik atılır, cildin canlanması, onarılması ve yenilenmesi aktive edilir. 5. gün cilt daha genç, taze ve düzgün bir görünüm alır.

Green Peel’in en belirgin özelliği doğal olmasının yanı sıra çok kısa zamanda ciltte gözle görülür bir iyileşmeyi sağlamasıdır. Green peel her hangi bir zararlı yan etkiye neden olmaksızın, yüzde olduğu gibi sırtta, karında, basende, kollarda ve bacaklarda gerektiğinde defalarca uygulanabilir.

Green peeling ile lekelere son
Elastikiyetini kaybetmiş, güneş hasarlı ve kırışıklıkları olan ciltlerin gençleşmesine ve yenilenmesine, vücuttaki selülit ve çatlakların düzgünleşmesine yardımcıdır. Bunun yanı sıra keloitlerin, pigment lekelerinin, aknelerin, izlerin giderilmesinde de yardımcı olur.

Bu eşsiz yöntemle ve doğanın yardımı ile güzel bir cilt geri kazanılır ve ileri yaşlara kadar muhafaza edilebilir.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Kalıcı Bronzluk

Kalici-Bronzluk
Bronzlaşmak kadınlar için önemli bir konu. Üstelik kalıcı bronzluk için yapılan çalışmaların sınırı olmayabiliyor zaman zaman. Kozmetik endüstrisi gün geçmiyor ki bronzlaşma konusunda ardı arkası kesilmeyen ürünlerini piyasaya sürüyor. Güzellik ve bakım adına yapılması ne gerekiyorsa bazen yapmak bakımına önem veren kadınlar için vazgeçilmez oluyor.

Bu tip ürünler 2-3 saat gibi kısa bir sürede bronzlaşma olmasını sağlarken aynı zamanda cilt nemlenmesini de gerçekleştiriyorlar. Burada en önemli olan ise soyulmayı engellemek. Bunu da içerilerindeki aktif maddelerle bronzluğun kalıcı olması sağlanabiliyor.

After-sun’ı vücut losyonu olarak kullanmaya devam edin. Hem yaz mevsiminin serin tazeliğini hissetmenizi sağlayacak hem de cildin kurumasını, erken yaşlanmasını ve güneşin verdiği zararları önleyen zengin içeriğiyle de cildinizi koruyacaktır.

Otobronzanlar
Bu doğal yöntemleri uygulamak için vaktiniz yoksa otobronzanlardan faydalanabilirsiniz. Güneş ve solaryumun zararlı etkilerine maruz kalmaksızın bronzlaşmayı sağlayan otobronzanlar, doğru kullanıldığı takdirde, güneşten bile daha doğal bir bronzluk sağlayabiliyor.

Sabah ya da akşam önceden peeling yaptığınız cildinize aşağıdan yukarıya azar azar yedirerek sürdüğünüz otobronzanlar, kaybolmaya yüz tutmuş bronz teninizi tekrar kazanmak için ideal bir yol olabilir.

5 Mayıs 2013 Pazar

Bitkisel Çaylar ve Cilt Bakımı

Bitkisel-Çaylar-Cilt-Bakımı
Cildimiz bedenimizin en geniş ve en önemli organlarından birisidir. Bundan dolayı cilt bakımı son derece önem arz etmektedir. Bu yazımızda güzellik ve cilt bakımı için sizlere bitkisel çaylar ile cilt bakımı nasıl yapılır bunun üstünde duracağız. Bitki çayları ve cilt bakımı binlerce senedir tüm insanlığın kullandığı bir yöntem olmasına karşın son 50 yılda gelinen nokta ve bitki çaylarının cilt bakımı üstüne olan etkilerini araştıran bilimsel yayınların çoğaldığı yarım yüzyıl oldu.

Cilt bakımı için en önemli başlangıç yeterli miktarda su içmektir. Yetişkin bir insanın günlük su tüketimi 1,5- 2 lt arasında değişir. Kozmetik kullanımını bilimsel ve aşırıya kaçmadan yapın. Kafein içeren içeceklerden ve sigaradan uzak durun. Bu başlıklar cilt bakımı için sadece bir başlangıç. Cilt hemen hemen tüm organların sağlıklı çalışması için neredeyse mihenk taşı. Bundan dolayı cilt bakımını ihmal etmeyin ve mümkün olduğunca doğal bitkisel kaynaklar kullanın.

Neden içsel bakım gereklidir
Pek çok kişiye büyük sıkıntılar yaşatan deri hastalıkları genellikle içsel problemlerden kaynaklanır. Derimiz, bizimle dünya arasında köprü görevini üstlenir, işte bu yüzden yaşamımızdaki uyumsuzlukları, genellikle derimiz dışa yansıtır. Bu uyumsuzluklar fiziksel veya genetik kökenli olabileceği gibi karaciğere, böbreklere, dolaşım sistemine veya öteki beden sistemlerine odaklanmış da olabilir.

İşte yararlı bitkiler
Deri hastalıkları, çeşitli iç hastalıklarının bir dışavurumu olduğu için tedavisinde de pek çok bitki kullanılabilir, ama bunların arasında öncelikle anılması gereken bazı özel bitkiler vardır.

En çok kullanılan yara iyileştirici bitkiler: Sinirliot, aynısafa, atkuyruğu, civanperçemi, arslanpençesi, sarıkantaron, karakafesotu, yoğurtotu (yapışkanotu), mayıspapatyası, ısırganotu, ceviz yaprağı ve meşe kabuğudur.

Bitkiler tek tek ya da bir arada harmanlanarak, 2-3 haftalık çay kürü biçiminde kullanılabilir. Bunun için de yarım veya bir tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay, soğutulmadan, aç karnına veya öğün aralarında içilir. Bu deride belirgin düzelmelere yol açacaktır. Ayrıca derisi duyarlı ve sorunlu pek çok kimse, şeker ve dondurma, çikolata gibi yiyeceklerden uzak durmalıdır.

Soruna göre vitamin kullanımı nasıl olmalı

Birçok deri hastalığının tedavisinde A vitamininden yararlanılır. Genellikle yüksek dozlar kullanılır. Akneli ya da derisi güneşe karşı çok duyarlı kişiler A vitamini desteği almalıdır. Bunun yanı sıra vitaminler ve cilde faydaları şöyle sıralanabilir:

A Vitamini: Cildin mukus zarlarını korur ve kırışıklıklara engel olur.

B Vitamini: B2 vitamini burun ve üst dudak arasındaki maymun çizgisi denen dikey çizgilerin oluşumunu engeller.

C Vitamini: Kolajen oluşumu için önemlidir.

E Vitamini: Stresin neden olduğu kırışıklıklar için etkilidir.

Evening primrose oil: İçeriğinde linoleik asit vardır, sağlıklı cilt gelişimi için önemli rol oynar.

Magnezyum: Kolajenden magnezyum kaçışını ve bunun neden olduğu kırışıklığı engeller.

Sağlıklı bir deri için bu önerilere uyun!

- Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmayın.

- Günde en az 8-10 bardak su için.

- Sigaradan ve içilen ortamlardan uzak durun.

- Alkol ve kafein tüketmekten kaçının.

- Çok makyaj malzemesi kullanmayın.

- Hayatınızdaki stres faktörleri ile mücadele edin ve rahatlamayı öğrenin.

- Düzenli olarak spor yapın.

- Florlu sulardan içmeyin.

- Saunaya girin.

- C ve E vitamini içeren kremler kullanın.

- Bulunduğunuz ortamdaki havanın nemli olmasını sağlayın.

- Demir yönünden zengin gıdalar tüketin- (Kabak, buğday, ciğer, yumurta, badem, kuru üzüm, yulaf ve mercimek)

- C vitamini içeren gıdalar tüketin- (Kırmızı biber, portakal, greyfurt, limon, kavun ve domates gibi…)

- Mineral içeren mantar, ciğer, somon arpa ve muz gibi besinler tüketin.

- Magnezyum içeriği zengin, badem, yulaf, arpa, peynir, tuna balığı, patates, mısır ve içeriğinde E vitamini zengin, çekirdek, brokoli, ıspanak tüketin.

- A vitamini açısından zengin, yumurta, süt, peynir, yoğurt, balık, karides, tavuk eti gibi besinler tüketin.

Bitkisel Çaylar ile Cilt Bakımı Nasıl Yapılır

Aloe vera ile cilt bakımı
Halk arasında ‘sarısabır’ olarak da bilinen ‘aloe vera’, çeşitli hastalık ve cilt sorunlarına karşı kullanılan bir bitkidir. Özellikle epitel doku ve bağışıklık sistemi için faydalıdır. Mide ülseri, sindirim rahatsızlıkları, kabızlık, ishal, hemoroit, zihinsel yorgunluk, migren, akne, kireçlenme, egzama, sedef, mantar, böcek sokmaları, güneş ve cilt yanıklarına iyi gelir.

4 Mayıs 2013 Cumartesi

Selülitlerden Kurtulmak İçin Pratik Yollar

selulit
Dünya üstünde yoktur ki er yada geç özellikle her kadın ın başına bela olacak olan cilt problemi Selülit. Durum böyle olunca selülitlerden kurtulmak için başvurulan yöntemler her geçen gün artarak çoğalıyor. Kimyasal çözümler olduğu gibi selülitlere bitkisel çözümlerde sunan tıbbi yayınların olduğunu söylemek isteriz. Sonuçta bir sağlık sorunu olan selülit görüntüsü önüne geçilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor maalesef.
Eğer şimdiye kadar “ selülitlerimden nasıl kurtulurum “ sorusunu sormadıysanız şanslı olduğunuzu bilin deriz. Ancak gene de gelecekte karşılaşma ihtimaliniz yüksek olan selülitlerle baş etme çözümlerini şimdiden incelemenizi tavsiye ederiz.

Selülitlerden Kurtulmak

Öncelikle selülitin oluşma sebebini iyi anlamak gerekli. Selülit, deri altı altındaki kan dolaşım bozukluğundan kaynaklı olarak özellikle basen bölgelerinde oluşan cildin sanki portakal kabuğu görüntüsüne deniyor. Selülit ne zaman ortaya çıkar ve selülit tedavisi nasıl olmalı diye sorarsanız, öncelikle kadınların hormanal değişikliklerinin olduğu dönemlerde yani menapoz, hamilelik ve ergenlik dönemlerinde daha sıklıkla karşılaşılan bir durum. Daha sıklıkla dedik çünkü tüm bu durumlar olmadan da genetik yatkınlık hallerinde de selülit yapısı oluşabilir.

Selülite sebep olan durumlar

* Hormanal değişiklikler
* Genetik yatkınlık
* Metabolizma hızı
* Dolaşım Sistemi
* Sindirim sistemi sorunları
* Doğum kontrol hapları
* Hormon ilaçları
* Stres
* Sigara
* Alkol tüketimi

Sıklıkla bölgesel olan selülit, kilolu, zayıf, balık etli, uzun, kısa her yaştaki erişkin kadında görülebiliyor. Selülit nadiren erkeklerde de oluşuyor, ancak kadınlarda daha büyük sorun olması, östrojen hormon düzeyinin onlarda daha fazla olmasıyla ilgili. Selülitin tek nedeni östrojen değil; başka tetikleyiciler de var. Sigara damarların en büyük düşmanı. Güçlü bir damar daraltıcı özelliğe sahip olan sigara, cildin yeterince beslenmesini engelleyerek selülite neden oluyor. Hareketsiz yaşam biçimi, sürekli bacak bacak üstüne atarak oturmak, çok dar pantolon ve diz altı çorap giymek de dolaşım sistemini ve lenf sisteminin düzenli çalışmasını engelleyerek selülite yol açabiliyor. Bunlar, kişinin yaşam tarzı ve alışkanlıklarına bağlı etkenler. Ancak selülitin, kan dolaşımındaki bozukluklar, ailesel yatkınlıklar ve hormonal etkenler gibi elimizde olmayan nedenleri de var. Beslenme ve yaşam biçimi sağlıklı bir şekle dönüştürüldüğünde, selüliti azaltacak yoğun tedavilere genellikle gerek kalmıyor.

Selüliti önlemek ve selülitten korunma için ilk alınacak önlem, sigarayı bırakmak. Düzenli spor yapmak yalnızca genel vücut sağlığı için değil, selüliti önlemek için de çok önemli. Günde 30-60 dakika yapılan yürüyüş, bisiklete binmek veya merdiven inip çıkmak kan dolaşımını düzenleyerek selülit oluşumunu engelliyor. Yalnızca kilo vererek selülitten kurtulmak mümkün değil. Beslenme alışkanlığını değiştirip, bilinçli beslenmeye geçmek önemli. Beslenme ne kadar tek yönlü olursa, selülit de o kadar çabuk oluşuyor. Özellikle fast food ve hazır yemekler dokuları kötü yönde etkiliyor. Hayvansal yağlar, fazla şeker ve tuz da oldukça zararlı. Bunlar yağ hücrelerini şişiriyor, dokularda su birikmesine yol açıyor ve vücudun atıklardan temizlenmesini önlüyor. Günlük beslenme programında tuz, şeker ve yağdan fakir, sebze ve meyvelerden zengin bir diyet kan dolaşımını artırıp bağırsakların düzenli çalışmasını sağlıyor. A ve C vitamini alımını artırmanın selüliti azalttığı düşünülüyor. Bu nedenle, mutlaka günlük meyve tüketimine özen göstermek gerekiyor. Bol lifli gıdalar ve çinko alımı da selüliti engelliyor. Selülit önlemekte bol su içmek de önemli. Su, idrar oluşumunu artırarak vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlıyor.

Alınacak önlemler

- Günde en 2,5 litre su içilmeli.

- Rafine şekerlerden uzak durulmalı ve günlük tuz tüketimi azaltılmalı.

- Yemeklerde kullanılan yağ miktarı azaltılmalı.

- Alkol, sigara, koyu çay-kahve ve gazlı içeçek tüketimi minimuma indirilmeli.

- Yemekleri pişirirken kızartma yerine haşlama ya da buğulama yöntemi tercih edilmeli.

- Mümkün olduğunca mevsiminde ürünler tüketmeye özen göstermeli, dondurulmuş ve konserve ürünlerden kaçınılmalı.

Selülitlerden Nasıl Kurtulunur
- Metabolizmanın düzenli çalışması için öğün atlamamaya özen gösterilmeli.

- Çok sık kilo alıp vermekten kaçınılmalı.

- Günlük alınan posa miktarı artırılmalı, posanın en iyi kaynakları sebze, meyve ve kurubaklagiller mutlaka beslenme sisteminin içerisinde yer almalı.

- Unutulmamalıdır ki güzellik her kadının hakkıdır. . .!

2 Mayıs 2013 Perşembe

Sivilcelerden Kurtulmanın Yolu

sivilcelerden-kurtulmanin-yollari
Sivilceler özellikle ergenlik dönemlerinde başlayarak 30-35 yaşına kadar süren bir zaman diliminde kız erkek birçok kişinin dertlerinden birisidir. Erkekler sivilce sorununu çok fazla dert etmese de bayanlar güzellik için sivilcelerden kurtulmanın yolu nedir sorusuna sürekli cevap aramaktadırlar. Bu dönem içinde sivilcelerden kurtulmak için birçok yöntem denenir. Bazen başarı ile sonuçlanırken bazen de hüsranla sonuçlanabilir bu sivilcelerle mücadele yöntemleri. Cilt bakımı konusunda sivilce izleri son derece önemli bir noktadır.

Sivilcelerden Kurtulmanın Yolu
İlla ki her kişi de çıkacak diye de bir kural yok. Sivilce oluşumu kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu çoğunlukla o dönemde alınan besinlerle ve genetik yatkınlıkla açıklanabilir. Aynı yaştaki iki kişiye bakarsınız birinde aşırı derece de sivilce varken diğer kişide sivilcelerden eser olmayabilir. Bu dönem içinde sivilcelerle yapılacak mücadele son derece önemlidir. Zira yapılacak hatalı uygulamalar daha sonradan çok daha sıkıntılı anlar yaşanmasına sebep olabilir. Ya da sivilce izleri ileriki yaşlarda kozmetik olarak can sıkıcı hal alabilir.

Sivilceleri sıkmak riskli bir uğraştır, iz kalabilir, iltihaplanma yayılarak artabilir. Yine de sıkılmadan durulacak gibi değilse bunu çok dikkatli yapmakta fayda var. İlk önce deri buhara tutulmalıdır. Uygun bir kabın içine kaynar su dökün ve üzerine kuru ot ekleyin (papatya, aynı safa, nane veya civanperçemi bitkilerinden birini seçin), yüzünüzü kabın üzerine yaklaştırın ve kafanızın üzerine havlu kapatın. 7-10 dakika böylece bekleyin. Unutmadan, bu işlem öncesi el ve tırnaklar iyice temizlenmelidir, varsa alkolle durulanmalıdır. Bunları yapmazsanız sıktığınız sivilcenin yerinde çıban oluşabilir. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım.

Deriyi buhara tutma işlemi tamamlandıktan sonra sivilceyi çok dikkatli bir şekilde sıkın. Sivilceyi sıktığınız kısmı alkolle silin. Bir süre sonra gözenek sıkılaştırıcı maskeyi kullanabilirsiniz: yumurta akı, 1 tatlı kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı tuz; hepsini çırpın, yüzünüze maske olarak uygulayıp 25 dakika bekletin, sonra yıkayın. Veya bir başka maske tarifi: 1 tatlı kaşığı bal, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı maya, limon suyu, 1 tatlı kaşığı ılık su; hepsini karıştırın, yüzünüze sürün, 20-25 dakika bekletip yıkayın.

Yağlı ciltler alkol içeren losyonla veya karışımla günde birkaç kez silinmelidir. Bunu özellikle dışarıdan eve geldiğiniz zaman yapmaya gayret gösterin.

Haftada bir kez “tuzla tedavi” yapmayı deneyin. Banyodan sonra, pamuğu tuza batırın sonra yüzünüzü dairesel hareketlerle silin. Yüzünüzü yıkayın.

Sivilce tedavisi komplike bir şekilde gerçekleştirilmelidir, haricen kullanılan ürünler olduğu gibi, bazı ürünleri de dahilen kullanmalısınız.

Sivilceden kurtulmak için öneriler:

- Beyaz lilyumun taze çiçeklerini şişeye koyun, üzerine alkol eleyin, her akşam bu karışımla yüzünüzü silin.

- Aloe yapraklarının suyunu kullanabilirsiniz. Aloe yapraklarını toplayın, yıkayıp 10 gün serin bir yerde saklayın. Sonra suyunu sıkın. Bu suyla yüzünüzü silin.

- Huş ağacı tomurcuğundan yapılan kompres sivilcelerden kurtulmaya yardımcı olur. 1 yemek kaşığı huş ağacı tomurcuğunun üzerine bir su bardağı sıcak su ekleyip 10-20 dakika kaynatın. Soğuttuktan sonra yüzünüze uygulayın. Tomurcukları çay gibi demleyerek içebilirsiniz de. Huş ağacı yaprakları da kullanılabilir. Yıl boyunca çayını için ve sağlıklı olun. Bu çayla ayrıca saçlar da durulanabilir.

- Sinirliotun taze sıkılmış suyuyla yüzünüzü silin, maske olarak kullanın.

- 2 çorba kaşığı yabani çuha çiçeği köklerine 1 bardak kaynar su ekleyin. 1 saat bekleyin. Süzüp cildinizi bu çayla silin.

- 1 çorba kaşığı mürver çiçeğine 1 bardak sıcak su ekleyin, demleyin. Günde 3 defa bu çayı bölerek için.

- Yabani kiraz çiçeklerini kaynatın, suyuyla yüzünüzü yıkayın.

- Çam kabuğu, tomurcuğu ve yapraklarını kaynatın, yüzünüzü yıkamak için kullanın. Banyo için de kullanabilirsiniz.

- 300 ml kaynayan suya acı pelin otunu ekleyin. Demleyin. Kompres olarak kullanın. Taze pelin suyunu maskelere ekleyin.

- Devetabanı yapraklarına sıcak su ekleyin (1:10), yağlı ciltler için maskelerde kullanın.

- 4 çorba kaşığı oğulotu (melisa) + 1 bardak kaynar su. Şişliklerde kullanabilirsiniz.

- 1 çorba kaşığı andız köklerine yarım litre sıcak su ekleyin. 5 dakika kaynatın. Süzün. Yüzünüzü yıkamak için kullanın. Taze halde maske yapımında kullanabilirsiniz.

İçecek Reçeteleri:

- 2 çorba kaşığı ısırgan yaprağına 2 bardak sıcak su ekleyin, 2 saat bekleyin. Günde 4 defa yarım bardak için.

- 1 çorba kaşığı karahindiba köklerine 1 bardak kaynar su ekleyin, 15 dakika kaynatın. 45 dakika soğutun, süzün. Ünde 3 defa yarım bardak, yemekten 15 dakika önce için.

- 3 ölçü andız kökü, 3 ölçü at pıtrağı kökü, 4 ölçü sarı kantaron otunu demleyin. Günde 2 bardak için.

- Dereotu tohumu, at pıtrağı kökü, meyan kökü, karahindiba kökü, akdiken kabuğu – eşit miktarda karıştırın, demleyin, yemekten yarım saat önce yarım bardak sıcak olarak için.

- Adaçayını çay veya kahve yerine için

Sivilcelere karşı diğer yöntemler:
- Yüz temizleme losyonu. 1 tatlı kaşığı papatya, 1 tatlı kaşığı sarı kantaron, 2 tatlı kaşığı kartopu çiçeği. 200 ml sıcak su ekleyip, kapağını kapatıp demleyin, 30 dakika bekletin. Yüzünüzü ılık karışımla silin.

- Maske. 1 tatlı kaşığı kartopu çiçeği, 1 tatlı kaşığı kalendula çiçeği ve 1 tatlı kaşığı tarla at kuyruğunu karıştırın. 200 ml sıcak su ekleyip kapağını kapatın. Patatesi haşlayın, suyunu süzün ve demlediğiniz çayı patateslere ekleyin, iyice ezin, maske hazırlayıp yüzünüze sürün. 15-20 dakika bekleyin. Ilık suyla yıkayın.

- Temizleme losyonu. 2 çorba kaşığı tarla atkuyruğuna 150 ml oda sıcaklığındaki suyu ekleyin, kapatıp bir gece bekletin. Sabah 1 kaşık karışıma 3 kaşık karpuz suyu denk gelecek şekilde karpuz suyu ekleyin. Yüzünüzü bu karışımla temizleyin.

- Domates maskesi. 2 çorba kaşığı domates rendesine 1 çorba kaşığı nişasta ekleyin, maske hazırlayıp yüzünüze uygulayın. 15-20 dakika bekletip soğuk suyla yıkayın.

Buz küpleri
Bazı şifalı bitkileri kullanarak buz küpleri hazırlayabilirsiniz. Buz küplerini sabahları kullanabilirsiniz. Onları yüzünüze sürmeniz cildiniz için yararlı olacaktır. Ancak eğer buzun cildinize iyi gelmediğini hissederseniz erimeye bırakın, pamuk yardımıyla yüzünüze sürün.

- Şerbetçi otu buz küpü. 1 kaşık şerbetçiotu kozalağına 50 ml sıcak su ekleyin, kapağını kapatıp 30 dakika demleyin. Buz kalıbına boşaltın. Ve dondurucu bölmeye yerleştirin.

- Kalendula yapraklarından buz küpü. 2 kaşık kalendula yaprağına 50 ml sıcak su ekleyin, kapağını kapatıp demleyin. Kalıplara boşaltıp dondurun.

- Adaçayı buz küpleri. 1 tatlı kaşığı adaçayı yaprağına 50 ml sıcak su ekleyin, 5-7 dakika demleyin. Dondurup kullanın.

- Dere otu tohumu buz küpü. 1 tatlı kaşığı dereotu tohumuna 100 ml sıcak su ekleyin, 15 dakika bekleyin. Süzüp soğutun ve kalıplara boşaltın.

- Meyve suyu küpleri. Bazı meyve ve sebzelerin suyunu dondurarak kullanabilirsiniz; Karpuz suyuna çok az tuz ekleyerek dondurun. 2 kaşık ayva suyu+2 kaşık maydanoz suyunu karıştırın. Buz kalıplarına döküp dondurun. Veya çilek suyuna kavun suyu ekleyin, karıştırıp dondurun.

- Gül küpleri. 3 tatlı kaşığı gül yaprağına 50 ml sıcak su ekleyin, kapatıp soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra yapraklarıyla beraber kalıplara döküp dondurun.

Reçetelere ve önerilere devam edeceğim. Denediğiniz yöntemleri buradan bizimle paylaşabilirsiniz.

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Siyah Noktaları Pratik Temizleme Yöntemi

siyah-nokta
Özellikle sivilceler sonrası kalan izlerden bir tanesi de siyah noktalardır. Bu durum güzellik ve bakım adına ciddi sorun teşkil edebiliyor. Bazen pek kafamıza dahi takmayız. Ama bir kere takıldık ise bir daha da bu takıntıdan kurtulamayız. Aslına bakarsanız siyah noktalardan kurtulmak o kadar da zor değil.

İşte size tavsiyemiz;
İlk olarak bir tane şırınga edinin. Tabi ki bu şırınganın iğnesi olmasın. Çünkü bizim kullanacağımız iğnesi değil sadece plastik bölümü.

İkinci olarak siyah noktaların olduğu yerleri yumuşatmanız gerek. Bunun için basit bir buhar banyosu düzeni kurun. Sıcak su ve havlu gibi. Buhar banyosu yapın yüzünüze.

Buhar banyosundan sonra iğnesini çıkardığınız şırınganın ucuyla hafifçe siyah noktanın üzerine bastırın. Siyah noktalar şırınganın içine girecektir. Bunu yaparken siyah noktaların çıkış yönüne dikkat edin ve o yönden bastırın. Yüzünüzdeki siyah noktalar hep aynı yönde çıkar.

Siyah Noktaları Temizledikten Sonra
Bu işlemden sonra yüzünüsü mutlaka bir temizleme losyonuyla temizleyin. 1,5 tatlı kaşığı kil, 1 tatlı kaşığı badem yağı, 1 tatlı kaşığı balı karıştırıp yüzünüze sürün ve 35-40 dakika bekleyin.
Daha sonra yüzünüzü soğuk suyla yıkayıp yağsız bir nemlendirici krem sürün.

Unutmayın siyah noktalar sizin kaderiniz değildir. . .