31 Aralık 2013 Salı

Saç Uzatan Besinler

sac-bakiminda-argan-yagi
Uzun sağlıklı saçlara sahip olmak çok kolay değildir. Kısa kesilen saçın uzamasını aylarca bekliyor, binbir türlü bakım uyguluyor olabilirsiniz. Saçınızın uzaması için bir sürü kozmetik ürünü deneyip bir türlü sonuç alamadıysanız, şaşırmayın! Tükettiğimiz besinlerin ve beslenme şeklimizde saç bakımı için çok önemli.

1- Yumurta ve Süt
Yumurta ve süt dediğimizde aklımıza ilk gelen proteindir. Saçın sağlıklı uzamasında protein büyük rol oynar. Protein, yeni saçların çıkmasına sağlar ve saç köklerinin enfeksiyon kapmasını engeller.

2- Tahıllar
Genelde tahıl tüketimine önem vermeyebiliriz ancak araştırmalara göre tahıl türler saçlarımızın uzamasında büyük rol oynuyorlar. Demir, çinko ve silisyum dioksit gibi saçın uzamasını sağlayan besinler içeriyor. Ayrıca B7 vitamini içeren tahıllar, saç sağlığı için çok yararlı.

3- Avokado, Kivi ve Kayısı
Bu üç meyvenin ortak yanı A, E vitaminleri ve antioksidan içeriyor olmaları. Vitamin E, saçın doğal bir şekilde uzamasını sağlıyor. Vitamin A, saç köklerinin sağlıklı olmasına yarıyor. Antioksidanlarda saç kaybını engeller ve saçın uzamasını sağlar.

4- Mantar
Mantarlar, büyük oranda bakır içerir. Bakır, saçın yapısı ve saçın uzamasında önemli rol oynar. Aynı zamanda susam, ayçiçeği ve kuşkonmaz da bakır açısından zengindir.

30 Aralık 2013 Pazartesi

Sağlıklı Saçlar için 7 Kural

havalisaclar
Kural 1: Saç sadece kökünden beslenir. Bu kural hiç unutulmamalıdır. Dışarıdan lokal olarak uygulanan preparatlar, saçlarımıza sağlık getirmez. Bu tür uygulamalar, saçların yıpranmış görüntüsüne, kısa süreli değişmeler dışında yarar sağlamaz. Saçlarımız için gerekli olan besin maddeleri, saçlarımıza, sadece kan yoluyla ulaşabilir. Yeterli protein, demir, çinko, biotin ve folik asit içeren beslenme şekli, saçlarımız için çok önemlidir.

Kural 2: Saç boyası, renk açıcılar, jöle ve köpük gibi kimyasal maddelerin günümüzde sıklıkla kullanılıyor. Çok sık ve uzun süreli uygulamalar, saçların zaman içinde zayıflamasına ve kırılmalara sebep olur. Sık şampuanlama saçların yıpranmasına sebep olur. Gün aşırı yıkama, saç sağlığı açısından uygun gözükmektedir.

Kural 3: Saçlar ıslak iken daha kırılgandır. Islak saçlar yumuşak havlularla ve düşük ayarlı kurutma makineleriyle kurutulmalıdır.

Kural 4: Aynı şekilde kaba ve sert fırçalama, saçların çabuk yıpranmasına ve mat görünmelerine neden olmaktadır.

Kural 5: Kimyasal içeriği az olan bakım ürünleri kullanmalıyız. Örneğin ammoniyum lauryl sülfat ya da silikon içeren ürünler, saçlarımızı aşırı kurutarak daha kolay kırılmalarına yol açmaktadır.

Kural 6: Sıkı toplanmış saçlar, atkuyrukları, topuzlar ve örgüler saçların köklerini zayıflatır. Özellikle alnın yan kısmındaki saç dökülmelerinin sebebi saçların sıkı ve gergin toplanmasıdır.

Kural 7: Saç sağlığı için en önemli olan diyetin içeriğidir. Protein açısından yetersiz diyetler, saç köklerini dinlenme dönemine sokarak, proteinden tasarruf etme yoluna gider. Bu ağır diyetleri takiben 2–3 ay içinde yaygın saç dökülmesi görülebilir.

29 Aralık 2013 Pazar

Kepeğe Karşı Doğal Maske

kepeklenme
Kepeklenmenin altında üst derinin kuruması olan çeşitli deri hastalıkları da yatabilir. Mantar hastalıkları, sedef hastalığı, diskoid lupus gibi hastalıklarda da kepek dediğimiz beyaz pullanmalar görülür. Bu hastalıklar ancak dermatoloji uzmanlarının ele almasıyla düzelebilir.

Stres, yorgunluk ve mevsim değişiklikleri kepeğin tetikleyicileridir. Ayrıca saç bakımınız deri yapınıza uygun olmayabilir. Kullanılan şampuan, saç boyaları kepeklenme yapabilir. Bu sebeplere bağlı olarak kepeklenme artıp azalabilir. Az su içmek, dengesiz beslenmek; özellikle biotin, çinko, omega3, A,D,E vitamini eksiklikleri cilt bozuklukları ile birlikte kepeklenmeye yol açar.

Kullanılan kepek şampuanlarından etkili sonuç alınmadıysa cilt uzmanlarına danışma zamanı gelmiştir. Tabii her soruna olduğu gibi kepekli saça için de bitkisel çözümler vardır. Bitkiler cildimizin en içten dostu olabilir. Hem içten (taze meyve ve meyve suları, bitki çayları) hem de dıştan (losyon, tonik, maske, krem ve banyolar) tedavi edici etkileri vardır.
Kepeğe karşı maske tarifi

Malzemeler
1 tutam gül
1 tutam civanperçemi
1 tutam kekik
1 tutam turunç
1 tutam hindiba

Hazırlanışı
Bu bitkileri 5 dakika demleyin. Demlenmiş bitki çayını banyo sonrası saçlı deriye masaj yaparak uygulayın. Bu karışımı rahatlatıcı çay olarak da içebilirsiniz.

25 Aralık 2013 Çarşamba

Maskeler

pembe-maske
Cilt, 30′lu yaşlara yaklaştıkça daha yoğun bir bakı­ma ihtiyaç duyuyor. Bu bakımı da ona cildin yapı­şma ve ihtiyaçlarına göre seçilmiş “maskeler” verebilir. Gençlik, kolajen ya da kil, acaba sizin maskeniz hangisi?
Cildiniz solgun mu görünüyor? Ya da kullandığınız ürün­lerin çok etkili olmadığını mı düşünüyorsunuz? Bir de ince çizgiler var tabii. Ciltteki tüm bu sorunlardan kurtulmanın yolu, derin ve etkili bir temizlikten geçiyor. Vücudumuzu her türlü dış etkenlerden koruyan cildimiz için uzmanlar, onun ihtiyaçlarını karşılayan maskeler öneriyor. Cildin ihtiyaçları­na göre seçilen maskeler, haftada bir veya iki kez cildin du­rumuna göre uygulanıyor. Ancak maske uygulamadan ön­ce iki soruyu cevaplamanız gerekiyor:
1-Hangi cilt tipine sahipsiniz?
2-Cildinizin ihtiyaçlarını biliyor musunuz?
Eğer bu sorulara net cevaplar veremiyorsanız, cilt bakı­mında ilk adımı doğru atmak ve uygulamanın sonucundan memnun kalmak için öncelikle bir uzmana danışın. Sonra­sında, cildinizin ihtiyacı olan bakım ürünlerinden edinmeli­siniz. 20′li yaşların başlarında, sadece nemlendiren bir ürün­le hayat bulan cilt, 30′lu yaşlara yaklaştıkça daha yoğun bir bakıma ihtiyaç duymaya başlıyor. İşte bu noktada yardımı­nıza koşan maskeler, etkili bileşenleriyle cilt yüzeyinde kısa sürede gözle görülür sonuçlar yaratabiliyor.

“Kolajen” Maskeleri:
Maskeleri, uzmanların yardımıyla cilt tipine ve ihtiyaçları­na göre seçmenin ve uygulamanın dışında, evde de hazırla­yabilirsiniz. Bitkilerle hazırlanan maskeler, cildi temizleme ve rahatlatma özelliğine sahiptirler. Kil, derin temizlikte oldukça başarılı bir madde. Bal ise yaşlı ve yorgun ciltleri canlandırı­yor. Kısacası, cildin bakım kalkanları maskeler, evde veya güzellik merkezlerinde sıkça kullanılıyor. Merkezlerde uygu­lanan yoğun maskeler, etkili bileşenleriyle profesyonel bakı­mın önemli bir parçası. Ecz. Gülnur Araman enstitülerde uy­gulanan maske bakımları hakkında şunları söylüyor: “Ensti­tüde uygulanan cilt bakımları yaklaşık 60-90 dakika sürü­yor. 30 dakikasını maske uygulamaları için ayırıyoruz. Biz, merkezimizde derin temizlik yapan, nemlendiren ve yatıştırı­cı maskeler kullanıyoruz. Son yıllarda sıkça başvurduğumuz özel uygulamalardan biri de cildin elastikiyet kaybına karşı kullanılan ‘kolajen’ maskeleri. Yaşlanma etkilerine savaş açan ‘kolajen’ bakımı, özellikle de orta yaşın üzerindeki ka­dınlarda daha yoğun uygulanıyor. Enstitülerde yapılan mas­ke uygulamalarını evdekilerden ayıran en önemli fark ise öncesinde ve sonrasında bazı kozmetik ve profesyonel ci­hazlar yardımıyla desteklenmesi.”

Sizin maskeniz hangisi?
M&G İstanbul Dermatoloji Enstitüsü’nden Ecz. Gülnur Araman, “Maskeler cildin ihtiyacına göre seçilmeli.” diyor;

Temizlik maskeleri: Ciltte 10 dakika kalıyor ve kolay te­mizleniyor.
Derin temizlik maskeleri: 10-15 dakika uygulanıyor. Pee-ling öncesi kullanılıyor.
Nem maskeleri: Ciltte 15-20 dakika kalıyor. Peeling etki­siyle aktif hale gelen cilt bu maskelerle rahatlıyor.
Gençlik maskeleri: Yaşlı ve yorgun ciltlere sıkılaştırıcı ve elastikiyet kazandıran maskeler en etkililerden biri.

Kalıcı bronzluk Avon’dan
Avon, bu yaz gelmeden bronzlaşmak isteyenler için bir al­ternatif sunuyor: ‘beBronze Şelf Tanning.’
Güneş olmadan da kalıcı ve kusursuz bir bronzluk müm­kün.

Gün için üç renk
HR sezon makyajını yıldız ürünü Painter palette, 3 ana renk olan kırmızı, mavi ve sarı ile sunuyor. Gün içinde bulu­nacağınız ortama göre istediğiniz tonlarda farklı sonuçlar ya­ratabilirsiniz. İster ışıltılı bir makyajla parlarsınız, ister sofisti­ke olursunuz.

24 Aralık 2013 Salı

Güneşlenirken Cildinizin Tipine Göre Korunun

gunese-dikkat
Bazı insanlar kısa bir süre güneşlendikten sonra bronz bir tene kavuşurken, bazıları da birkaç dakika güneşin altında kaldıktan sonra kıpkırmızrbir tene sahip olurlar.
Bu nedenle güneşin cildiniz üzerindeki etkisini tespit edip buna göre bir korunma yöntemi seçmenizde yarar var.

Aşın Hassas Ciltler
Beyaz bir ten, beyaz-sarı veya kızıl saçlar, mavi veya ye­şil gözler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar genelde bronzlaşamaz, güneşte kızarırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 5-10 dakikadan fazla kalmamalılar.
Güneşlenirken yüzlerine koruma faktörü 35, vücutlarına da koruma faktörü 30 olan ürünleri sürmeli, güneşin en yo­ğun olduğu saatlerde (11.00 – 16.00) asla şapkasız ve güneş gözlüksüz dışarı çıkmamalılar.

Hassas Ciltler
Açık renk ten, san veya kızıl saçlar, mavi veya yeşil göz­ler, ciltte çiller. Bu cilt tipine sahip olanlar, çabuk yanmala­rına karşın çok zor bronzlasırlar. İlk kez güneşe çıkarken, 10 – 20 dakikadan fazla kalmamalılar. Güneşlenirken yüzlerine ve vücutlarına koruma faktörü 20 – 30 olan ürünleri sürme­li, mutlaka suya dayanıklı ürünleri tercih etmeliler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 15 olan ürünleri kulla­nabilirler. Saat 11.00 – 15.00 arasında güneşe çıkmaktan kaçınmalılar.

Az Hassas Ciltler
Açık, pembemsi cilt, mavi veya yeşil gözler. Güneşlenir­ken kızarmalarına rağmen bronzlaşmayı başaramazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 15 – 25 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 10 olan ürünleri tercih etmeli ve saat 11.00 – 15.00 arasında gölgede veya şemsiye altında oturmalılar. Bronzlaşanİar, güneşlenirken koruma faktörü 8 olan ürünleri de tercih ede­bilirler.

Normal Ciltler
Buğday tenli, koyu sarı veya kumral saçlar, mavi, yeşil veya kahverengi gözler. Genelde çabuk bronzlaşır ve güneş yanığına maruz kalmazlar. İlk kez güneşe çıkarken, 20 – 30 dakikadan fazla kalmamalılar. Bu cilt tipine sahip olanlar, güneşlenirken koruma faktörü 8, su sporları yaparken koru­ma faktörü 10 ve suya dayanıklı olan ürünleri tercih etmeli­ler. Hafif bronzlaşmış olanlar, koruma faktörü 6 olan ürün­leri kullanabilirler.

Sorunsuz Ciltler
Esmer ten, koyu kumral veya esmer saçlar, kahverengi gözler. Çabuk bronzlaşır ve güneş yanığı nedir bilmezler. Ama yine de güneşe ilk çıktıklarında 30 – 40 dakikadan faz­la kalmamalılar. Sorunsuz bir cilde sahip olanlar, güneşlenir­ken koruma faktörü 6 olan ürünleri tercih edebilirler.

Alerjik Ciltler
Cildin güneşe karşı alerjik olmasının nedeni; UVA ışınları ve serbest radikallerdir. Bu nedenle uzmanlar, güneşe karşı alerjik bir cilde sahip olanların, tatile çıkmadan üç hafta ön­ce, haftada 2 – 3 kez solaryuma girmelerinde fayda olduğu­nu söylüyorlar.
Alerjik olan ciltler, güneşlenirken koruma faktörü 20 – 25 olan ürünleri tercih etmeliler. Özellikle omuz, burun ve ayak tabanlarına bol miktarda koruyucu krem sürmeli ve her sa­at başı bunu tekrarlamahlar.

Kaşlarınız Ve Yaşınız

kas-kaldirma
40 yaşını geride bırakanlar için en büyük problem, yüzün sıkılığını ve diriliğini kaybetmesiy­le kaşların yavaş yavaş göz kapaklarının üzerine yığılmaya başlaması.

Bu yaşlardaki kişilerin yapması gereken ilk iş öncelikle kaşlarını çok inceltmekten kaçınmaları, burun köküne yakın kısmı mümkün olduğunca doğal bırakmaları ve şekil vermek için sadece kaşların uç kısımlanyla oynamaları. Böylece göz­lerinin daha çekik görünmesini sağlayabilirler.

Nasıl mı?
Kaşların uca doğru olan bir-iki santimlik kısmını tama­men alabilirler. Ardından da bir kaş kalemiyle, doğal kaş çiz­gisinin hemen üzerine (çok fazla yukarıda olursa yapay bir görünüm olabilir) yeni bir hat çizmeleri. Yeni kaşlarını oluştururken dikkat etmeleri gerekense tek bir çizgi yerine minik minik dokunuşlarla birçok küçük çizgiden yararlanmaları.

Kalıcı makyaj

Kaşlarınız sizden yılların ve onları hiç düşünmeden yoldu­ğunuz günlerin acısını çıkarıyorsa, imdadınıza kalıcı makyaj yetişebilir. Kaşları küsen ve bir daha çıkmayanlar kalıcı mak­yajla daha kalın kaşlara sahip olabilirler. Kalıcı makyaj da bir çeşit dövme ve yaklaşık 1 yıl boyunca kalıcılığını koru­yor. Kaşların kontürünü belirlerken gerçek yerinden biraz daha yukarıya çizerek gözlerinize daha çekik bir ifade ver­mek mümkün.

Ayrıca kaşlarınızı ve kirpiklerinizi boyatarak da daha çar­pıcı görünmelerini sağlayabilirsiniz. Çünkü bazen kaşların yoğunluğu ve biçimi güzel olduğu halde renklerinin açık ol­ması belirsiz görünmelerine neden olabiliyor. Tabii aynı şey kirpikleriniz için de geçerli. Üstelik kirpiklerinizi boyattıktan sonra sürekli bakra kullanmanıza da gerek kalmayacaktır. Bu işlemi ayda bir-iki defa tekrarlamanız gerekebilir.

23 Aralık 2013 Pazartesi

Süt ile cilt sağlığınızı koruyun

sut-ile-cilt-sagliginizi-koruyun

Süt ile cilt sağlığı
Güzel ve sağlıklı bir cilt için yeterli ve dengeli beslenmenin önemini vurgulayan uzmanlar, sütün içeriğinde bulunan proteinler, antioksidan özellikteki A vitamini ve çinko ile cilt sağlığının korunduğunu belirtiyor.

Sağlıklı beslenmenin temelinde yer alan sütün cilt sağlığı için önemli olduğunu söyleyen uzmanlar, sütün içinde bulunan vitamin ve minerallerin cilt kanseri, akne ve cilt inflamasyonu riskini azalttığını vurguluyor.

Günde iki bardak süt
Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri FakültesiBeslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, günde iki bardak sütün günlük çinko ihtiyacının yaklaşık yüzde 14’ünü ve A vitamini ihtiyacının yüzde 16’sını karşıladığını ve bunun da özellikle gençlerde önemli bir cilt problemi olan akne üzerine iyileştirici etki yaptığını belirtiyor.

Sütle akne tedavisi
Sütte de yer alan ve akne tedavisi için kullanılan ilaçların bileşiminde yoğun olarak yer alan A vitamininin, antioksidan özelliği ile cilt inflamasyonlarını azalttığını da vurguluyor. Özellikle içeriğindeki laktoferrin ile cildin yağ dengesini korumada ve akne oluşumunu önlemede etkili olduğuna dikkat çeken İnanç, aynı zamanda süt proteinlerinin hücre yenilenmesi ve doku farklılaşmasına da katkıda bulunduğunu belirtti.

Süt cilt tümörlerini önlüyor
Sütün cilt konusundaki bir başka faydası da kimyasal kaynaklı cilt tümörlerinin oluşumunu engellemesi. İnanç, kansere karşı koruyucu olduğu bilinen elzem yağ asitlerinin (vücudumuz tarafından yapılamayan ve besinlerle dışarıdan alınması gereken) en iyi kaynağının da süt olduğunu belirtiyor.

Süt cildin nem dengesi için önemli
Prof. Dr. Neriman İnanç, sütün içerdiği protein, laktoferrin, A vitamini ve çinko ile cilt sağlığını koruması, sıvı içeriği ile cildin nem dengesini koruması nedeniyle yetişkin bireylerin, çocukların, adölesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların her gün 2 bardak süt tüketmesini öneriyor.

Her Zaman Kısa Modern Kesimler

Sac-Modelleri
Yazın trendleri arasında kısa modern kesimlerin yeri ayrı. Başka hiçbir model kısa saç kesimi kadar her tip yüzde modern bir görünüm yaratmıyor.

Çünkü kısa saçı keserken kuaförün, optik olarak öne çı­karmak istediği ya da saklamak istediği yüz bölgeleriyle ra­hatlıkla oynayabilme şansı var. Ayrıca kısa saç kesiminde yer alan model seçeneği inanılmaz derecede fazla. İşte, kısa saçlar hakkında bilmek istediğiniz her şey.

Bugün klasik, yarın dağınık
Saçların şekli ruh halimize göre farklılıklar gösteriyor. Üs­telik kısa saçlarda istediğiniz stilin etkisi diğer saç modellerin­den çok daha fazla ortaya çıkıyor. İster jöleyle sıkıca arkaya tarayın, kremle dağıtın ya da köpükle ve spreyle şekil verin… Yıllarca uzun saç kullanıp daha sonra kestiren kadınların kendilerini kısa kesimli saçlarıyla daha bilinçli ve şık hisset­tikleri bilinen bir gerçek.

Trendlerin takipçisi
Kesimlerde birkaç küçük değişiklik, örneğin kaküllerde, işte yeni saç trendine ayak uydurdunuz bile… Bir sonraki kuaför randevunuzda saçınızın üst kısmında birkaç tutamı U2un bırakın, saçlarınız trendy perçemler olarak yüzünüze düşecektir. Aynca bu yazın saç trendleri arasında uçlarının rengi açılmış dağınık kesimler yer alıyor.

İnce telli saçlarda dolgun etki
Aşağı yukarı kulak hizasındaki basamaklı kesimler saçla­ra hacim verir. Bol kat verilmiş saçlar ise olduğundan çok daha zayıf görünür. Eğer ince telli ya da seyrek saçlara sa­hipseniz saçınızın aynı uzunlukta olduğu modelleri tercih et­melisiniz. Köpük ya da spreyle güçlendirilmiş saçlar aynı za­manda dolgun bir görünüm de kazandırır.

Hasar görmüş saçlara form kazandırmak
Dağınık kısa kesimli bir saç ya da katlı modern kesimler, uçları incelmiş ve hasar görmüş saçlara yeniden form kazan­dırır. Doğal buklelerde ise proporsiyonların uyumlu olması gerekir. Bu tarz saçlarda en iyisi ense kısmı uzun, uçlara doğru giderek incelen saç modelleridir.

Riske girmeden renk değiştirebilirsiniz
Sikça yapılan denemeler kısa saçlarda uzunlara oranla çok daha kolay gerçekleşir. Üstelik beğenilmediğinde geri dönüşü de zor değildir. Düz formlu kesimlerde de platin sa­rı, mavi-siyah ya da bakır kırmızısı gibi sıradışı renkleri de uygulamak kolay olur.

Yüz şekilleri kesim için çok önemli
Sahip olduğunuz yüz formu aslında uygulamak istediği­niz her saç şekli için önem taşıyor. Saçlarınızı yıkadıktan sonra aynanın karşısında ortadan ayırarak dümdüz bir şekil­de tarayın. Ellerinizle yüzünüzü iki yandan yumuşakça kav­rayarak saç uçlarına kadar inin. Şimdi yüzünüzün yuvarlak mı, köşeli mi, üçgen mi ya da oval mi olduğunu göreceksi­niz.

Dominant bir burun, çift çene ya da ince bir boyun gibi özelliklerden birine sahipseniz, yumuşak geçişli kesimler, hatları sertçe ortaya çıkaran kısa kesimlerden daha uygun olacaktır yüzünüze. Kate Moss’un oval yüzüne her türlü kısa kesim gider. Alın bölgesi, yanaklar, çene ve boyun da her türlü saç boyunu hoş gösterir. Aynı şey oval bir yüze sahip olan Sharon Stone için de geçerli. Bu yüzden alnı açıkta bırakan kesimler tercih ediyor. Üçgen bir yüz formuna sahip olan Rene Zellweger için de daha önce kullandığı bukleli saçlar uygun sayılmazdı. Yüzüne çene hizasını dolduran ve alın bölgesinden dökülen birkaç tutam saçla yuvarlak bir görünüm kazandırabileceğini keşfeden oyuncu, buna yakın bir kesim denedi.

Saç Bakım Ürünleri Faydalı Mı ?

ilgincsac
Banyomuzda birçok saç ürünü bulunur. Bunları ko­kuları, ambalajları, promosyonları gibi değişik sebeplerden satın alırız. Ancak tüm bu ürünlere neden ihtiyaç duyduğunuzu biliyor musunuz?

Şampuanlar
Şampuansız saçlarınızın nasıl görüneceğini bir düşünün. Havada uçuşan toz toprak içinde, kafa derinizin ürettiği yağ­larla ve kullandığınız şekillendiricilerle, yıkanmamış saçlar matiaşır, yağlanır ve hatta kokmaya başlar. Şampuan suyla karışınca köpük üreterek ve yumuşatıcı etki kazanarak (zen­gin amonyum sülfat ve sodyum sülfat gibi) saçlarda ve kafa derisinde oluşan kirleri, oluşan yağlan ve şekillendiricilerin kalıntılarını ortadan kaldırır. Yumuşatıcılar, yeni katkılarla köpükle durulanır. Köpük kirlerin arındırılması konusunda yardımcı olur. Şampuan tüm kiri yok eder ve saçınızın te­miz, parlak ve dolgun gözükmesini sağlar.

Kremler
Şampuanlar saçın doğal nemini yok ettiğinden, sonrasın­da krem kullanılmazsa, saçlarınız kaba ve kuru kalır. Krem­ler saça, dimentikon ve trisetilmonyum klorit gibi maddeler­le katkıda bulunarak, doğal yağlanmayı ve yüzeyin pürüzsüz kalmasını sağlar. Statik yüklenmeyi yayarak, saçların dağıl­masını, dolanmış saçların kırılmasını önler ve saçları yumu­şak, parlak tutar. Ancak yanılgıya kapılmamak gerekir: Kremler hastalıklı ve hasarlı saçları asla iyileştiremez; çünkü saç canlı bir madde değildir. Kremlerin kullanım yoğunluğu kişise! ihtiyaca göre değişiklik gösterir. Örneğin saçlarınız bo­yalı, kalın telli ve parlaksa. ince telli ve özellikle boyasız saç­lara göre daha fazla krem gerekebilir.

Şekillendirici ürünler
Bunlar günlük kullanılan ürünler olmamasına rağmen birçoğumuz saçlarımıza istediğimiz şekli verebilmek için bu ürünleri banyomuzda bulundururuz. Şekillendirici ürünler, polimer ve reçine gibi maddeler ihtiva ederler ve saça arzu edilen şekii vererek o şekilde kalmasını sağlarlar. Piyasada­ki en yaygın şekillendiriciler katkı maddesi olarak polikuater-niyum, PVP ve dimetalaminoetiîmetakrilat ihtiva eder. Saç köpükleri, jöleli spreyler ve şekillendirici spreyler saçlardaki dolgunluğu, bukle ve kıvrımları kontrol ederek, bunların ka­lıcı olmasını sağlarlar.

Bu ürünler şekillendirme öncesinde, nemli saçlara uygu­lanır. Sıkıştırılmış spreyler ve bukle sağlayıcı sıvılar, katı jöle­lere göre daha hafiftir. Dolgunluk ve buklelerin kalıcılığını sağlamak için kullanılırlar. Bu hafif ürünler, jöleye göre saç­ların daha az katı ve doğal hissedilmesini sağlarlar. Katılaştı-rıcı ve şekillendirici jöleler, köpükler ve sprey ürünleri ile ay­nı etkiyi sağlamakla birlikte, daha ağırdırlar ve daha ziyade katı şekillerin elde edilmesi amacıyla kullanılırlar. Bunlar ay­nı zamanda anlık şekillendirmelerde veya kuru saçları yeni­den şekillendirmekte de kullanılabilirler. Değişik ihtiyaçlara göre formüle edilmiş pek çok çeşit saç bakım ürünü mevcut olduğundan, bunlar arasından saç şeklimize ve yaşantımıza en uygun olanını seçmek gerekir.

Bir dahaki saç kestirmenizde ve yeni şekil verdirmenizde, yeni görüntünüzü korumada size yardımcı olacak ürünü ku­aförünüze danışmaksınız. Bu konuda bîr profesyonelden görüş almak mutlaka daha yararlı olacaktır.

22 Aralık 2013 Pazar

Tüm Yönleriyle Saç Boyama

dogal-sac-maskeleri
Kimyasal boyalar mı, yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazlan gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için… En uy­gun saç boyası nasıl seçilir? Hangi metoda öncelik tanınma­lı? Saç sağlığına zarar vermeden nasıl kullanmak lazım? Gü­zel günlerin şerefine saçlarınıza eğlence katın!

Kına çok popülerdir. Kınanın avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmamasıdır. Kına en fazla tanınan doğal saç boyasıdır.

Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kı­na; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde edilir. Bu bitkiden elde edilen renkler sandan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarından geçer. Bunlar da maun ve kumral yansımalar elde edilmesi­ne neden olur.

Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılır. Ancak, bu bit­ki fazla bir renk seçeneği sunmaz; bu nedenle bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gider.

Doğal boyalar saç telinin içine nüfuz etmez, beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk ka­zandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avan­tajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendir­mek istiyorsanız nötr kına uygulayın; boya maddelerinden arınmış kına saçınızı boyamaz.

Doğal boyaların özelliği, sentez ile elde edilmiş boyalann-kine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik on­ların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan ka­buğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yap­tığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşirler.

Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabil­mesi açısından yararlıdır.

Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiy­le uygulanmalıdırlar. Bu süre geneilikle bir saat olmasına rağmen, her şey saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı ola­rak dikkatle uygulanmalıdır. Örneğin açık renk saçta “havuç turuncusu” gibi bir sonuç istenmiyorsa, uygulama süresi kı­sa tutulmalıdır.

Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygu­landığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygula­ma süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetle­nen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun süre tu­tar. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle müm­kün olur.

Hangi Yüz Şekline Hangi Saç Modeli Gider ?

Sac-Modelleri
Bunun için önce yüz şekillerini bilmeliyiz. Yedi çeşit yüz şekli vardır. Bir yüzü oluşturan yedi şekil aşağıdaki gibidir.
Saçımızı kestirmeye karar vermeden önce ne istediğimize karar vermeliyiz. Saçımız mı ön planda olsun, yoksa yüzü­müz mü?

İşte yüz şekillerine göre ideal saç kesimleri.

Yuvarlak Yüz
Dengeli yumuşak bir yüz yapısıdır. Suratta değişiklik yap­maz. Ama yüzünüzün yuvarlaklığından şikayetçi iseniz ve bunu biraz olsun inceltmek istiyorsanız saçınızın volümünü yüksek tutacak modelleri tercih etmelisiniz. Böylece saçınız ön planda olup, yüzünüzün yuvarlaklığı biraz olsun azalaçaktır. Yüzünüzün hatlarına göre öne doğru kesilmiş tutam­larda yüzünüzü biraz olsun inceltecektir.

Kare Yüz
Kare yüz yapısı da yuvarlak yüz gibi dengelidir. Sertlik ön W plandadır. Kare bir yüze saç kesimi yaparken eğer yüz şeklinizi değiştirmek istemiyorsanız size en uygun olanı yine kare bir kesimdir. Fakat yüzünüzdeki ifadeyi yumuşatmak, dengelemek istiyorsanız saçınıza yuvarlak modeller kestir­melisiniz. Bunu yaparken saçınıza yuvarlak bir kesimli kakül ve şakaklarınıza inen saç tutamlan yaptırabilirsiniz.

Dikdörtgen Yüz
Suratta değişiklik yapan ama fazla değiştirmeyen bir yüz şeklidir. Eğer yüzünüzün biraz kısalması amacı ile kesim dü­şünüyorsanız çene kemiğini geçmeyecek şekilde kesim yap­tırabilirsiniz. Şakak kemiğini örtecek şekilde kesilen kesimler ile dengeli, uyumlu saç modellerine sahip olabilirsiniz.

Enine Diktörtgen Yüz
Bu yüz şeklinde yüzünüzü biraz uzatmak istiyor ve şakak kemiklerinizin ön plana çıkmasını istemiyorsanız uzun saç modelleri ya da saçınızda yukarılara verilecek volümlerle sa­çınızın biçimini dikdörtgen şeklinde kesimler vasıtası ile yü­zünüzü inceltebilir ve yüz yapınızda biraz olsun değişiklikler yapabilirsiniz.

Ters Üçgen Yüz
Surat yapısını tamamen değiştirebilen yüz şeklidir. Bu tip yüz şekillerinde daha modern kesimler yapmak mümkündür. Makyaj için ise en elverişli yüz biçimidir. Kişileri çok enerji dolu gösteren bu yüz şekline eğer yüz biçimini değiş­tirmeden daha bir güçlülük katmak istiyorsanız, saçınızın yanlarını ve enselerini kısa kestirerek, saç tepesine volüm vererek kesilen saç modellerini tercih etmelisiniz. Ama ken­dinize biraz dengeli, uyumlu ve yumuşak bir yüz ifadesi ver­mek istiyorsanız tam tersi, enselerde daha çok volümü olan ve saçın tepesine doğru volümü azaltılmış saç modellerini tercih etmelisiniz.

Üçgen Yüz
Saç şeklinde daha negatif olan bir yüz biçimidir. Kişileri enerjisi zayıflamış ve yorgun gösterir. Bu tip yüz şekillerinde negatif olan yüz biçimini saçınıza verilecek pozitif enerji ile dengelemeksiniz. Bunu enselerde saçı azaltarak şakak kemi-ğindeki bölgeden saç tepesine doğru volümü arttırarak yap­tırabilirsiniz. Küçük kare kesimler yaptırabilirsiniz.

Baklava Yüz
Bu yüz biçiminde saçınıza uzun, kısa, düz, dalgalı, kakül-lü modelleri uygulayabilirsiniz. Sadece bunları uygularken kuaförünüz ile diyalog kurarak boyunuza, kilonuza ya da yüzünüzde nerenin ön planda, nerenin arka planda kalma­sına karar vererek saç modelinizi bulmalısınız.

Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yüz şekline göre saç kesilirken kuaförünüzle uzun uzun bir diyalog yapmalı, yüzünüzü mü, saçınızı mı ön plana çı­karmak istediğinizi belirtmeli, kilo, boy, giyim tarzınız ve hat­ta kişiliğinizi bile konuşmalı ve ona göre saç kesimi yaptır­malısınız.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Manikür

tirnak-bakimi
* Tırnaklarınızı temizledikten sonra elinize yumuşatıcı bir krem uygulayın. Böylece elleriniz nemlendirilmiş, tırnakları­nız da canlandırılmış olur.

* Tırnaklarınızı orijinal şekline sadık kalarak torpilleyin; oval, kare veya yuvarlak.

* Yumuşak bir törpü kullanın, sert törpüler tırnakları bozar. “Git gel” şeklindeki törpülemeden kaçının. “Dıştan içe” doğ­ru törpülemeye çalışın.

* Dört yüzeyli bir törpüyle tırnaklarınızın çiziklerini yok ede­cek şekilde yüzeyini düzeltin.

* Manikür çubuğunun ucuna (tahtadan yapılmış çubukları tercih edin) pamuk dolayarak oksijenli suya batırırı ve tırnağınıza doğru uzamış olan etlerinizi iterek yumuşatın. Bir manikür pensiyle bu ölü etleri düzgünce kesin.

* Manikürü, tırnaklarınıza kalsiyum bazlı bir kuvvetlendirici sürüp kurumaya bırakarak bitirin.

Oje Sürme

oje
* Rujunuza uyumlu bir oje rengi seçin.
* Ojeyi sürmeye tırnağınızın ortasından başlayın. Daha sonra yanları doldurun.
* Daha homojen bir sonuç için ikinci katı da sürün.
* Bir pamuklu çubuğu hafifçe asetonla ıslatıp taşırdığınız kı­sımları temizleyin.
* Daha parlak bir görünüm için bir kat parlatıcı uygulayın.
* Kurumaya bırakın ve diğer elinize geçin.

17 Aralık 2013 Salı

Tırnak Bakımı

tirnak-problemleri
Tırnakları ve etleri yumuşatmak için elleri bir süre ılık, tercihe göre sabunlu ya da kremli bir suda bekleterek başlayın. Yumuşayan etler iyi bir makasla kolay­lıkla alınabilirler, ancak fazla derinden almamaya dikkat edin. Bunda pek başarılı olamıyorsamz üzülmeyin yaptıkça el alışkanlığı kazanacaksınız, ama yine de istemiyorsanız et­leri tırnak diplerine doğru itmekle yetinebilirsiniz.

Tırnaklarınızı törpülemeden önce istediğiniz uzunlukta kesin. Eğer kırılmış bir tırnağınız varsa diğerlerini de aynı oranda kısaltın, çok uzun tırnaklar arasında birinin kısa ol­ması daha çok göze batar. Hatta bu durumda koyu ojeler yerine beyaz, açık pembe ya da ten rengi gibi daha az dikkat çeken renkleri tercih edin.

Törpülerken fazla sivri yapmaktan kaçının İlle küt tırnak­lardan hoşlanmıyorsanız önce küt törpüleyin sonra köşeleri yuvarlatm. Tırnaklarınız kısa ise küt törpülemek daha çok yakışacaktır. Tırnaklarınızın etli kısmı kısa ise yani sıfır kesil­diği zaman ince uzun değilse arkadan bakıldığında birkaç milim gözükecek kadar uzatın, mümkün olduğu kadar ince uzun görünmelerine çalışın. Ayrıca tırnaklarınız çok geniş değilse sürdüğünüz ojenin kapatıcı yani şeffaf olmayan bir renk olmasına dikkat edin.

Oje rengi konusunda oldukça fazla seçeneğiniz var. Ge­nellikle kırmızı, pembe ve beyaz tonları daha çok kullanılma­sına rağmen, lacivert, mor, yeşil, bordo gibi alışılmamış renkler çok moda. Daha çok gençlerin tercih ettiği bu renk­leri fazla uçuk bulsanız bile koyu bir bordoyu ya da koyu bir kahverengini her yaştaki kadınlar kullanabilir. Henüz ülke­mizde fazla yaygınlaşmamış olsa da cesaretiniz ve yeteneği­niz varsa ojenin üstüne desenler yapmayı, minik boncuklar­la ya da ince parlak şeritlerle süslemeyi deneyebilirsiniz.

El Bakımı

el-losyonu
Ellere ne zarar verir?
* Fazla sıcak ve fazla soğuk su
* Deterjanlar, evde kullanılan temizlik ürünleri
* Güneş, soğuk, yağmur, deniz ve toprak da elleri hır­palar.

Elleri nasıl korumalısınız?
* Suyla yapılacak işlerde lastik eldiven giyin.
* Ev işlerinde ise pamuklu eldiven kullanın.

Elleriniz için küçük yardımcılar
* Ellerinizi ıslattıktan sonra iyice kurulayın. El kremi ya da losyon sürün.
* Ellerinizi günde iki-üç kere yumuşak sabunla yıkayıp bol suyla durulayım Günde bir kere parmakları, tır­nakları fırçalayın.
* Sert olmayan bir ponza taşı da elleriniz için yararlıdır. Sert derileri aldığı gibi lekeleri de çıkarır.
* Haftada bir kere ellere çok yağlı kremle masaj yapın. Her parmağın ucundan başlayarak dibine kadar iyice
sıvazlayın. Avuç ve el üstüne masaj yapmayı unut­mayın. Bunun için en uygun zaman gece yatmadan öncedir.
* Arada bir ellerinize kalın tabaka krem, vazelin sürün pamuklu eldiven takıp yatın. Uyumakta biraz zorla­nabilirsiniz. Ama sabah kalktığınızda elleriniz çok ba­kımlı olacaktır.
* El üstlerine sürülecek parafin tabakası gözenekleri aç­mak için çok yararlıdır.
* Limon da eller için yararlıdır. Elin rengine iyi gelir.

Özel bakım gerektiren durumlar
1. Esmer lekeler: Bunlara yaşlılık lekeleri denir. Ellerde kahverengimsi lekeler oluşur. Bu lekelerin çıkmasını geciktir­mek, hatta önlemek mümkündür. Bunun için filtreli güneş ilacı kullanabilirsiniz. Eldeki benekler için de pigment renk­lerini açan bir krem yararlı olur. En kötü ihtimalde suda çık­mayan fondötenle kapatabilirsiniz. Bu yöntem aynı zaman­da damarların gözükmesini engeller.
2. Soğuk kabarcıkları: Parmakların yeteri kadar hareket etmemesi, soğuk ve nemden yeterince korunmaması bun­lara neden olur. En iyi yol, egzersiz yapmaktır. Çünkü bu eg­zersizler kan dolaşımını hızlandırır.
3. Sert deri ve çatlaklar: Bunlara soğuk hava, elleri fazla zorlayan işler yol açar. Çatlaklara kir dolabilir. Bu kirleri li­monla çıkarabilirsiniz. Sonra da bir parça pamuk yardımıyla zeytinyağı sürün. Bir süre bekledikten sonra ellerinizi sabun­lu suyla yıkayıp iyice durulaym. Tabii ki sonra krem sürmeyi unutmayın. Bunu her gün yaparsanız elleriniz düzelir.

El ve parmak egzersizleri
1. Yumruk açma: Yumruğunuzu iyice sıkın. Sonra par­maklarınızı öne doğru mümkün olduğunca açın. İki eli de aynı zamanda yapın. Bu hareketi en az 6 kere yapmalısınız.
2. Parmak ayırma: Ellerinizi avuçlarınızın yere bakacağı şekilde tam önünüze koyun. Parmaklar birbirlerine sıkıca yapışmış olsun. Sonra parmaklarınızı açabildiğiniz kadar açın.

16 Aralık 2013 Pazartesi

Doğru Ayak Bakımı

medikal_ayak
Sağlıklı ayaklara sahip olmak için öncelikle tırnakların dü­zenli olarak (tercihen küt) kesilip törpülenmesi gerekir. Törpüleme yapılırken tek yöne doğru yapılması tırnakların çat­lamasına mani olacaktır.

Tırnakların altı fazla sert olmayan bir tırnak çubuğuyİa temizlenmelidir. İyi bir cilt kremi de ayakların nemlenmesini sağlayarak onların canlılığını koru­yacaktır.

Haftada 1-2 kez kendinize 10 dakikalık ayak ban­yosu lüksünü tanıyın. Bu seanslar ayaklarınıza olduğu kadar moralinize de iyi gelecektir. Sportif faaliyetlerin çoğu ayak­lara yük bindireceğinden nasır ve yaralara yol açabilir.

Bun­ları önlemek için tabanlarınızda anti-perspirant kullanmanız ve ayak bakımınızı aksatmamanız önerilir.

Son olarak; zaman buldukça ayak bileklerinizle iki yana doğru dairesel hareketlerle egzersizler yapın. Gündelik yor­gunluklardan ayaklarınızı arındırmanıza faydası olacaktır.

Ayak Altında Deri Sert İse

medikal_ayak
Ayaklar yaz aylarında açık ayakkabılar nedeniyle oluşan dış saldırılara karşı kendilerini oluşturdukları koruma taba­kasıyla korur. Kış aylarında çorap ve kapalı ayakkabılar sa­yesinde bu tabaka yok olur.

Ayaklarınızın altındaki sert ta­bakayı yok etmek için AHA (Alfa hidroksi asitleri ) içeren kremler kullanın. Bunlar ölü hücreleri zarar vermeden yok ederler.

Topuk törpüsü kullanmayın çünkü ayak kendini bu yönteme karşı korumak için sert bir tabaka oluşturacak ve eskisinden daha sert şekil­de yapılanacaktır. Daha yumuşak bir ponza taşı işe yaraya­bilir.

Cilt güzelliğini bozan alışkanlıklar

estetik-ameliyatların-tehlikeleri
Uzmanlar, gece makyaj temizliği yapmadan ve yüzde kozmetik kalıntıları silmeden yatmanın sivilce ve cilt kuruluğuna davetiye çıkardığı uyarısında bulunuyor ve yatmadan önce mutlaka makyaj temizliği yapmayı tavsiye ediyor.

Aynaya baktığınızda özellikle sabahları, yorgun, sararmış, kurumuş bir ciltle mi karşılaşıyorsunuz? Peki neden cildiniz bu kadar kötü görünüyor? Zaman zaman hepimizin cildimize karşı işlediği bazı suçlar vardır.

Makyaj temizlemeden yatmak
Gözenekleri tıkayarak toksinlerin cilt yüzeyine çıkıp atılmasını önler. Makyajın temizlenmemesi, akne ve cilt kuruluğuna yol açar.

Sivilcelerle oynamak
Deri dokularına zarar verir. Ayrıca enfeksiyonun çevreye yayılmasına neden olarak sorunu büyütür. Sivilcelerle hiçbir zaman oynamayın. Enfeksiyonlu bölgeye antiseptik merhem sürün.

Yüzü ovmak ya da aşırı fırçalamak
Yüzünüzdeki ölü deriyi temizlemek için satılan bazı toz ya da kremler deriniz için zararlı olabilir. Cilt tipiniz ne olursa olsun yüzünüze daima nazik davranın.

Cildi çok sıcak suyla yıkamak
Yıkanırken suyun kaynar derecede sıcak olmaması için önlem alın. Aşırı sıcak, cildi kurutur ve dokuları büyük ölçüde zedeler.

Yanlış beslenme
Sağlıksız besleniyorsanız deriyi koruyucu yaşamsal maddeleri alamıyorsunuz demektir. Ayrıca rüzgârdan da uzak durmalısınız.

15 Aralık 2013 Pazar

Ayak, El Ve Tırnak Bakımı

Ayak-Agrilarinin-Nedenleri
Ayakta 26 kemik, 33 eklem, 107 bağ ve 19 kas vardır.

İnsan vücudundaki kemiklerin 1/4′ ü ayaklardadır. Bun­lar devre dışı kalırsa vücudun geri kalanı da devre dışı kalır.
Çok az insan ayak sorunuyla doğar. Problemler genellik­le ihmal, gerekli bakımın yapılmaması ve çoğunlukla kötü ayakkabıdan veya kötü ayakkabı seçiminden ortaya çıkar.

Erkeklere oranla kadınlarda hemen hemen 4 kat fazla ayak problemi yaşanır ve bunun baş nedeni topuklu ayak­kabılardır.

Yürümek vücut için olduğu kadar ayaklar için de en iyi egzersizdir.

Ayaklarınız genel sağlığınızın aynasıdır. Eklem rahatsızlık­ları, şeker hastalığı, sinir hastalıkları ve dolaşım bozuklukları gibi birçok hastalığın ilk belirtileri ayaklarda saptanabilir. Bu nedenle ayak şikayetleri ciddi rahatsızlıkların habercisi de olabilir.

Bir çift ayakta yaklaşık 250.000 ter bezi vardır. Bunlar günde yaklaşık 0,25 litre ter salgılar.

Yalınayak yürümek tehlikelidir. Mikroskobik yırtıklardan bakterilerin vücuda girmesi işten bile değildir.
İki ayağın numaraları farklı olabilir. Daima büyük olana göre ayakkabı alınmalıdır.
Normal bir insan günde ortalama 8.000-10.000 adım atar. Hayat boyu atılan adımlar toplandığında, bu rakam 185.000 km eder ki bu da dünya çevresinin 4 katı kadardır.
İnternette bulunan ayak ile ilgili sitelerin yarıdan çoğu ayak sağlığı değil ayak fetişi ile ilgilidir.

14 Aralık 2013 Cumartesi

Lekeli ve Kaşıntılı Ciltlere Salatalık Maskesi

salatalik-maskesi
Her türlü cilde iyi gelmektedir. Özellikle lekeli ve kaşıntılı ciltlere yararlıdır. Cildi nemlendirir.

Yağlı ciltler için, haşlanmış salatalığın suyu bir süre sabah akşam yüze losyon olarak sürülür.

Ciltteki kırışıklıklar için de, salatalık halkalar şeklinde doğ­ranır ve kırışıklık olan bölgelerin üzerine konur. Yaklaşık 15 dakika kadar bekletilir. İyi bir netice almak için bu uygulama bir süre devam etmelidir.

Salatalık çiğken cildi nemlendirir ve yumuşatır. Kaynatma yöntemi ile cildi temizler.

Yıpranmış eller içinse; salatalık suyu biraz gliserin ve li­mon suyu ile karıştırılarak yıpranmış ellere sürülür.

Yağlı Ciltlere Kil Maskesi

kil-maskesi
Kil, cildi besler, temizler ve canlılık kazandırır. Plastik olmayan bir kabın içerisine birer çorba kaşığı kil ve su konularak karıştırılır. Kile göre suyun miktarı değişebilir. Elde edilen bu karışım sulu ise fazlası alınır.

Kil, yağlı ciltlerde, kuru ve duyarlı ciltlerde uygulanır. Ay­nı zamanda saç diplerindeki yağı gidermek için, dişlerin par­laması ve dişetlerinin canlanması için, ayaklardaki kokunun giderilmesi için kullanılır.

Kil, maske olarak yüze uygulanacağı zaman yüz sabunsuz ve temiz olmalıdır.

Göz altlarına ve göz kapaklarına sürülmemelidir. (Maske kuruyuncaya kadar yüz kaslarının kullanılmaması gerekir.)

13 Aralık 2013 Cuma

Gülsuyu veya gül yağı

gul-suyu
Gülsuyu veya gül yağı kremler,losyonlar,nemlendiriciler,parfümler maskeler, şampuanlar ve banyolarda yer alır.

Gül yapraklarının üzerine kaynar su dökülerek cilde gül banyosu uygulanabilir.
Güzel kokulu bir yağ elde etmek için; badem yağma ila­ve edilerek bekletilmelidir. Göz çevresindeki kırışıklıklar için faydalıdır. 30-40 dakika kadar bekletilir. Daha fazla bekletil­diği zaman dokuların gevşemesine neden olur.

Gülün yapraklan parmaklarla sıkılıp ezilir, çıkan öz su tüm yüze sürülürse cilde iyi gelir. Ayrıca, bir-iki avuç taze gül yaprakları birkaç saat soğuk suda bekletildikten sonra süzü­lür. Elde edilen bu losyon, sabah ve akşam yüze sürülür.

Bu uygulama cildin yumuşamasını sağlar.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Cildi nemlendirmek için çok su içmek yeterli mi?

siyah-noktalar
Cildi kuru olan insanların su içmelerinin normal düzeyde olabildiği buna rağmen kuruluktan şikayet edebildiği sık rastlanan bir durumdur. Bu durumda içilen suyun cildin hücrelerince tutulamaması sorunu olabilir, altta bir tiroid hastalığı veya hormonal (premenapoz-menapoz) bir durum sözkonusu olabilir.

Bazen içilen suyun çok atılması da bir problemdir. Bir görüş de yenilen asitli gıdaların cildi hassaslaştırabileceğidir. Çünkü asitli içecekler ve yiyecekler kana karışmadan önce karaciğerde alkalize ya da nötralize hale getirilmektedirler, bu işlem sırasında daha fazla suyu kullanmakta, hücresel düzeyde karaciğerde yağlanma da ortaya çıkabilmektedir. Asitli gıdaları tüketen kişilerin bu nedenle ciltlerinin de sebum dengeleri, değişebilmektedir. Çoğu hastamın mide asidini arttıran gıdaları tükettiği zaman ciltlerinde akne, rozacea veya yağlanma gibi sıkıntıları da bu bilimsel görüşü bana ispatlamıştır.

Cilde derin nem kazandırmak aynı zamanda hücreleri de uyaran bir etkiye yol açmakta ve anti-aging etkisi olabilmektedir.

Tüm dünyada hidrorezerv tedavi veya dermis içi tedavi (intradermoterapi) isimleriyle uygulanmakta ve anti-agingde giderek vazgeçilmez tedaviler arasında yerini almaktadır. Derin dokunun su rezervi arttırıldığı zaman cildin üretken hücreleri de daha aktif olarak çalışmaya başlamaktadır. Bu hücrelerin temel görevi cildi serbest radikallere ve yaşlanmaya karşı korumaktır. Bu tedaviyle cildin nemi artmakta ve savunması güçlenmekte ve daha canlı hale gelebilmektedir. Cildin oksidanlara karşı antioksidasyon mekanizmaları daha fazla işlemektedir. Sonuçta cilt yaşlanma etkilerine de daha savunmalı hale gelmektedir.

Hidrorezerv tedavide mililitresinde 20 mg hyaluronik asit bulunan bir madde kullanılmaktadır. Bu madde cildimizde destek doku olarak zaten var olan jölemsi yapıdadır. Hayvansal kökenli olmadığı için allerji yan etkisi olmamakta ve bağışıklık sistemini zorlamamaktadır. Ayrıca hyaluronik asidin 500 kat su çekme kapasitesi olduğu için verildiği yerde ciltte sıkılaşma ve dirilik hissi oluşabilmektedir.

Hidrorezerv tedavi ince çizgilerin başladığı 25-30 yaşlarından itibaren, susuz ve kuru ciltlerde, güneşe veya solaryuma bağlı olarak yıpranmış ciltlerde, güneş öncesi ve sonrası nem kazandırmak amaçlı, peeling veya lazer-ışık tedavileri sonrasında kullanılabilmektedir. İlk 3 seansı 3-4 hafta aralarla ve 4.seansı 3-4 ay sonra olmak üzere uygulana yapılmaktadır. Daha sonraki seanslar 6-8 ay arayla koruma amaçlı olabilmektedir.

10 Aralık 2013 Salı

Saç Dökülmesi ve Kepek İçin Öneriler

sac-dokulmesi
Bir avuç biberiye on beş gün dört bardak alkole yatırıldıktan sonra süzülür, kullanılmak üzere bir şi­şeye aktarılır. Her gün üç çorba kaşığı kadarı ile saç dipleri ovulur.

Saç dökülmesi için diğer öneriler:
a) Küçük bir enginarın suyu sıkılır, içerisine bir tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı zeytin yağı karıştırılarak haftada üç gün saç diplerine sürülüp, iki saat sonra yıkanır ve biberiyeli losyonla çalkalanır. (Biberiyenin hazırlanışı: Bir çorba kaşığı biberiye iki su bardağı su ile demlendirilip süzülür ve banyodan sonra saçlar bu karışımla yıkanır.

b) Mersin yaprağı kaynatılır ve sabah akşam saç diplerine sürülür.

c) Baldıran otu, sirke ve zeytinyağı kaynatılıp saçlara sürü­lür.

d) Nergis kökü ile sirke kaynatılıp saç diplerine sürülür.

e) Birer tutam kişniş, turp suyu ve kına merhem kıvamına gelinceye kadar karıştırılır. Saçların döküldüğü yerlere sürülür. Başka bir kapta hatmi çiçeği kaynatılır ve saç­lar yıkanır.

f) Birer tutam çamsakızı, zeytinyağı ve ada soğanı bir kabın içerisinde merhem halini alıncaya kadar karıştmlarak saç­ların döküldüğü yerlere sürülür.

Yağlı Ciltler İçin Doğal Nemlendirici Gece Kremi

yagli-ciltler
Üç çorba kaşığı yoğurt, bir adet yumurta sarısı, bir UL çorba kaşığı krema, yarım çorba kaşığı sirke, ya­rım çorba kaşığı domates suyu ve bir çorba kaşığı bal.

Yoğurt, yumurta sarısı, krema bir kabın içinde karıştırılır. Bal ateşte ılıklaştırılır, kıvama gelince karışıma katılır. Sirke ve domates suyu ilave edilip, düzgün bir kıvama gelinceye kadar karıştırılır.

Her yağlı cilt birbirine benzemeyebilir, bu nedenle krema kullanıldıktan sonra üç veya dört kez ciltte aşırı kuruluk yapacak olursa kremayı veya sütün kaymağını biraz fazla koymalıdır. Cildi gerektiği kadar kurutmuyorsa yoğurt miktarı arttırılmalı.

9 Aralık 2013 Pazartesi

Kepeklenmeye Karşı Öneriler

kepeklenme
Kepeklenme saç derisinin kendisini yenilemesidir.Yeni deri eski derinin altından çıkarken, eski de­riyi döker ve eski deri kepek halini alır.

Kepek oluşumu sadece derinin yenilenmesiyle değil, kimi zaman da kafa derisinde meydana gelen mantarlar yüzün­den olur.

Mümkün olduğunca kimyasal sabun ve şampuanlar ye­rine doğal, bitki özlü sabun ve şampuanlar kullanılmalıdır.

Kepeklenmeye karşı diğer öneriler:
a) 500 gr kekik çayı ile saçlar durulanır.
b) Demirhindi suyu kaynatılıp saç diplerine sürülür.
c) Her banyodan önce saç diplerine susam yağı sürülür.
d) 10 gr badem yağı ile 70 gr üzüm pekmezi karıştırılarak saç diplerine sürülür.
e) Yarım litre kadar suya bir çorba kaşığı limon suyu katı­larak saçlar bu suyla durulanır.
f) ikişer tutam lavanta, katırtırnağı, kırlangıçotu yaprağı, gül yaprağı, enginar yaprağı, dulavrat yaprağı, düğün­çiçeği yaprağı, ısırgan otu yaprağı ve andızotu yaprağı yeteri kadar su ilave edilerek bir kapta kaynatılır. Soğu­duktan sonra saçlarınıza masaj yaparak yıkanmak sure­tiyle uygulanır ve sonra su ile durulanır.
g) Birkaç tutam yabani hindibağ bir kaba konularak yete­ri kadar su ile kaynatılır. Soğuduktan sonra saç masajh bir şekilde yıkanır ve sonra su ile durulanır.

Saçların Gürleşmesi İçin Öneriler

Mat-Saclari-Parlaklastirmanin-Yollari
Saçların gür olması doğuştan olabildiği gibi dış etkenler yüzünden, saçlar daha sönük ve cılız görü­nebilir.
Doğru seçilmeyen saç bakım ürünleri, hava kirliliği, bakı­mı iyi yapılmayan saçlar, dengesiz beslenme ve stres saçın gürlüğünü ve hacmini etkiler.

Bunun için bazı öneriler:
a) Birer tutam harda! ve pazı bir kaba konulur. Üzerine yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır ve saçlar yıka­nır. Daha sonra mersin yaprağı sürülür.

b) Bir tutam mersin yaprağı yeteri kadar su ile birlikte bir kapta kaynatılır. Daha sonra bu suyla saçlar yıkanır.

8 Aralık 2013 Pazar

Yağlı Saçlar İçin Öneriler

yagli-saclar-icin-bakim-maskesi
Yağlı saçlara önerilecek doğal bir şampuan için: Gerekli malzemeler; birer fincan biberiye losyonu, gülsuyu ve dört yumurta. Yumurtalar çırpılıp masaj yapıla­rak saça yedirilir. 15 ila 30 dakika sonra saçlar biberiye los­yonuna ilave edilen gülsuyu ile yıkanır.

Diğer öneriler:
a) İki adet yumurtanın sarısı çıkarılır, bir kaba konur ve bir adet limon suyu içine sıkılmak suretiyle birbirine karıştı­rılır. Beş bardak su ve yeterince ısırgan otu yaprağı ila­ve edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra süzülür.Bütün malzemeler bu suyun içine konur ve tekrar ka­rıştırılır ve saçlar yıkanmak suretiyle uygulanır.

b) Birer tutam kantaron yaprağı ve ısırgan otu bir kaba ko­nularak üzerine yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Ilık olduktan sonra saçlar yıkanmak suretiyle uygulanır.

Yağ ve Bal İle Saç Bakımı

dip_boya_sac_boyasi
Sağlıklı ve canlı saçlara sahip olmak için biraz yağ ve bal yeterli olur.

Çabuk Kınlan Saçlar İçin: Kurumuş ve yıpranmış saçla­rı en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Isıtılan zeytinyağını yavaş ya­vaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi 2 veya 3 defa tekrarlayarak başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yı­kayarak iyice durulayın.

İnce Telli Saçlar: Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağla­yın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan son­ra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu iş­lem ince telli saçlara ve kuru saçlara çok iyi gelir.

Koyu Renk Saçlar: Yarım çay fincanı yeşil zeytinyağıy­la bir çay fincanı süzme balı karıştırın. Bu sıvıyı iyice sal­layıp çalkalayın ve birkaç gün dinlenmeye bırakın. Daha sonra bu karışımı baş derinize ovarak ve taraya­rak yedirin. Bu işlemi yaparken tarağın dişlerinin baş derinize batmamasma özen gösterin. Başınıza bir nay­lon torba geçirerek, başın sıcaklığını muhafaza etmeye çatışın. Yanm saat bekledikten sonra saçlarınızı bol suy­la durulayın. Bu işlem koyu renk saçların ışıltılı olması­nı sağlar. Başka bir öneri:
Su kaynayan bir tencereye daha küçük bir kabı oturtun. Yarım fincan ayçiçek yağını, 1 çorba kaşığı kakao yağı­nı, 1 çorba kaşığı susuz lanolini bu ikinci kapta eritin. Yağlar eriyince, kabı kaynar sudan alın ve karışımı çır­pın. Bu karışımdan 1 çorba kaşığı kadarını alarak buna 1 çorba kaşığı su katarak karıştırın. Bu sıvıyı ovarak ba­şınıza sürün ve bu durumda 15 dakika ile yarım saat arasında bekleyin. Daha sonra saçınızı yıkayıp durula­yın. Bu uygulama da koyu renk saçlara yeni bir canlılık ve parlaklık verir.

Normal Saçlar: Saçlar kuru ya da yağlı değilse bu tip saç normal saç kategorisine girmektedir. Normal saç için bakım önerisi: Üçer tutam kadar ısırgan otu ve pa­patya yeteri kadar su ile birlikte bir kapta kaynatılır. So­ğutulduktan sonra saçları yıkamak suretiyle uygulanır.

Bakımlı Saçlar İçin: Saçlarınızın bakımlı görünmesi için bir başka öneri: Ballı ve limonlu saç maskesi. 2 yemek kaşığı balı bir limondan elde ettiğiniz suyla iyice karıştı­rın. Limonlu ve ballı maskeyi kuru saçlarınıza sürüp 10 dakika beklettikten sonra saçınızı iyice durulayım Bu maskeyi haftada bir kere mutlaka uygulayın. Saçlarını­zın pariadığını ve gürleştiğini göreceksiniz.

Kuru Saçları Yumuşatmak İçin:
1) Hint yağı, zeytin yağı ve yumurta sarısından oluşan karışım saç diplerine sürülüp sıcak havlu ile sarılır ve bone geçirilir. Bu işlem yapıldıktan birkaç saat sonra yı­kanırsa saçlar nemlenir ve canlılık kazanır.

2) Üçer tutam öküzgözü ve biberiye bir kaba konur. Üzerine beş bardak su ilave edilerek kaynatılır. Soğu­duktan sonra saçlar yıkanır ve daha sonra su ile duru­lanır.

7 Aralık 2013 Cumartesi

Ten Rengini Beyazlatan Doğal Formül

cilt-rengini-acici-maske

Malzemeler


1 tatlı kaşığı lanolin(Yaprağıdan elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan, sarımtırak renkte bir yağ)
1 çorba kaşığı vazelin
1 çorba portakal suyu
1 tatlı kaşığı taze elma suyu
1 çorba kaşığı beyaz kil

Hazırlanışı


Lanolin ve vazelini benmari usulü eritin. İçine 1 çorba portakal suyu, 1 tatlı kaşığı taze elma suyu, 1 çorba kaşığı beyaz kili ekleyin. Bu karışımı bir cam şişede, soğuk yerde saklayın. Evde olduğunuz zamanlarda bu karışımı yüzünüze sürün. Kalabildiği kadar kalması ve daha sonra da cildin durulanması, aynı uygulamanın haftada 3 gün uygulanması öneriliyor. Dışarıya çıkarken de en az 20 faktörlü bir krem kullanması gerektiği belirtiliyor.

 

Saç Bakımı

suna-dumankaya-sac-bakimi
Saçların sağlıklı olmasında tüketilen besinlere çok önemlidir. Saçın dışarıda kalan kısmı ne kadar da­yanıklı ise, derinin altında kalan kısmı da o kadar dayanık­sızdır. Önemli olan bu bölgeyi sağlıklı tutmak gerekir.
Günlük saç dökülmesi gayet doğaldır. Yalnız gerekenden fazla dökülmesi sağlıksızdır.Bu durum herhangi bir deri has­talığının belirtisi olabilir, bunun için doktora gitmekte fayda vardır.

Saçlar mümkün olduğunca güneşten, denizden, rüz­gardan korunmalıdır. Saçların korunması için, kullanılan şampuanlar, kremler ve sabunlar bitkisel olmalıdır. Saçlar yıkanırken parmak uçlarıyla saç diplerine hafif şekilde masaj yapılarak yıkanmalıdır. Saçlar fırçalanırken yumuşak bir şe­kilde fırçalanmalıdır. İnce telli saçlar fırçalanmamak, müm­künse iri dişli bir tarakla taranmalıdır.

* Saçlar kurutma makinesi ile kurutulurken, makine mümkün olduğunca saçlardan uzak tutularak bu işlem yapılmalıdır.
* Yüzme havuzları klorlandığı için; saçlar korunmalıdır ve bone takılarak havuza girilmelidir.
* Bunların dışında, aşırı yorgunluk, alkol ve sigara, stres saçların yıpranmasına ve daha fazla dökülmesine neden olur.
* Ayrıca saçlara uygulanan boyalar, permalar kimyasal maddeler içerdiği için saçların canlılığını kaybetmesine ve yıpranmasına sebep olur. Bunun için saçlarınıza besleyici bitkilerle bakım uygulamanızda fayda vardır.

Çil İçin Maske

cil-icin-maske
a) Bayır turpu rendelenerek suda 10 dakika pişirilir ve sı­kılır. Yarım fincan limon suyu, bir bardak süt ve yumur­ta akı karıştırılarak çırpılır. Pirinç unu katılarak krem kı­vamına gelinceye kadar badem yağı ile karıştırılır.

b) İki avuç kadar kabukları soyulmuş badem dövülerek un haline getirilir. Badem ununa bir çorba kaşığı süzme ba! ve yumurta akı çırpılmadan ilave edilerek krem halini alıncaya kadar gülsuyu ilave edilir. Bu maske yüzdeki çilleri ve sivilceleri gidermekte etkili olur.

6 Aralık 2013 Cuma

Gözkapaklarındaki Sarkma, Arpacıkların Giderilmesi İçin Öneriler

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
Gözkapaklarındaki sarkma, arpacık gibi oluşumlar mikroplanmadan meydana geldiği gibi çeşitli ne­denlerden dolayı da kaynaklanabilir.

Bunun için öneriler:

a) Birkaç tutam sinirotu bir kaba konularak üzerine yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğutulduktan sonra bir pamuk yardımı ile sürülür.

b) ikişer tutam ebegümeci, gül, papatya ve kantaron bir kabın içerisine konularak yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Daha- sonra bir parça pamuk yardımı ile sü­rülür.

5 Aralık 2013 Perşembe

Gözlerin Kanlanması

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
Gözlerin kanlanması, gözün damarların genişle­mesi ve gözdeki beyaz kısmının iltihaplı bir durum alması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. İlk olarak yapılması gereken bir doktora başvurulmalıdır.

Bitkilerle ya­pılacak maskeler:
a) Birer tutam papatya, ebegümeci, mavi kantaron ve kır­mızı gül bir kaba konularak, üzerine yeteri kadar su ila­ve edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra gözlere yavaş yavaş sürmek suretiyle uygulanır.

b) iki diş sarımsak ve bir tatlı kaşığı toz şeker bir kabın içe­risinde iyice ezilir. Bir bez yardımı iie gözlere sürülür.

c) Birer çay bardağı nohut ve üzerlik tohumu tozu bir ka­bın içerisinde iyice ezilerek toz haline getirilir. Daha sonra yumurta akı ilave edilerek merhem kıvamına gel­diği zaman alna konur.

Göğüs Çatlakları

anne_sutu
Göğüs çatlakları genellikle bebek emziren bayan­larda görülmektedir. Bu çatlaklar hem anne sütünden hem de bebek tükürüğünden meydana gelmekte­dir. Dikkat edilmelidir, aksi takdirde mikrop kapma olasılığı yüksek olmakla birlikte doktora görünmekte fayda vardır.

Bunun için bazı öneriler:
a) İkişer tutam boyotu, sığırkuyruğu çiçeği ve yabangül çi­çeği bir kaba konularak üzerine yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra göğüsler bu su iîe yıkanır.

b) Birer tutam akpapatya yaprağı, karakafes otu ve akhuş ağacı yemişleri yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra pamuk veya bir parça bez yardımıy­la çatlak bölgelere sürülür.

4 Aralık 2013 Çarşamba

Güzellik Maskesi

ispanak-maskesi
Cilt maskeleri ile gün­lük bakıma başlarken cildi yumuşatmak ve gö­zenekleri açmak için mutlaka buhar banyosu yapılmalıdır.

a) Bir adet elma rendelenir ve yeteri kadar krema ilave edilerek macun kıvamına getirilir. Akşamları yüz ve boyun kısmına sürülür.

b) Bir tutam kırmızı gül, ebegümeci, böğürtlen ve kırlangıçotu bir kaba konulur. Yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra süzülür, akşamları yüz ve boyun çevresine uygulanır.

Ciltteki Çatlaklar İçin Öneriler

cilt-çatlakları-nedenleri
a) Birer tutam susam yağı, balmumu ve zift karıştırılarak hafif ateşte ısıtılır ve çatlaklara sürülür.

b) İki adet yumurtanın akı ile bir tatlı kaşığı şap bir kabın içerisinde iyice karıştırılarak merhem kıvamına getirilir. Elde edilen bu karışım çatlaklara sürülür.

c) Havuç yağı, kayısı yağı, çörekotu yağı, kantaron yağı, melisa yağı, badem yağı, saf zeytinyağı, keten yağı, ka­kao yağı ve gliserin yağı çatlayan ve kuruyan bölgelere masaj yapılarak sürülür.

3 Aralık 2013 Salı

Saçınızı yıpratmadan rengini açmak hayal değil..

Uzun_ri_Dalgal_Sar_sa_rengi
Mutfağınızda bulunan malzemelerle bütçenizi sarsmadan saç renginizi açmanız mümkün. Evet yanlış dumadınız!

Limon
Doğal saç rengi açıcıları arasında en çok bilinen limondur. Bir saç spreyi şişesinin dörtte birini taze sıkılmış limon suyuyla ve şişenin geri kalanını da suyla doldurun. Bu karışımı kafa deriniz ıslanmayacak kadar saçlarınıza uygulayın. 30 dakikasını dışarıda, güneş ışığında geçirerek limonlu suyu 2 saat saçınızda tutun. Derinizin kabarmasına neden olacağından limonlu su derinize temas etmişken güneş ışığına çıkmamaya gayret edin. Saçlarınızın kurumasına sebep olacağı için karışımı kullanmadan önce ve kullandıktan sonra saçlarınızı kremlemeyi unutmayın.

Zeytin yağı
Zeytin yağının mükemmel bir saç besleyicisi olduğunu duymuş olabilirsiniz, ancak çoğumuz bu doğal malzemenin saç rengini açmak için de kullanıldığından habersiziz. Bol miktarda zeytin yağı sürdükten sonra saçınızı güzelce tarayın. Bu şekilde bir saat güneşte durduktan sonra saçınızı durulayın. Saçınıza doğal bir ışıldama katmanızın yanı sıra, onları nemlendirdiğinizi de fark edeceksiniz.

Papatya çayı
İster inanın ister inanmayın, fakat papatya çayı sayesinde bu yaz esmer bayanlar da doğal altın saçlara sahip olacaklar. Aktardan alabileceğiniz bir miktar papatyayı bir çaydanlıkta kaynatın ve soğumaya bırakın. Saçınızı her zamanki gibi yıkayıp, kremledikten sonra, papatya çayını saçlarınıza uygulayın. Dışarıya çıkıp çayla ıslattığınız saçlarınızı güneşte 30-60 dakika kurutun. Saçlarınız istediğiniz doğal altın güzelliğine kavuşana kadar aynı işlemi her iki günde bir tekrarlayın.

Bal
Çok yapışkan olmasına rağmen saçlarınıza uyguladığınız bal gerçekten de saçlarınızın renginin açılmasını sağlar. Balı nemli saçınıza doğrudan uygulayabilir ve saçlarınızın iki saat bu şekilde kalmasını sağlayabilir ya da bir saç spreyi şişesinde bal, limon ve suyu karıştırıp, bir saat boyunca güneşte durabilirsiniz. Saçlarınızı baldan tamamen arındırmak için birkaç kez yıkamak zorunda kalabilirsiniz, ancak bu yöntem saçlarınıza dolgunluk ve ışıltı verecektir.

Bira
Açık renkli bira, saçınıza doğal güneş parıltısı vermek için harika bir seçimdir. Altılı paket bira alın ve bunları bir kaba doldurun. Saçınızı kapta tamamen ıslatıp hemen güneş ışığına çıkın. Bira sihrinin ortaya çıkması için güneşte rahatlarken diğer iki birayı içebilirsiniz. Bir saat sonra saçlarınızı soğuk suyla durulayın. Saçınıza nemlendirici/besleyici krem sürün ve şekil verin. Bu işlemi haftada iki ya da üç kez tekrarlayın.

Yukarıda bahsettiğimiz basit yöntemlerden herhangi birisi ile saç renginizi doğal yollardan açabilirsiniz. Böylece saç rengini açmak için güzellik merkezlerinde kullanılan ürünlerin saçlarınızı yıpratmasını engellemiş olmakla kalmayıp, aynı zamanda da tasarruf etmiş olursunuz.

Cildin Kuvvetlenmesi Ve Beslenmesi

cilt-donuklasmasi
Hangi türde cilt olursa olsun korunması gerekir. Cilt mutlaka sık temizlenmeli, gözenekler açıl­malı ve hava alması sağlanmalıdır.

Bunun için öneriler:
a) Birer tutam oğulotu, kekik, ebegümeci, fesleğen, biberi­ye ve yabani kekik bir kaba konur. Üzerine yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Bir gece dinlenmeye bırakıl­dıktan sonra günde bir defa bir çay bardağı ile içilir.

b) İki çorba kaşığı yulaf unu iki bardak su ilave edilerek bulamaç gibi pişirildikten sonra süzülür. Yulaf bulama­cı, çiğ sütün kaymağı ile yumuşak bir macun haline ge­tirilerek yüze ve boyna sürülür. 20-25 dakika sonra yüz, süzülen yulaf suyu ile çalkalanır. Sonra sulandırılmış süt ile çalkalanıp kurutulur. Yapılan bu uygulama cildi hem kuvvetlendirir, besler hem de yumuşatır.

c) Yedişer tutam biberiye, kekik, ebegümeci ve yabani ke­kik üzerine yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Bir gece dinlenmeye bırakıldıktan sonra pamuk veya bir parça bez yardımıyla gerekli bölgelere sürülür.

d) Yarım, olgun avokado, yeterince taze ve çiğ süt, bir tat­lı kaşığı bal ve bir tatlı kaşığı polen kıvama gelinceye kadar karıştırılır. Temizlenmiş yüz ve boyna sürülür.. Yak­laşık yarım saat bekletildikten sonra soğuk su ile yıkanır. Bu maskeden sonra yüze ve boyna bitkisel bir losyon sürülmelidir. Bu uygulama cildi beslediği gibi caniı bir görünüm almasını da sağlayacaktır.

Cildi Güzelleştirmek

cilt-temizligi
Yaş ilerledikçe meydana gelen hormonal değişimler,alerjiye karşı vücudun vermiş olduğu tepki, hava değişimleri, hava kirliliği cildi olumsuz yönde etkiler.

Aynı zamanda stres, aşın yorgunluk, dengesiz beslenme, yaralanmalar, yanıklar, güneş alerjisi, güneşte fazla kalınma­sı ve sigara içilmesi cildi olumsuz yönde etkilemektedir.

a) ikişer tutam biberiye, adaçayı ve kekik bir kaba konula­rak yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra içilir.

b) ikişer tutam biberiye, kekik, adaçayı yeteri kadar suyla birlikte kaynatılır. Soğuduktan sonra bir pamuk yardımı ile cilde sürülür.

c) Bir çay kaşığı safran ve bir tatlı kaşığı anason yeteri ka­dar su ile birlikte kaynatılır. Soğuduktan sonra içilir.

2 Aralık 2013 Pazartesi

Yüz Kırışıklıkları İçin Öneriler

orumcek_agi_yontemi_kirisiklik_kurtulun
Belli bir yaşta başlayıp zamanla devam eden derinin şekil değiştirerek kırışmasıdır.

Bunun için öne­riler:
a) Birer tutam yaban kekiği, gül, sinirotu, kılıçotu, yaban-gülü, ebegümeci, papatya ve öküzgözü bir kaba konu­larak üzerine beş bardak su ilave edilerek kaynatılır. So­ğuduktan sonra bir pamuk yardımı ile gerekli bölgelere sürülür.

b) Bir yumurta akı kabartılıp krema ile karıştırılır. Bir adet küçük salatalığın suyu çıkarılıp karışıma ilave edilir. Temiz yüze maske uygulanır. 20 dakika sonra yüz, ılık ma­den suyu ile yıkanır.

c) Birer tutam eritilmiş balmumu, bal, acıbadem yağı ve susam kökü bir kaba konularak merhem kıvamına ge­linceye kadar karıştırılır ve yüze sürülür.

d) Bir yumurtanın akı çırpılıp, yüzün kırışmaya yüz tutmuş ya da kırışması muhtemel kısımlarına krem gibi sürülür. Kuruyuncaya kadar 20 dakika kadar bekletildikten son­ra ılık su ile yıkanmalıdır.

e) Bir yumurtanın sarısı, bekletildikten sonra 3-5 damla li­mon damlatılmış su ile yüz yıkanır.

f) Bir kapta bir yumurta akı, 20 gr iyi zeytinyağı, 15 gr def­ne suyu ve 10 gr şap (ince dövülmüş) çırpılarak karıştı­rılır ve krem haline getirilir. Sonra bir tülbente sıvanır ve tülbent elektrik ısıtıcısı ile uzaktan biraz ısıtılır. Bez üze­rindeki macun hafif katılaşınca ılık halde yüze konur. 20 dakika sonra çıkartılıp ılık su ile yüz yıkanır.

g) Birer tutam acıbadem yağı, eritilmiş balmumu ve susam kökü bir kaba konulup üzerine yeteri kadar bal ilave edilerek merhem kıvamına getirilerek yüze sürülür.

Her Türlü Cilt İçin Öneriler

cilt_su_guzel_banyo_dus
a) Bir adet salatalık rendelendikten sonra bir kabin içeri­sinde kısık ateşte 15 dakika kaynatılır. Soğuduktan son­ra iki tatlı kaşığı badem yağı ilave edilir. Buzdolabında birkaç gün dayanır. Gece yatmadan önce temizleme sütü ve krem olarak kullanılır.

b) 1-2 adet patates soyulup dilimlenir ve haşlandıktan sonra süzülür. Soğuduktan sonra süte ilave edilerek ka­rıştırılır. Şişeye konulup buzdolabında saklanır, kullanıl­madan önce çalkalanmalıdır. Gece yatmadan önce krem ve temizleme sütü olarak kullanılır.

c) Bir tatlı kaşığı bal, içinde eriyebileceği kadar suyla kısık ateşte karıştırılıp ocağın altı kapatılır.

d) Bir yumurta akı iyice karıştırılır, birkaç damla badem yağı ve bir kaşık bal yavaş yavaş ilave edilir. Kıvamını alıncaya kadar karıştırılır. Kuru cildi olanlar birkaç dam­la fazla badem yağı katabilirler. Buzdolabında bir hafta dayanabilir.

e) Bir tatlı kaşığı lanolin ile üç çorba kaşığı gülsuyu ayrı kaplarda ısıtılır. Sonra karıştırılır. Bir çorba kaşığı susam yağı da ısıtılarak sıcak kreme ilave edilir. Soğuyuncaya kadar karıştırılır. Kavanoza konan krem, buzdolabında iki ay kadar dayanır.

f) 1-2 çorba kaşığı bal, 1-2 çorba kaşığı gliserin, iki çor­ba kaşığı lanolin, bir veya iki damla parfüm, bir çorba kaşığı zeytinyağı eritilir. Bir başka kapta arı su ısıtılır, istenilen sıcaklık elde edilince ikisi aynı sıcaklıktayken birbirine ilave edilip karıştırılır.

1 Aralık 2013 Pazar

Güzellik uykusunun saati kaç dersiniz?

guzellik-uykusu
“Güzellik uykusu” günlük konuşmalarımızda hep yer eder ama gerçekten uyku beraberinde güzelliği de getirir mi? Biyolog-Kozmetolog Pervin Bulgak, mükemmel bir makine olan vücudumuzun genç, güzel ve sağlıklı kalması için, düzenli ve derin uykunun sihrinden faydalanmayı öneriyor.

Uykusuz kalmış kişilerin gözlerinin altında mor halkalar, yüzünde çizgiler oluşur, cilt rengini kaybeder ve kurur. Cilt her gün ölü deri hücrelerinin bir kısmını atar. Uyku esnasında yükselen büyüme hormonu salımı ve stres hormonunun azalması cildin ölü tabakasından kurtulup pürüzsüzleşmesini sağlar. Gece 22.00 ile 03.00 arası bu işlev için en ideal ortamdır. Çünkü şimdi ne güneş ne rüzgâr ne de hareket ve stres karmaşık hücre bölünmesini engelleyemez. Yattığınız odanın havalandırılması çok önemlidir çünkü hücreler bölünürken oksijene ihtiyaç duyarlar.

Gerçek güzellik uykusu
Uykuda iken vücut ısısı 2 derece kadar artmaktadır. Gece yağ bezleri kendini yeniler, bu yüzden sabahları cilt kuru olur. Bu yüzden gece yatarken besleyici ve nemlendirici bir krem kullanmak çok önemlidir. Cilt hücreleri yenilenmeleri sırasında glikoz, vitamin ve oksijen gibi ihtiyaç duydukları maddelerle beslemektir ve bu yüzden besinler, vitaminler daha çabuk emilmektedir.
Büyüme hormonu (growth hormon) uykuya dalar dalmaz yükselmeye başlar. Bu sebeple, ister gece yarısından önce ister sonra olsun, uykunun ilk 3.5 saatinin gerçek güzellik uykusu olduğu gerçeğine ulaşılmış.

Uyurken yüzüstü yatmamaya özen gösterin
Uykudayken cildimiz daha fazla sıvı depolar ve ciltte toplanması hareketsiz olunduğu için kolaylaşır. Bu sayede de cilt gerilir ve kırışıklıklar açılmaya başlar. Uyurken yüzüstü yatmamak, yüksek yastık kullanmamak ve bol oksijenli bir oda önemlidir. Yatak odanızın ısısının çok yüksek olmamasını tavsiye etmemin sebebi ise kurumaya sebep olarak cildin nemlenmesini engellemesidir.

Bir gerçek var ki yeterince derin ve uzun uyku uyuyamayan kişiler, hastalıklara karşı daha dayanıksız oluyor. Stres ve gerilim varken sağlıklı uyku söz konusu olamaz. Bu durumlarda vücut gece de stres hormonu üretmeye devam eder. Cilt kurur, pul pul dökülür, çatlar. Hücre bölünmesi düzenli gerçekleşemediği için cilt giderek incelir. Kuru cilt daha da kururken, pürüzlü cilt siyah nokta ve sivilcelerle dolar. Kaliteli uyku bu yüzden çok önemlidir.

Uyanınca ilk iş: Gerinin!
Sabahları gözünüzü açar açmaz sakın yataktan fırlamak gibi bir hata yapmayın. En doğrusu, kediler gibi uyanmak. Yerinizden kalkmadan önce gerinin, dönün, esneyin, gevşeyin. Bu, tıpkı 100 metrelik bir koşuya hazırlanmak gibidir. Çünkü kaslarınız yeni güne ağır ağır hazırlanır, dolaşım sisteminiz harekete geçer. Kortizol hormonu sabahın ilk saatlerinde iç pilimizi şarj etmeye başlar ve sabahın 6 sı ile 8 i arası kandaki kortizol oranı en yüksek düzeye çıkar. İşte bu noktada cildin yenilenme işlemi sona ermiş, günlük koruma programı devreye girmiştir. Kortizol salgılamasının hızlandırılması için sabahları duşun altında hiç olmazsa 3 saniye boyunca buz gibi suyu vücudunuza püskürtün. Buz gibi suyla irkilin, canlanın, güne zinde ve güzel başlayın. Ayrıca, yatağınız sert değil, ancak sağlam ve esnek olsun. Yatağınızın asgari ölçüleri boyundan ve eninden 30 santim fazla olmalıdır.

Hassas Ve Duyarlı Ciltler

Cilt-bakimi-nasil-olmalidir
a) Bir adet muz çatal ile ezilir. Üzerine bir tatlı kaşığı krem şanti ilave edilip karıştırılır ve yüze sürülür. 15-20 daki­ka sonra ılık su ile yıkanır.

b) 20 gr badem yağı, 2 gr ispermeçet, 10 gr ıhlamur losyo­nu ve 4 gr beyaz balmumu. Yağlı maddeler ve balmu­mu eritilir. Ihlamur losyonu katılıp karıştırılır, ocaktan alındıktan sonra soğuyuncaya kadar karıştırmaya de­vam edilir.

c) Üç çorba kaşığı rendelenmiş havuç, üç çorba kaşığı ka­dar ince doğranmış marul yaprağı, on dört çorba kaşığı süt ve yedi çorba kaşığı kaynar su. Havuç ve marulun üzerine kaynar su dökülür ve sekiz saat bekletilir. Son­ra süt konularak karıştırılır. İki saat daha bekletildikten sonra süzülüp şişeye konur. Rahatlatıcı, temizleyici ve cildi duyarlı olanlar için idealdir.

Normal Ciltler İçin Öneriler

estetik-yuz-guzellik-cilt
a) Rendelenmiş eima bir miktar süt ile pişirilir. Ilık olduk­tan sonra yüze sürülür. Kuruduktan sonra yüz, bir bez veya pamuk yardımıyla gülsuyuna batınlarak temizle­nir.

b) Bir kapsül A vitamini, bir kapsül D vitamini, 1-2 tath ka­şığı bal, 1-4 tatlı kaşığı elma sirkesi, kabuğu soyulmuş olgun şeftali. Şeftali ezildikten sonra, diğer malzemeler ilave edilerek karıştırılır. Temizlenmiş cilde sürülür. Ya­rım saat sonra yüz, önce sıcak sonra soğuk su ile yıka­nır.

c) Bir ölçü bal ve iki ölçü yoğurt karıştırılarak temiz olan cilde sürülür. 15-20 dakika kadar bekledikten sonra yüz, önce ılık su ile sonra soğuk su ile yıkanır.

d) Orta büyüklükte salatalık soyulup rendelenir. 1-2 bar­dak sütle birlikte karıştırılıp buzdolabında saklanır. Bu karışım temizleme sütü ve krem olarak kullanılır.

30 Kasım 2013 Cumartesi

Çam terebentin ile ekonomik saç bakımı

cam-terebentin
Dünyada pek çok kimyager ve kozmetik uzmanının belirttiği gibi çam terebentin yağının özellikle saçlara yararı olduğunu söyleyen Uzman Estetisyen Pervin Dinçer, yağın düzenli kullanımının saçta uzatma etkisi yarattığını ve saçı onardığını ekliyor. Dinçer, çam terebentin yağının içeriği ve kullanıma ilişkin şunları söylüyor:

“Çam terebentin esansı, badem yağı, fındık yağı ve ceviz yağı gibi, saç bakımında kullanılan saç bakımı ürünlerinden bir tanesi ve temin edilmesi de son derece kolay. Aktarlarda küçük cam şişelerde satılan bir ürün. Elbette tüm doğal bakım ürünlerini ve bitkileri güvendiğimiz, daima alışveriş yaptığımız bir yerden satın almalıyız. Çünkü her şeyde olduğu gibi doğal ürünlerde de en büyük sorun, güvenilir olmayan koşullarda üretilen, damıtılan ve maalesef çok da doğal olmayan ürünlerin de satışa sunulması.”

Şampuanın içine ekleyerek kullanabilirsiniz
“Çam terebentin saça bakım yaparken işe saç köklerini beslemekle başlar. Saç köklerini besleyerek, saç dökülmesini gözle görülür oranda azaltır ve saçın sağlıklı biçimde uzamasına katkı sağlar. Saç için doğal maskelerin hazırlanmasında da kullanılan ürün, bu tür bakımlar yapmaya üşenenler için başka bir yolla daha işe yarar hale geliyor. 200 ml’lik şampuanınızın içine 20- 25 damla çam terebentin yağı damlatarak kullanabilirsiniz. Bu hem kullanım rahatlığı sağlayacak hem de şampuanınızın kozmetik yoğunluğunu kıracak, saçınıza ciddi fayda sağlayacaktır. Çok özel saç ve deri sorunları dışında hiçbir yan etkisi yoktur. Şampuanınızın bitimine dek kullanmış olursunuz ve yeni bir şampuanda bu formülü tekrarlayabilirsiniz. Çünkü kullanım süresiyle ilgili bir kısıtlama yoktur ve hatta daimi bir bakım halinde olması son derece faydalıdır.

Dikkat etmeniz gereken, çam terebentin eklediğiniz şampuanınızın gözle temas etmesini engellemektir. Son zamanlarda çam terebentin yağının direkt olarak şampuan üretim aşamasında formüle eklendiği organik ve yarı organik şampuanlar da üretilmeye başladı. Güvenilir markaların güvenilir laboratuarlarda üretilmiş ürünleriyse bunları da tercih edebilirsiniz. Fakat bütçeniz açısından bakıldığında daima kullandığınız şampuanınıza, aktardan alarak eklediğiniz çam terebentin yağınız elbette daha kullanışlı olacaktır.”

29 Kasım 2013 Cuma

Kırışıklıklar ve sivilceler için lavanta maskesi

lavanta-maskesi
Kırışıklıklarınızdan ve sivilcelerinizden kurtulmanın doğal yolunu öğrenmek ister misiniz? Beslenme Danışmanı Uzmanı Ender Saraç, evde kolayca hazırlayabileceğiniz lavanta maskesinin hazırlanışını ve uygulama şeklini anlattı.

Malzemeler
1 bardak portakal suyu
1 bardak lavanta çiçeği
2 dilim kabuksuz salatalık
1 yumurta sarısı
Mısır unu
Kaliteli ve katkısız arı balı

Hazırlanışı
Lavanta çiçeklerini ve portakal suyunu bir kapta karıştırın, kısık ateşte biraz ısınmasını sağlayın. İyice ezmiş olduğunuz kabukları soyulmuş salatalıkları karışımınıza ekleyin. Daha sonra bu karışıma geri kalan malzemeleriniz olan yumurta sarısı, mısır unu ve balı katarak krem kıvamına kavuşana kadar karıştırın. Buzdolabında 3 saat kadar bekletin.

Uygulanışı
Haftada iki kereyi geçmeyecek şekilde hazırladığınız bu kremi bir ay boyunca düzenli olarak uygulayın. Kırışıklıklarda zaman içerisinde azalma gözleyeceksiniz. Ayrıca kırışıklıkları toparlarken aynı zamanda sivilceleri de ortadan kaldıracaktır.

Maskeyi yüzünüze sürdükten yarım saat sonra peeling yapar gibi ovuşturarak çıkarın. Bu şekilde uygulanması daha etkili olduğu gibi ayrıca temizlemeye de gerek kalmayacaktır.

Maskenize eklediğiniz lavanta çiçeklerinin yanında yapraklarını da eşit miktarda kullanın. Lavanta çiçeklerini aktarlardan temin edebilirsiniz.

ÖNEMLİ: Lavanta çiçeği yerine asla lavanta yağı kullanmayınız. Bu maske lavanta çiçekleri kullanıldığı zaman etkilidir.

28 Kasım 2013 Perşembe

Çatlaklara antioksidanla savaş açın

catlaklardan-kurtulun
En çok hamilelikte ve ergenlik döneminde oluşan ve tıbbi bir sorun yaratmasa da estetik kaygılara neden olan çatlaklar; hamile kadınların %90'ında, ergenlik dönemindeki kızların %70'inde ve erkeklerin %40'ında görülen bir sorun. Çatlakları tamamen ortadan kaldıran bir tedavi yöntemi ise ne yazık ki yok. Bu nedenle uzmanlar, çatlaklar oluşmadan önlem almak gerektiğini söylüyor.

Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Saray: “Deri üç tabakadan oluşuyor; epidermis adındaki yüzeysel tabaka, onun altındaki dermis ve en altta bulunan subkutan doku” diyor ve çatlakların dermisteki kollajen ve elastin liflerinin miktarının ve birbirlerine yapışkanlığının azalmasından kaynaklandığını söylüyor.

Doç. Dr. Aydın Saray: “Derimiz; kollajen, elastin ve bazı retikülin liflerinin yarattığı bir örgü olarak düşünülebilir. Derinin altındaki örgü gerilince, örgünün arasında, tıpkı mazgallar gibi boşluklar oluşur. Çatlaklar da, cilt altı dokusunun aralıklarından, izler halinde kendini gösterir.” diyor.

Çatlakların nedenleri
Çatlaklar, genellikle “hamilelik çatlağı” olarak bilinse de, sadece hamilelerde görülmez. Ergenlik dönemindeki genç kız ve erkeklerde, özellikle vücut geliştirme ile uğraşan sporcularda, kimi hastalıklar nedeniyle kortizon tedavisi görenlerde, cushing hastalığında olduğu gibi endojen kortizon düzeyi yüksek olan kişilerde de meydana geliyor. Çatlakların en önemli nedenlerinden biri ise, hızlı kilo almak ve hızlı kilo vermek.

Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Saray, aşırı kilolu kişilerde yağ dokusunun arttığını, derinin, artan vücut hacmine uyum sağlayamadığını ve böylece çatlakların oluştuğunu anlatarak şöyle devam ediyor: “Çatlakların en çok görüldüğü bölgeler; kalçalar, bacağın üst kısımları, meme bölgesi ve bel bölgesidir. Çatlakların bulunduğu bölgeler, kimlerde görüldüğüne göre değişir. Kadınlarda, özellikle hamilelerde en çok karında, memelerde, uyluk dediğimiz bacağın üst kısımları ile iç kısımlarında görülür. Erkeklerde ise, bacağın üst kısmının dış bölgesinde, bel bölgesinde ve sırtta daha çok karşımıza çıkıyor.”

Çatlaklar, her hızla kilo alıp verende ya da hamilede görülmez, yani genetik yatkınlığın etkisi de büyük. Hamilelik döneminde, kimi nemlendiriciler kullansanız da, ailenizde böyle bir çatlak öyküsü varsa, çatlak riskiniz artar.

Yaş ilerledikçe, çatlaklarınızın görülme sıklığı azalır; oluşumun üzerinden zaman geçen çatlaklar, daha az belli olur. Çatlaklar, erken ve geç dönem olarak ikiye ayrılır. Oluştuğu ilk gün ve haftalarda, kırmızı-mor renkli, deriyle aynı seviyede ya da hafifçe kabarık uzun çizgiler şeklinde kendini gösteren çatlakların uzunluğu ve genişliği, zaman geçtikçe artar. Renkleri de, mor ya da pembeden, porselen beyazına döner ve deri seviyesinden hafif çökük bir duruma gelir.

Alınabilecek önlemler

Oluştuktan sonra kurtulmanın mümkün olmadığı çatlaklara karşı en etkin çözüm, önlem almaktır. Bunun için ilk yapmanız gereken şey ise; hızlı kilo alıp vermemek. Doç. Dr. Yasemin Saray; cildin elastikiyetini artırmak için, düzenli egzersiz ve esneme hareketlerinin de çok faydalı olduğunu dile getirerek: “Bol su içmek, yalnız yüze değil, tüm vücuda düzenli nemlendirici uygulamak önemli. Bunun en uygun zamanı; duş sonrasıdır. Hamileliğe kilolu başlamak da riski artırır.” diyor, ancak genetik yatkınlık varsa, bu önlemlerin de işe yaramadığını söylüyor.

Bu kozmetik sorunun, ergenlik döneminde ortaya çıkmaması için, anne-babalara da görev düşüyor. Çocuklarınızın bağ dokusunu zenginleştirmek için, posa ağırlıklı besinleri tercih etmeniz gerekir. Ayrıca çocuğunuzun, antioksidan etkisi olan, C, A ve E vitaminleri yönünden zengin beslenmesi oldukça önemlidir. C vitamini, en çok kivide ve narenciyede; E vitamini, domateste, karotende ve en çok da havuçta bulunur.

İYİ BİR ANTİOKSİDAN OLAN BROKOLİNİN ÇORBASINI DENEDİNİZ Mİ? PRATİK TARİFİ İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!

Çatlakları engellemek için…
* Hızlı kilo alıp vermeyin.
* Bol bol su için.
* Duş sonrası vücut nemlendiricisi kullanın.
* Çocuklarınızın bağ dokusunun güçlenmesi için, özellikle ergenlik döneminde posalı besinler tüketmelerini sağlayın.
* Kivi, domates gibi antioksidanlardan zengin besinleri tüketin.
* Cildinizin esnekliğini artırmak için düzenli egzersiz yapın.

24 Kasım 2013 Pazar

Cildin Beslenmesi için "Maya"

kis-icin-cilt-bakim-onerileri
Maya cildin en iyi dostlarından biridir. Maya ile yapılan maskeler, cilde güzellik ve sağlık katıyor.

Mayalı maske tarifi: Maya ve limon suyunu iyice karıştırın ve jel haline getirin. Bu karışımı banyodan çıktıktan sonra yüzü­nüze ve boynunuza uygulayın. Sonra 15 ya da 20 dakika ka­dar bekletin. Böylelikle hem yüz hem de boyun bölgeniz bes­lenmiş olacak ve kırışıklıklar azalacaktır. Ayrıca, sağlıklı bir cildin ilk şartı; cildi beslemektir.

Bunun için; 2 çorba kaşığı bal ile 2 çorba kaşığı pirinç ununu lapa oluncaya kadar iyice ka­rıştırın. Başka bir kapta çırptığınız yumurta akını da karışıma ilave edip iyice karıştırın. Banyodan sonra maskeye yüzünü­ze ve boynunuza sürüp, 10-15 dakika kadar bekletin. Daha sonra yüzünüzü bolca ılık su ile iyice durulayın.

Yorgun Gözler İçin

Gozalti_Morluklarina_Bitkisel_Cozum
1 çay kaşığı küçük doğranmış salatalığı 1 çay kaşığı süt tozu ile karıştırın. Göz çevrenize ve göz kapak­larınıza sürerek 10 dakika bekletip yıkayın. Bu maskeyi yap­tıktan sonra gözlerinizdeki ağırlığın uçup gittiğini hissedecek­siniz.

Diğer öneriler:
a) 1 çay bardağı kaynar suya birer kahve kaşığı çay ve na­ne koyun. 5 dakika beklettikten sonra süzün. Bardakta kalan posayı gazlı bez arasına koyup gözlerinize sürün.

b) Patatesleri soyup dilimledikten sonra gözlerinizin üzeri­ne koyun. 15 dakika bekledikten sonra gülsuyu ile göz­lerinizi yıkayın.

c) 2 poşet çayı yarım çay fincanı kaynar suda 15 dakika demlendirip soğutun. 2 parça pamuğu çaya batırıp eli­nizle sıkın. Göz kapaklarınızın üzerine yerleştirip 10 da­kika bekletip yıkayın.

d) 1 tutam ıhlamuru 1 çay fincanı kaynar suya ilave edip 10 dakika bekletin. Süzdükten sonra soğumaya bırakın. 2 parça pamuğu çaya batırıp göz kapaklarınıza sürün ve 10 dakika bekletip yıkayın.

e) Şişliklerin inmesi için bir parça buzu göz çevresine gez­direrek sürün.

Bir başka öneri:
Salatalık mucizesi… Fransa’da yapılan araştırmalar son­rasında gözün en büyük ilacının salatalık olduğu belirlendi. Uzmanlar her akşam ve her sabah uygulanması gereken sa­latalık suyunun kırışıklıkları azalttığını belirtti. Göz çevresinin çok hassas olduğunu belirten uzmanlar, “Salatalık en doğal ve etkili bakım yöntemidir. Göz çevresine mutlaka her gün salatalık suyu sürülmeli.” dedi.